Sus artık tradutor Inglês
745 parallel translation
Sus artık.
Be quiet.
Sus artık.
Keep quiet.
- Sus artık.
- Shut up, you.
- Ne olur, sus artık Linda.
- Linda, I do wish you'd shut up.
- Ted, sus artık!
- Ted, be quiet!
Sus artık!
Shut up!
Duydun mu? Sus artık!
Stop it.
İstediğimi alıyorum, o yüzden sus artık.
I'm getting what I want, so shut up.
Sus artık, bebeğim.
Shut up, baby.
Sus artık Ritt, adam örgütten.
Pipe down, Ritt! The "Gay-Pay-oo"!
Sus artık, Nathalie, lütfen!
Stop it, Nathalie, please!
Sus artık, lütfen.
Stop it, please.
- Sus artık!
- Shut up!
- Bir sus artık!
- For once, be quiet!
Sus artık.
Shut up.
Sus artık, sus.
Hush, now, hush.
Sus artık.
Don't say anymore.
- Sus artık, Valinda.
- Stop it, Valinda.
- Sus artık.
- Quiet.
- Sus artık, düşünüyorum.
- Shut up, I'm thinking.
- Sus artık.
- Will you shut up?
Sus artık, Ariane. Sus artık.
Be quiet, Ariane, be quiet.
Sus artık!
Keep quiet!
Tamam, biliyorum, sus artık, olur mu?
Okay, I know, just stop talking, will you?
- Sus artık, yargıç.
- Shut up, Judge.
Sus artık, sus, sus!
Don't say anything. Don't say anything.
Sadece sus artık, ha?
Just shut up, huh?
- Sus artık!
- Just shut up!
- Sus, sus artık!
- Shut up!
- Hayatta kalmaya çalışıyorum. Sus artık.
- It's enough trouble keeping alive in this mess without you bellyaching.
"Sen, bir sus artık!"...
"You be quiet!"...
- Sus artık.
- Oh, stop.
Sus artık Will!
Will, silence!
- Sus artık be adam!
Don't let him!
Sus artık!
Say no more!
Sus artık, serseri!
Shut up, tramp!
Sus artık.
Say no more.
Bir sus artık.
Buzz off and shut up.
Allah aşkına, sus artık, Bert.
Ssh, Bert, shut your silly tongue, for goodness sake.
Sus artık!
Be quiet!
- Doğru değil, sus artık.
- It's not true. Stop it.
Sus artık, seni azgın şey.
Shut up, you filthy thing.
Sus artık canım.
Be quiet, my darling.
Stanley, sus artık!
Stanley, be quiet!
Lütfen sus artık!
Please shut up!
Ellerini ovuşturup durma artık, sus otur da, ben yüreğini ovuşturayım senin.
Leave wringing of the hands. Peace, sit you down, and let me wring your heart, for so I shall if it be made of penetrable stuff.
Hamlet, sus artık.
O Hamlet, speak no more.
Bir sus artık.
Give it a rest.
Yeter artık sus!
This is madness!
- Sus. Artık benim çocuğumsun.
Thou art my child now.
Sus be artık, Maria!
Shut up, Maria!
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık çok geç 412
artık var 39
artık her şey bitti 29
artık gidebiliriz 26
artık korkmuyorum 38
artık senin 35
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık gidebilir miyim 65
artık gidebilirsiniz 36
artık var 39
artık her şey bitti 29
artık gidebiliriz 26
artık korkmuyorum 38
artık senin 35
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık gidebilir miyim 65
artık gidebilirsiniz 36