Ya o tradutor Inglês
24,785 parallel translation
Peki ya o arabaya çarptıysa?
What if he hit the car?
Peki ya o 16. yola hiç çıkmadıysa?
What if she never got to Route 16?
Nina'ya o listeyi veririm, ama o liste yüzyıldan eski bir liste.
I'll have Nina run the names on the list, but that list is over a hundred years old.
Evet, unutabiliriz ama... Ya o duygular karşılıklıysa?
Yeah, we could, but... what if the feeling was mutual?
Miami Alonzo'ya o teklifi yaptığında suratına oturup sıçmış sayılır.
Miami squatted and took a shit on your face when they offered that contract to Alonzo.
Dans etme şeklin de aynı ya o yüzden karışıyor.
- Yeah, but see, that's also how you dance. That's why it's confusing.
Ya o ya ben, seçimini yap.
It's him or it's me.
Şey, Ya o ya da Loksat'ın ölüm mangaları.
Well, either him or LokSat's kill squads.
Ya o ya da adamlarının kaçak eşyaları arka kapıdan kaçırmaları için zaman kazanmaya çalışıyor.
Either that or he's buying time while his guys get the contraband out the back door.
O hâlde Rocco'ya olanları öğrenmemeli.
Then he can't find out what's happening to Rocco.
O hâlde Rocco'ya olanları öğrenmemeli.
That he can't find out what's happening to Rocco.
ya o birine zarar verir ya da biri ona.
he hurts someone or someone hurts him.
Gidip Robbins'i ya da kadın doğumdan birini bul.
Go. Get Robbins or anybody from O.B.
Gidip Robbins'i ya da kadın doğumdan birini bul.
Go, get Robbins or anybody from O.B.
Kanca'ya nasıl tepki vereceğin hakkında o kadar endişelenmiştim ki Robin'e olanlardan sonra yanında olamadım.
I was so wrapped up worrying about how you'd react to Hook, I... I wasn't there for you about Robin.
O... ya da... ya da... daha kötüsü.
He... or... or... or worse.
Ya da o dönem oradaydı.
Or did at the time.
Ya da o biliyor ve birini koruyor.
Or she knew and she's covering for someone.
O zaman ya Robert Michelle'i öldürdü... ya da Claire ya da beraber yaptılar.
So either Robert killed Michelle or Clair did or they did it together.
Ya da o yapmadı.
Or he didn't do it.
Belki de onu, Koca Yao olarak biliyorsunuz, ya da o kadar da Koca olmayan Yao, sizin sayenizde.
Maybe you know him as Big Yao, or not-so-Big Yao, thanks to you.
- Ya da onunla konuşabiliriz.
- Or we could talk to the D.O.T.
Uçağım bir saat sonra, o yüzden... Peki ya iki saat sonra olursa?
Oh, uh, uh, my flight leaves in an hour, so...
Arnavutlar, onlardan silah mı alıyormuş ya da satıyorlarmış?
According to organized crime, the L.O.T. has been doing business with some Albanians.
O, zaten ölü. Olay, kurbanın kim olduğunu bilen ya da kimin bildiğiyle ilgili.
It's about the people who know the victim or who know you.
Peki ya o?
- What?
Ya da belki de Donna ve o adam, onun için çalışıyordur.
Or maybe it was Donna and the guy she's working for.
Peki o zaman neden Mike'ı oraya gönderen savcıya gitmiyorsun?
Then why the hell don't you go after the prosecutor that put Mike away in the first place?
Çünkü 10 saniye içinde buradan elimde ya 20 milyonla ya da o şeyle beraber ayrılıyor olacağım.
I am walking out of here with $ 20 million or that thing in my hands.
Tek yapmaları gereken bana tek bir kişiyi getirmek, ölü ya da diri. Ve o bir kişi...
All they have to do is bring me one person, dead or alive, and that one person is...
O kıza ne oldu, Elena'ya?
And what happened to that girl, Elena?
İnanın bana, nasıl kaçakçılık yapılacağını... çok iyi bilir o. Turks Caymans adalarına... ya da "60 dakika" programında izlediğimiz... federal yasaların geçerli olmadığı herhangi bir yere.
Trust me, he knows how to set up shell fronts and funnel things offshore to the Turks and Caymans or one of those other islands that you see on "60 Minutes,"
O parçanın yerine 1999 başka parça olsa bile yine de o eksik parçayı ararız ya.
Even though the 1999 pieces are in their place. " But we keep looking at the empty space.
Öyle mi? O zaman neden bok atıp duruyorsun bana ya?
Then why are you shitting all over me, man?
O ne ya?
- What is that?
Okulda ya da bir daha hiç konuşmazsak, o meseleye dair şunu bil ki seni sevdiğim için oraya davet ettim...
If we don't talk again at school, or ever again, for that matter, I just want to let you know that I really like you and the reason I invited you is because...
Belki ikimiz de tükettik birşeyleri, ya da ten uyumumuz o kadar iyi ki, bunu göremiyoruz. Ama sağlıklı bir ilişki böyle olmamalı.
Maybe we're just both messed up, or the sex is so good that we can't see it, but this is not what a healthy relationship looks like.
O zaman... yap ya da öl.
So... do or die.
O sadece olimpik-düzeyde bir sporcu ve IQ'su oldukça yüksek ama her ne hikmetse Olimpiyat oyunları da ya da Nobel ödülleri onun aklını çelmiyor.
He is simply an Olympic-level athlete with an obscenely high IQ who, for some reason, remains oblivious to the lure of the Olympic games and the Nobel Prize.
Peki ya annem, o da mı pisboğazdı?
What about me mum, was she a big eater?
Yüksek ücretli avukatım konuşmamızı onaylamazdı, o yüzden görüşürüz.
My high-priced attorney wouldn't approve of us talking, so... See ya.
Yarın o bagajdaki sen olabilirsin ya da Clay.
Tomorrow it could be you in the back of that truck. Or Clay.
- Ezra'nın anahtarı tüm o karmaşa, ağızda kötü bir tad bırakıyor, bilirsin ya?
- Ezra's key that whole mess just kinda left a bad taste in my mouth, you know?
Anlarsın ya, o ufak adamlar, o kulakları olan...
You know, those little men with, like, the ears and...
Ya Jenna ya da Mary, Rollins'in kullan at telefonuna o aramayı düzenledi ve kredi kartına bütün o saçma harcamaları ekledi.
Well, either Jenna or Mary orchestrated that call to Rollins'burner phone and all of those bogus charges to his credit card.
O zaman dışarıya çıkmalıyız.
So we get back out there.
O zaman Tim de ya yalancının teki çıktı ya da onda aradığımız o göt yok.
Okay, so then Tim's either full of shit or he's got no juice.
Kampçıların sonunun Dave ya da o geyik gibi olmasını mı istersin?
Would you rather the campers end up Like dave or the deer?
Beni boşver o zaman ama hayatı Elena'ya bağlı olan ve bizi de onsuz bir hayata iten seni gerçekten özlüyor mu sanıyorsun geride kalan diğer arkadaşlarının?
Got your life all intertwined with Elena's, dooming me, and let's be honest, all of our friends, to a lifetime without the one person we miss the most, which, to be perfectly clear, ain't you.
Maine'den feribotla Yeni İskoçya'ya ( kanada ) geçiyoruz o zaman.
Uh, from Maine, we will take the ferry to Nova Scotia.
Bana.. Gideceğimiz yerlerle ilgili ya da Bonnie ile ilgili her şeyi sor o kararların hepsini verebilirim.. ama
Just... ask me whatever you want about directions and travel plans and anything related to Bonnie.