English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ O ] / Orada değildim

Orada değildim tradutor Inglês

791 parallel translation
Bilmiyorum, orada değildim.
I don't know. I wasn't there.
Ben orada değildim.
I wasn't there.
Olduğunda orada değildim galiba.
I don't seem to have been there when it happened.
- Orada değildim ben, görmedim.
I wasn't there. Didn't see it.
- Ben orada değildim.
- I wasn't there.
Ama son raunt başlayana kadar orada değildim.
I saw his first fight and I saw his last, though I didn't get there till the start of the last round.
Ben orada değildim Martha.
I wasn't there, Martha.
Orada değildim.
I wasn't there.
- Elbette orada değildim.
- Well, of course I wasn't there.
Ama ben orada değildim.
But I wasn't there.
Ama orada değildim!
But I wasn't there!
Geçen gece orada değildim.
I wasn't there last night.
Bilmiyorum, orada değildim.
I don't know. I wasn't there. What happened?
Orada değildim.
I was not there.
Ben orada değildim bile.
I wasn't even there.
Bunun doğru olduğuna yemin edemen Çünkü orada değildim.
I don't swear it's true because I wasn't here.
Görevden alındığında orada değildim.
I wasn't there when he was relieved.
Ama bir gece önce orada değildim.
And I wasn't here the night before.
İyi ki orada değildim.
I'm glad I wasn't there.
Bana ihtiyacı vardı ve ben orada değildim diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
I just keep thinking that he needed me and I wasn't there.
- Orada değildim.
- I wasn't there.
Orada değildim ".
"I don't know. I wasn't there."
Ben orada değildim!
I wasn't there.
- Orada değildim ki.
- I wasn't there.
- Çünkü ben orada değildim ki.
- Because I wasn't there.
George'da ben de orada değildim.
George wasn't there, and neither was I.
Orada değildim, vallahi.
I wasn't there.
Orada değildim, efendim.
I swear, I wasn't there, sir.
Orada değildim, efendim.
I wasn't there, sir. Look, I swear it, I wasn't there!
İnanın bana, orada değildim.
Come on.
Orada değildim ama doktora, kitabı almanız gerektiğini söyledi.
I wasn't there, but he told the doctor to make sure you got the book.
Orada değildim!
I wasn't there!
Bende bir kaç yıldır orada değildim.
I haven't been there myself for a couple of years.
- Olay olduğunda orada değildim.
- I wasn't here when it happened.
Orada değildim fakat bunun gibi bir şeydi.
I wasn't there... but it was something like that.
Orada değildim, sonra geldim...
I was not. I came later.
Orada değildim, nasıl olduğunu bilemem.
I haven't been there and I can't imagine it
- Orada değildim.
- l was not there.
Bu akşam orada değildim
And I wasn't where he was tonight
Hatırlıyorum ama, ben orada değildim.
I remember, but I wasn't there.
Orada değildim. Bunu oradan dönen yaralı adamlardan öğrendim.
I wasn't there I learned of it from wounded men who were returning
Orada değildim, sen yalnızdın.
that I was in. You're alone.
- Apollo ben orada değildim.
- I wasn't there.
- Apollo ben orada değildim.
- You don't share my concern, do you?
Orada değildim ama mazeretim geçerli değil.
I wasn't there, but my alibi completely denies it.
Bunu kim söyler? Ben orada değildim.
- Now, he's been apprised of his rights!
Doris, orada değildim!
Doris, I wasn't there!
Orada bile değildim!
I wasn't even there!
Orada eleştirdiği ben değildim ;
It wasn't me he criticised.
Orada değildim!
Talk!
- Orada değildim, inanın.
Get in there!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]