Yarın sabah saat 10 tradutor Inglês
88 parallel translation
Bu gece konuşmazsak, yarın sabah saat 10'da Gestapo merkezinde.
10 : 00 tomorrow morning at Gestapo Headquarters... unless I hear from you tonight.
Evet, yarın sabah saat 10'da onunla görüşeceğim.
I'm going to meet him promptly, 10 : 00 tomorrow morning.
Beyler, eğer yarın sabah saat 10 : 30'da... - St. Dominic'e gelirseniz...
Fellas, if you'll come to St. Dominic's... tomorrow morning at 10 : 30.
Yarın sabah saat 10 : 00'da buraya telefon edeceğim.
I'll telephone you here... tomorrow morning at 10 o'clock.
Doktor Voudel, yarın sabah saat 10'da hazır olun.
Yes Dr Voudel, but make yourself available at 10 tomorrow morning.
Mahkeme yarın sabah saat 10 : 00'a ertelenmiştir.
Court is adjourned until 10 : 00 tomorrow morning.
Mahkeme yarın sabah saat 10.30'a kadar ara veriyor.
Tribunal is adjourned until 10 : 30 tomorrow morning.
- Yarın sabah saat 10'da.
- Τomorrow morning at 1 0 : 00.
İngiliz uçakları yarın sabah saat 10'da Vaires'yi vuracaklar.
British planes will hit the yard at Vaires tomorrow morning at ten o'clock.
Yarın sabah saat 10'da gelip bütün partiyi alacağım.
I'll come and buy up the lot at 10 o'clock tomorrow morning.
Ve yarın sabah saat 10 : 00'da, seni tekrar görmekten memnuniyet duyacağım.
And I shall have the pleasure to meet with you again tomorrow morning at 10 : 00. Zopf!
Yarın sabah saat 10'da ofisime ya sözlerinde herhangi bir mistik ima olduğunu kesin bir biçimde inkar eden bir mektup ya da istifa mektubunu getir.
At 10 : 00 tomorrow morning, I want you to bring into my office either a letter denying emphatically that your remarks had any mystic implications or a letter of resignation.
Sadece şunu söylemek istiyorum ki, yarın sabah saat 10 : 00 sıralarında bir araba getirteceğim.
Here it is. April 2nd, birthday party for the deceased, Sunday afternoon.
O zaman... yarın sabah saat 10'da görüşürüz.
So... I'll see you at 10 tomorrow morning.
Yarın sabah saat 10 : 00'da, Kralımız Ahmed Kemal başkentimize doğru yola çıkıyor.
At 10 : 00 tomorrow morning, our King Ahmed Kamal leaves for our capital in Suari.
Yarın sabah saat 10'da Filargi'yi..... 42.Cadde'deki kütüphaneye getirip bırakacaksın.
Tomorrow morning at 10 o'clock, you bring Filargi... at 42nd Street library and let him out.
- Yarın sabah saat 10'da.
- Tomorrow morning at 10 : 00.
Yarın sabah saat 10'da.
Tomorrow morning, 10 : 00.
Yarın sabah saat 10'da.. .. basın konrefansım var.
I'm going to have a press conference... tomorrow morning at 10 : 00.
Yarın sabah saat 10 : 10 kütüphanede görüşürüz.
Wait at the Library tomorrow at 10 a.m.
"Yarın sabah saat 10 da kapındayım"
"I'll knock on your door tomorrow morning at 10"
Yarın sabah saat 10'da.
Now it's tomorrow morning at 10 : 00.
Bir sonraki uçuş yarın sabah saat 10 : 00'da.
Next flight out is 10 : 00 tomorrow morning.
Yarın sabah saat 10 da lütfen.
We've overrun as it is. Tomorrow morning, please, ten o'clock.
Yarın sabah saat 10'da...
Tomorrow at 10 : 00 a. m.
Yarın sabah saat 10'da.
Tomorrow. 10 am.
Yarın sabah saat 10 : 00'da.
Tomorrow morning 10 o clock.
Müvekkilinize kas biyopsisi, ve tam kan testi yapıldı. Ayrıca yarın sabah saat 10'da omurilik sıvısı alınacak.
Your client's had a muscle biopsy, a full blood workup and he's scheduled for a lumbar puncture at 10 a.m. tomorrow.
Bay Monk'la buluşmak istediğini size söylememi istedi Yarın sabah saat 10 : 00'da. onun ofisinde.
He said to tell you that he can meet Mr. Monk... tomorrow morning at his office, 10 : 00.
Bayım, yarın sabah saat 10 : 15'te Dean Witter'da iş görüşmem var.
Sir, I have a job interview at Dean Witter at 10 : 15 tomorrow morning.
Yarın sabah saat 10 : 30'a kadar stadyum bize ait.
