Seninle konuşmuyorum tradutor Inglês
567 parallel translation
Sana seninle konuşmuyorum dedim!
I told you I'm not speaking with you anymore!
Bak, ben seninle konuşmuyorum, pis hain.
Mind you, I'm not speaking to you, you traitors.
Seninle konuşmuyorum.
I'm not talking to you.
- seninle konuşmuyorum.
- l'm not talking to you.
Seninle konuşmuyorum.
I don't talk with you.
Ben seninle konuşmuyorum.
I'm not speaking to you
- Seninle konuşmuyorum.
- I'm talking no to you
Seninle konuşmuyorum.
I'm not speaking to you.
- Seninle konuşmuyorum.
- I don't talk to you.
Artık seninle konuşmuyorum.
I'm not talking to you any more.
Seninle konuşmuyorum!
I won't talk to you! I won't!
Sen kaba bir çocuksun, seninle konuşmuyorum.
I won't talk to you, you rude child.
Artık seninle konuşmuyorum.
I'm not talking to you any more. Understand?
- Seninle konuşmuyorum.
- I'm not speaking to you.
Bende seninle konuşmuyorum.
I'm not speaking to you either.
- Seninle konuşmuyorum! Kovuldun.
- I was there getting the boxes and...
- Seninle konuşmuyorum...
- I'm not talking to you, I just...
- Seninle konuşmuyorum.
- I'm not talking to you.
Seninle konuşmuyorum
I'm not talking to you
Seninle konuşmuyorum.
I won't talk to you.
- Seninle konuşmuyorum.
- I wasn't talking to you.
- Ben seninle konuşmuyorum.
I am not talking to you
Artık seninle konuşmuyorum.
I'm not talking to you anymore.
Seninle konuşmuyorum!
I wasn't talking to you!
- Seninle konuşmuyorum bayım!
I'm not talking to you, mister!
Seninle konuşmuyorum ki
I only talked about myself, not you.
Seninle konuşmuyorum, Basil.
I'm not speaking to you, Basil.
- Seninle konuşmuyorum Sıvış buradan Joey.
- I ain't talking to you. Scram! - Easy, Joey.
Seninle konuşmuyorum ben! Bu seni hiç ilgilendirmez!
This is none of your goddamn business!
Seninle konuşmuyorum, evlat.
When I talk to you, I'll look at you.
Ben seninle konuşmuyorum, kızım.
I'm not talkin'to you, girl. Well?
Seninle konuşmuyorum.
I do not speak to you.
Artık seninle konuşmuyorum.
"Strange sexual urges," aren't talking to you anymore.
Artık Dorothy benimle konuşmuyor ve ben de seninle konuşmuyorum.
Now Dorothy's not speaking to me, and I'm not speaking to you.
Seninle konuşmuyorum!
I'm not talking to you!
Artık seninle konuşmuyorum Zack.
I'm not talkin'to you anymore, Zack.
Ben de seninle konuşmuyorum çünkü burada olmayı istemiyorsun kahrolası.
I'm not talkin'to you anymore... because you don't want to fuckin'be here.
Seninle konuşmuyorum?
Am I talking to you?
Seninle konuşmuyorum ben.
I'm not talking to you.
Ben seninle konuşmuyorum.
I'm not speaking to you.
Seninle konuşmuyorum.
lm not speaking to you.
Seninle konuşmuyorum.
Fool, I wasn't even talking to you.
- Seninle konuşmuyorum!
- I'm not talking to you! - Enough!
Seninle konuşmuyorum artık.
I am not talking to you anymore.
Seninle de bir analist olarak konuşmuyorum.
I'm not talking to you as one.
- Konuşmuyorum seninle. - Budala!
- I'm not talking to you anymore.
- Sen dur, seninle konuşmuyorum.
- Wait, I'm talking to him
Seninle evde bile o kadar konuşmuyorum.
You called eight times.
Seninle hala konuşmuyorum!
I'm still not talking to you!
Seninle artık konuşmuyorum ben.
I do not speak with you
- Seninle konuşmuyorum.
I'm not talking to you.
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
senin derdin ne 338
seninleyim 95
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
seninle evleneceğim 47
seninle mi 82
senin adına çok sevindim 42
senin mi 196
senin derdin ne 338
seninleyim 95
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
seninle evleneceğim 47
seninle mi 82
senin adına çok sevindim 42
senin mi 196