English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ T ] / Tekrarlayın

Tekrarlayın tradutor Inglês

300 parallel translation
Az önce söylediğinizi tekrarlayın!
Repeat what you just said!
Şimdi tekrarlayın.
Now, class.
Haftada iki kez tekrarlayın. İki hafta boyunca.
I want to repeat it twice a week for two weeks.
İncil'i sağ elinizle tutun ve yemini tekrarlayın.
Take the Testament in your right hand and repeat the oath.
İncil'i sağ elinizle tutun ve yemini tekrarlayın.
Hold the Testament in your right hand and repeat the oath.
Tekrarlayın.
Repeat it.
- Söylediklerimi tekrarlayın.
Now repeat after me.
Uçak arıyor Kansas City radio, tekrarlayın.
Plane calling Kansas City radio, say again.
Tekrarlayın :
Say :
Eğer dua edemiyorsan, sadece sözleri tekrarlayın.
If you can't pray, just repeat the words!
Soruyu tekrarlayın.
Repeat the question.
Lütfen isteğinizi tekrarlayın.
Kindly repeat request.
Bu yatay göz hareketini duyduğunuz ritme göre tekrarlayın.
Repeat this movement...
Lütfen, benden sonra tekrarlayın.
Please repeat after me.
Yüz kere tekrarlayın :
A hundred lines :
Ses kesiliyor, tekrarlayın.
You're breaking up. Say again.
Yıldız-üssü Kontrol, mesajı tekrarlayın.
Starfleet Control, repeating message.
Tekrarlayın...
Repeat...
Tekrarlayın, lütfen.
Repeat, please.
- Tekrarlayın, lütfen.
- Repeat, please.
32 ölçü kadar tekrarlayın, hemen geliyorum.
[Doc] Fake it for about 32 bars : L " ll be right back :
Bunu tekrarlayın.
Start it over again.
Hafıza, deposu için lütfen cevabınız tekrarlayın.
Please repeat your response for our memory cells.
- Tekrarlayın, lütfen.
Say it, please. Schlacht.
Güneş bir küredir, tekrarlayın.
It's a sphere. Say it.
Tekrarlayın.
Repeat.
Tekrarlayın : bir, iki, üç.
Say after me, "One, two, three."
- Tekrarlayın!
~ Repeat!
Yasayı tekrarlayın, avlanmak yok...
Repeat the law! Not to hunt men!
Tekrarlayın, uçağın hasarı ne kadar kötü?
I say again, how bad is damage to plane?
- Bir numaralı motorda arıza var, geri dönüyorum. Tamam. - Tekrarlayın lider.
I've got a problem with my number one, I'm coming back.
Lütfen tekrarlayın Majesteleri.
Recite after me, Your Majesty.
Tekrarlayın :
Say after me :
Uçmaya karşı korku hissettiğinizde hep bu egzersizi tekrarlayın.
Do this exercise every time you feel tendencies to fear of flight.
Sağ elinizi kaldırın, ve sol elinizi kalbinize koyun, ve tekrarlayın :
Raise your right hand, lay the left on your hart and say after me :
Söylediklerimi tekrarlayın- - [öksürük öksürük öksürük tükürük ] [ öksürük öksürük öksürük tükürük]
Repeat after me- - [Cough cough cough spit ] [ Cough cough cough spit]
Söylediklerimi tekrarlayın :
Repeat after me :
Tekrarlayın, aptallık yapmasın.
Tell him it again..
Benden sonra tekrarlayın.
Now repeat after me.
Gerçek bir Hıristiyan düğünü olması için..... yüzükleri birbirinize verip söylediklerimi tekrarlayın.
Now that you have sealed a truly Christian marriage... give these wedding rings to each other saying after me :
Anlaşıldı, birim 64... konumunuzu tekrarlayın.
Uh, Roger, unit 64, give us your location again.
"Negatif iki sayının çarpımı pozitiftir." Tekrarlayın.
"A negative times a negative equals a positive." Say it.
Jujitsu hareketlerin tekrarlayıp denge olayını anladığında kolay bir spor.
Jujitsu isn't hard to learn once you get used to the uses of the shifting balance.
Böyle tekrarlayıp durmamın mahsuru yok, değil mi Albay Ehrhardt?
Do you mind if I'm repetitious, Colonel Ehrhardt?
Çamura bulanmış ruhunun derinliklerinde Tanrı'nın adını tekrarlayıp durdu.
Draggin'the name of the Lord through the evil mud of his soul!
Dua ettiğinizde, putperestler gibi boş sözler tekrarlayıp durmayın. Onlar, laf kalabalığıyla seslerini duyurabileceklerini sanırlar.
When you pray, do not use many phrases, like the heathen who think to make themselves heard by their eloquence.
Neden sürekli aramızdakinin sevgi olmadığını tekrarlayıp duruyorsun?
Why do you keep repeating it... that there was never any love?
Etraftan okuduklarını tekrarlayıp duruyorlar.
They repeat what they read in the papers. And the papers...
Buraya birini çağırıp ifadeni yazdıracağım. Böylece, tekrarlayıp durmak zorunda kalmazsın.
Get somebody in here to type up your statement so you don't have to keep repeating it, okay.
Theresa Lady'e yapacaklarımızı tekrarlayıp durdu. Ben şaşkındım, çanın ipini kestim.
Theresa kept on repeating our story to her mistress, while I swarmed up and cut the rope of the bell.
Tekrarlayıcı matematik operasyonlarını... yüksek hızlarda yapabilen elektronik veya mekanik bir alet.
An electronic or mechanical apparatus capable of carrying out repetitious or complex mathematical operations at high speed.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]