English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ T ] / Telefonum yok

Telefonum yok tradutor Inglês

269 parallel translation
Benim telefonum yok.
I don't have a phone.
Derken bir süre sonra dışarı çıktı ve birine telefon etmek istediğini söyledi... Fakat ona : "Telefonum yok ki şayet almaya gücüm yetseydi bile... çözdüğünden fazla sorun getiriyor diye almazdım" dedim.
And after a while he comes out and says he wants to telephone somebody... but I said : "I wouldn't even have a phone if I could afford one... because it is more trouble than it's worth."
- Telefonum yok.
- I haven't got a phone.
İnanmayacaksın ama telefonum yok.
You wouldn't believe it, but I don't have a telephone.
"Midnight 2" diye bir şey yok, ayrıca telefonum yok demiştin!
Well, there isn't any such thing as Midnight-2, and you said you didn't have a phone!
Çünkü telefonum yok.
'Cause I don't have a telephone.
Telefonum yok.
I haven't got a phone.
- Hayır, telefonum yok.
No, I had it pulled.
Benim arabam ya da telefonum yok.
I don't have a car or phone.
Sende telefonum yok.
You don't have my number.
- Benim telefonum yok ki.
I have no phone.
Benim telefonum yok, Violet.
I don't have a telephone, Violet.
- Telefonum yok.
- I don't have one.
Söylediğim gibi, telefonum yok.
Well, like I said, I've got no phone.
Telefonum yok.
I don't have a phone.
Telefonum yok.
I hate phones. I don't have a phone.
Telefonum yok.
There's no phone.
Aslında daha çok çağıramazlar çünkü telefonum yok.
But mostly, my friends don't call me 'Cause i don't have a phone.
Telefonum yok, ama seni arayacağım.
I have no phone, but I'll call you.
Hala bir telefonum yok.
I still don't have a phone.
- Telefonum yok ki.
- I don't have a phone.
Telefonum yok ki.
Whoa! I don't have a phone.
Benim telefonum yok ki. Ben sorun çıkarmam zaten. Anneme mektup yazabilirsin.
I don't have a telephone.
- Ah, telefonum yok.
- Uh, I don't have a phone.
Telefonum yok.
I have no phones.
Telefonum yok dediğinde ne demek istedin?
What did you mean when you said that you didn`t have a phone?
- Telefonum yok!
- I don't have the phone.
- Telefonum yok ki.
- There isn't any.
- Telefonum yok
I don't have a phone.
Yetkililerle epeyce işi olan biri olduğum halde benim bile telefonum yok.
Don't you worry, I won't fall asleep.
- Hayır, cep telefonum yok.
Uh, no, not in my person, no.
- Telefonum yok.
- I have no phone.
Cep telefonum yok.
I don't have a mobile.
Cep telefonum yok ki!
I don't have one.
- Benim telefonum yok.
- I don't have a phone.
Çünkü benim cep telefonum yok.
But I don't have a cell phone.
Yapamayız. Telefonum yok.
We can't because I haven't got a phone.
- Ama telefonum yok. - Biliyorum ama o zaman telefonu takip edemezler.
I know, but they won't be able to trace the call.
Telefonum yok.
I don't have one.
Cep telefonum yok.
- I don't have a cell phone.
Telefonum yok.
Ain't got one.
Artık bir telefonum yok.
I don't have a phone anymore.
Yani adresim yok, telefonum yok, param ve zamanım yok.
That means no address, no phone, no money, no time.
Benim telefonum yok.
I don't have a telephone.
Yarın eve gidiyorum ve onda benim telefonum bile yok.
I'm going home tomorrow and he doesn't even have my phone number.
Telefon kulübesinden arıyorum... ev telefonum da yok.
I'm at a payphone... and I don't have a home telephone.
Telsizi yok, biliyorum ama benim telefonum var.
I know it doesn't have a radio, but I got a telephone.
Telefonum da yok.
I ain't got no telephone.
Benim telefonum yok.
I have no phone.
Aman ya, şarjı bitik dandik telefonum da yanımda yok.
Don't panic. Call the police! The phone is inside the pocket!
Telefonum yok...
- I don't have one yet.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]