So, we've got the stadium till 10 : 30 tomorrow morning.
Mahkeme, yarın sabah saat 10 : 00'a ertelenmiştir.
Court is adjourned until 10 o'clock tomorrow morning.
Bunun hakkında düşünmemiz için bir kaç günümüz olabilir mi? Yılın geri kalanını alabiliriz, fakat şehir bizim, "evet" onayımızı yarın sabah saat 10'a kadar alamazsa stadyumu nehire karşı dikecekler. Peki.
Can't we take a few more days to pray about it?
Yarın sabah, saat 10 : 00.
Tomorrow morning, 10 : 00.
Evet, ve yarın sabah saat tam 10 : 15'te bir randevum var.
Yes, and I have an appointment in the morning, 10 : 15 sharp.
" Yarın, 14 Kasım sabah saat 1o da Gazetedeki büroma gelirseniz...
" Can you appear at Mercury office 10 : 00 tomorrow morning...
Tamam, yarın sabah, saat 10'da.
All right, tomorrow morning, 10 : 00.
Yarın sabah uğrayıp saat 10 gibi seni uyandırırım.
I'll drop by and wake you up in the morning.
Yarın sabah saat tam 10 : 00'da yanınıza hiç eşya almadan kliniğe gelin.
Both of you be in my clinic tomorrow morning, 10 : 00 punctually, no baggage.
Yarın sabah saat 10`da.
- It's tomorrow morning at 10 : 00.
Mahkemenin hükmü yarın sabah Dünya yerel zamanıyla saat onda açıklanacaktır.
Sentence will be handed down at 10 a. m. tomorrow, Earth Standard Time.
Yarın sabah tütün dükkanına gel. Saat 10'da. Konuşalım, tamam mı?
Come to the cigar store tomorrow morning at ten and we'll talk about it.
Bakalım ne yapabileceğiz. Yarın sabah saat 10'da.
- Ten o'clock tomorrow.
Hayır, yarın gidersin sabah 7 : 36'da çünkü bu gece beni havaalanına götürmen gerekiyor saat 10 : 00'da.
No, you'll go tomorrow at 7 : 36 a.m because I need you to drive me to the airport tonight at 10 : 00.
Şimdi ise saat sabahın 10'u. Yarın sabah... buradan Cochabamba'ya kadar her yerde.
Now it's 10 : 00 a.m. The next morning anywhere... from here to Cochabamba.
Fakat sizlerin bol bol televizyon seyretmenizi, video oyunlarınızı ihmal etmemenizi istiyorum... ve yarın sabah saat kaçta görüşürüz, 10 : 00, 10 : 30?
But I want you to watch a lot of television, don't neglect your video games... and I'll see you in the morning, shall we say, 10 : 00, 10 : 30?
Müvekkilinizin yarın sabah saat onda adli tabibe gitmesi kararını veriyorum, Bay Woodrow. Yoksa mahkemeye itaatsizlikten yargılanır.
I hereby order your client to present himself to the medical examiner by 10 : 00 a.m. Tomorrow, Mr. Woodrow or he will find himself in contempt.
Son su tedavisini yarın sabah 10'dan saat 8.30'a alabilir miyim? Saat 10 trenine yetişmem gerekiyor.
May I change my last water treatment tomorrow morning from ten o'clock to eight thirty, as I'm hoping to catch the ten o'clock train.
Yarın sabah başlıyoruz. Saat 10'da.
- We'll begin tomorrow morning, 1 O :
Yarın sabah saat onda programımda bir boşluk var.
I've got an opening in my calendar for 10 : 00 tomorrow morning.
Gün içinde banka poliçesini alacak, bizde yarın sabah saat... -... 10.30'da otelinde buluşacağız.
He's picking up the bank draft later today and we're going to meet him at his hotel tomorrow morning at 10 : 30.
yarın sabah 8 21
yarın sabah görüşürüz 30
yarın sabah 190
yarın sabah 10 25
yarın sabah 9 28
saat 10 325
yarın 1367
yarın görüşürüz 752
yarına 24
yarın ararım 21
yarın sabah görüşürüz 30
yarın sabah 190
yarın sabah 10 25
yarın sabah 9 28
saat 10 325
yarın 1367
yarın görüşürüz 752
yarına 24
yarın ararım 21
yarın gel 39
yarın konuşuruz 62
yarın akşam 77
yarın öğleden sonra 16
yarın görüşmek üzere 36
yarına kadar 33
yarın pazar 33
yarından sonra 30
yarın gidiyorum 39
yarın olmaz 23
yarın konuşuruz 62
yarın akşam 77
yarın öğleden sonra 16
yarın görüşmek üzere 36
yarına kadar 33
yarın pazar 33
yarından sonra 30
yarın gidiyorum 39
yarın olmaz 23