English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ Y ] / Ya ben

Ya ben tradutor Inglês

20,288 parallel translation
Peki ya ben öyle istiyorsam?
Yeah, okay, - what if I want to?
Ya ben?
What about me?
Sana söyledim ya ben değildim.
I'm telling you it wasn't me.
Ya ben çekip giderken usta kral ben...
Either I'm the master king at pulling out I'm sterile, or you're barren.
Geçen gün onu gördüğümde açıkça söylemiştim... ya ben dükkanda kalırım ya da gerçekler ortaya çıkar.
It's just that I saw her the other day, and I made it perfectly clear that... either I stay in the store or the truth comes out.
Ya ben Fort Meade'e geleceğim ya da siz buraya.
I'll come to Fort Meade myself, or you come here.
Ya ben başkan olursam?
What if I became president?
- Onu Kupa'ya ben yönlendirdim.
I led him right to the Cup.
Ya ben haklıysam da sen yanılıyorsan?
What if I'm right and you're wrong?
Ya ben iyi biri değilsem?
What if I'm not a good person?
Ya ben buysam?
What if that's who I am?
Ben hala senin annenim, nerede olursak olalım, ya da nasıl görünürsek görünelim, ben her zaman annen olacağım, tamam mı?
I'm still your mother, no matter where we are or what it looks like, and will always be you mother, OK?
Yani ya o ya ben.
So it's either me or her. [Sighs ] [ Scoffs]
Ben olsaydım güvenli bir nokta arar ve sonra listeyi saklardım ya da o gece, karanlık bastığında, bir kopyasını alırdım.
If that was me... I'd take the opportunity to recce a safe spot, and then hide the list - or a backup copy - that night, under the cover of darkness.
Ya Geeta güreşir ya da seninle ben.
Either Geeta will fight, or you and I.
Patiala'ya geliyorum ben.
I'm coming to Patiala.
Ben de yüz tanıma sistemini kontrol edeceğim Joe'ya da CCPD'nin veritabanına baktıracağım.
I'll see if facial recognition brings him up and I'll have Joe check CCPD's database.
Dışarıya çıkmıştık Eddie ile ilgili konuşuyorduk ilişkinden bahsediyordun, ben de kendi kendime komadayken kaçırdıklarımı düşünüyordum.
We were out on a walk and we were talking about Eddie and how you were with him, and I was thinking to myself how I missed a lot while I was in that coma.
Kapıya bir kadın geldi kendinde değildi bebeği kollarıma bıraktı ama ben istemedim.
There was a woman at the door and she was hysterical and she put the baby in my arms and I didn't want the baby.
Ben sterildir ya da kısırdır. Bütün yollar bu gece seks yapmamıza neden oluyor.
All roads leads to us having sex tonight.
Çünkü ya sen gideceksin ya da senin hakkında bir şeyler bulamazsam ben.
Because either you're gone or I am, if I don't deliver.
Ya da, ben erteledim.
Or... I postponed it.
Ben ya da... tabure satan eleman.
Me or... that guy who sells stools?
Ya da sen bisiklet sürerken Martin'i ben besleyeceğim.
Or I'll be breastfeeding Martin while you're on the bike.
Ben sadece... neyse ya.
I just... whatever.
- Ya Lily'le ben olsaydık.
- What if it were Lily and me?
Will, ya Lily'le ben olsaydık?
Will, what if it were me and Lily?
Ben Xanadu'ya gitmeyecegim.
I'm not going to Xanadu.
Ya evet, aslında ben de geç saate kadar kalamam.
In fact, I can't have a late night either.
Liam ihtiyacı olduğunu söyledi, Ben de ona ve Miranda'ya borçlu olduğumu hissettim ve kabul ettim.
Liam needed someone to fill in who knew the class, and I felt like I owed it to him and Miranda to accept.
İyi ben de Miranda'ya giderim.
Fine. I'll take it to Miranda.
Ben erkeğim ama hamile kalsaydım istemediğim bir çocuk için hayatımı askıya alır mıydım?
I'm a man, but if I got pregnant, would I put my life on hold for a child I didn't want?
Ben, erkeklerin babalarıyla iletişim halinde olmalarının hayatlarına yön verdiğine inanırım. Ve bu ilişkinin nasıl olması gerektiğini seçmeli ya da bilirsin, onu tanımamak bir eksiklik olur.
I happen to believe that man's connection to his father shapes his life, and he has to choose how that relationship or... you know, lack of one is gonna define him.
Evlendikten sonra Prens ve ben İspanya'ya gideceğiz.
After the wedding, the prince and I will travel to Spain.
Yaşıyor musun ya da ben hayatta mıyım bilmiyorum.'
'Whether I live through this, or I don't.'
- Yok ya, ben...
- Oh, I... It's no- - I'm...
Lydia'ya âşık olduğunu söyle, ben de susayım.
Just tell me you're in love with Lydia, and I'll stop.
- Sen Valentine'ın kızısın ben de sana güvenmeyi öğrendim ya.
You're Valentine's daughter... and I learned to trust you.
Ben de onu tanımayı planlıyorum ya.
Well, then I plan to get to know him.
Ben gidiyorum ve iste ya da isteme Penny sen de geliyorsun.
I'm going, and like it or not, Penny, you should come.
Kardeşinden ayrıldıktan sonra ATM ya da kredi kartı aktivitesi olmamış.
There's Ben no credit card or ATM activity ever since he left dinner with his brother.
Ya sen ya da ben olacaktı.
It was you or me.
Ben Amerika'ya dönemem.
I can't go back to the States.
Tamam, ben Sarah'nın yerinde olsaydım bir sonraki uçakla Avustralya'ya ya da daha uzak bir adaya giderdim...
Okay, if I was in Sarah's shoes, I'd be on the next flight to Australia or some remote island in...
Ben polis değilim tabii ki ama anlarsın ya işte sanki biri Marjorie'ye daha önce ulaşmış gibi geliyor.
Now, I'm not the police, obviously, but... You know? It sounds to me like someone got to marjorie first.
Dinle, ben haber yapıyorum, iyi ya da kötü.
Listen, I report the news, good or bad.
O yüzden acaba, ben yemek yapmaya devam edeceğim, bir şey ister misin ya da...
Do you wanna, I mean, well, if I could just carry on cooking... -... you could have some, you could stay.
Ya onu öldür ya da ben seni öldürürüm.
Kill him. Or I kill you.
Burası, burada ne inşa ettiğimiz ya da ben asla sikinde olmadık.
You never gave a shit about me or this place, About what we've built.
Ben de bir toplantıya gitmek üzereydim.
Nah, I was about to head out to a meeting.
Ben de ya da bir istila olur.
Me too. Or an invasion.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]