Takip et beni tradutor Inglês
2,088 parallel translation
Bodrumda ekstra boş yer var sana göstermeliyim, takip et beni.
There is extra space in the basement I have to show you, follow me.
Gel buraya, takip et beni.
Come on, follow me.
Jimmy takip et beni.
Jimmy, follow me.
- Takip et beni.
Follow me.
Beni takip et.
Follow me.
- Beni takip et.
- Follow me.
Beni takip et.
Just follow me.
10 saniye bekle ve sonra beni takip et.
Wait ten seconds and then follow me.
Asla ama asla, "Asla ama asla" deme. Pekala, beni takip et.
Never ever say, "Never ever." Okay, follow me.
Beni takip et.
Come with me.
Beni takip et.
Won't you follow me?
Genç beyaz adam, kader yolunda beni takip et.
Young white one, follow me to the path of your destiny.
O şezlongdan kalkıp beni takip et göt.
Motherfucker, get yo'ass out of that lounge chair and follow me, bitch.
Cezalandırmak istemiyorsan beni takip et.
Follow me if you want to avoid being punished.
Sadece beni takip et.
Just follow my lead, huh?
Beni takip et, hazırlanayım da çıkalım.
Follow me, and I'll pack up and we'll go.
O zaman beni takip et, Julie.
Then follow me, Julie.
Beni takip et.
Follow me, shawn.
Şimdi, beni oraya kadar takip et de, o adamların tepesini attıralım.
Now follow me back in there, And let's blow these guys'minds,
Yani bugünlük, beni takip et.
So today, you follow me.
Beni takip et, tamam mı?
Just follow me, all right?
Beni takip et!
Follow me!
- Beni takip et.
Follow me.
Sür.. beni takip et.
Drive away.. follow me.
Çantanı bırak, gözlüklerini çıkar. Beni mindere kadar takip et.
Put that down, take those off, follow me on the mat.
Beni takip et.
Just follow my lead.
O'Neal, beni takip et " diye seslendi.
He yelled at me, "O'Neal, follow me!"
Affedersiniz. Hemen beni takip et.
Follow me right now.
Sen beni takip et.
So now you follow me.
başarısız olmazsın, beni takip et.
Failing that, follow me.
O zaman beni takip et.
Then follow me.
- Beni takip et.
Over here! Follow me.
- Özgürlük için beni kuzeye doğru takip et.
- Follow me north to freedom.
Beni takip et!
Follow me.
Beni takip et, bu taraftan.
Just follow me, this way.
Şimdi, beni takip et.
Now, follow me.
İşte böyle, arabanın peşinden beni takip et, Kenny!
Chase after me in the car, Kenny!
- Sen beni takip et.
- Oh, just follow me. Whew.
Beni takip et.
Walk with me?
Beni takip et, tamam mı?
Follow me, all right?
İki tabak alıp beni takip et.
Get two plates and follow me.
- konuşmayı kes ve beni takip et.
- Qult following me.
Sadece beni takip et.
Just follow my lead.
İyice bir düşündüm de, beni takip et.
Uh, on second thought, follow me.
Sadece beni takip et.
Just follow me.
Wilson, beni takip et.
Wilson, come with me.
Beni takip et. Nereye gidiyoruz?
Where are we going?
Budapeşte'de olduğu gibi beni takip et.
Follow me like in Budapest.
Tamam, sadece beni takip et.
Okay, just follow my lead.
Beni takip et, dostum.
Follow me, buddy.
Asker tıraşı olmuş şu et yığınından bahsediyorum. Beni sürekli takip ediyor.
The side of beef with the buzz cut... he's been following me everywhere.
takip et 78
beni 794
benito 18
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
beni 794
benito 18
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
benim için fark etmez 98
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18