Yemeğe gel tradutor Inglês
185 parallel translation
- Yemeğe gel.
- Come on, eat.
Babam dedi ki, "Bu gece yemeğe gel, File."
Pop said, "Come to supper tonight, File."
O zaman hemen yemeğe gel.
Then come to lunch now.
Hadi yemeğe gel.
Come on eat.
Zavallı Simone, daha ilk iş günün, Vince yemeğe gel.
- Poor thing, he has to go to work.
- Cuma akşamı yemeğe gel.
- Come over to dinner Friday.
Yemeğe gel.
Come out for lunch.
Geneviève, yemeğe gel tatlım.
Geneviève, come to dinner, darling!
Yarın akşam yemeğe gel.
Come for dinner tomorrow.
Cuma akşamı yemeğe gel.
Come by on Sunday for dinner
Sonra eve ekmeğini yemeğe gel ve asık suratlarla karşılaş.
Then come home to eat some bread and see a bunch of long faces...
- Yemeğe gel.
- Come to eat.
Gel, vatandaş, gel, yemeğe gel!
Looky, looky, looky, here comes cooky!
- Yemeğe gel.
- Come to dinner?
Haydi yemeğe gel, Catherine.
Come and eat, Catherine.
Haydi Italo, yemeğe gel.
Come on Italo, come to eat.
- yarın yemeğe gel.
Tomorrow you come for some bird, right?
Yemeğe gel, tatlım!
Come to the table, honey!
Papa, yemeğe gel.
Papa, come eat.
Yarın akşam yemeğe gel.
Come to dinner tomorrow night.
Pazar öğlen yemeğe gel.
Come to lunch on Sunday.
Kısa vadede ise, bu gece bana yemeğe gel.
In the short term, come to my house for dinner tonight.
Frank, bizimle yemeğe gel.
Frank, I want you to have dinner with us tonight. - You and your girl.
Hadi yemeğe gel.
Hey, come on in to dinner.
Sanırım, sana yemeğe gel demiştim!
I thought I told you to come down to dinner!
Cumartesi öğlen 1'de yemeğe gel.
Come to lunch on Saturday. 1 pm.
Yemeğe gel, çabuk ol.
Come to eat, quickly!
Leo, yemeğe gel!
Leo, come to dinner.
Leo, yemeğe gel!
Leo, come to supper!
Çık şu yataktan da yemeğe gel, haydi.
You're not gonna get lunch in bed.
O zaman bu gece yemeğe gel.
Then have dinner with me tonight.
Junbao, yemeğe gel.
Junbao, eat.
Bu avukatla çıkmaya gönüllüysen bizimle yemeğe gel sonra onunla galeriye gidersiniz istersen.
Listen, if you're gonna go out with this lawyer, have dinner with us then maybe you can go to the auto show with her if you want.
- Gel bakalım, domuzcuk, taze yemeğe gel!
Come on, Piggy, free food! What?
Yemeğe gel, çabuk ol
Come to eat, hurry up
Bu gece bize yemeğe gel istersen, bu işi bir konuşalım.
Maybe we should have dinner tonight at my house, discuss it.
Biliyorsunuz "14-10'dan Elaine, yemeğe gel, yemeğe gel."
You know : "Elaine in 1410, come to dinner, come to dinner."
Helen, yemeğe gel.
Helen, come to dinner.
Bu akşam yemeğe gel.
Come to dinner tonight.
O zaman yemeğe gel.
Then come and have lunch.
Gel, yemeğe geç kalacağız.
Come, we mustn't be late for dinner.
- Yemeğe zamanında gel, Arnie.
- Come home in time for supper.
Yemeğe de gel!
Come by for dinner sometime!
Gel, hadi yemeğe bakalım!
Come, let's make supper!
Yemeğe bize gel.
Come to my house for dinner.
- Yemeğe gidelim, gel.
- Let's go out for dinner.
Bu aksam bize yemege gel, kendini iyi hissedersen.
Come to our place for dinner tonight, if you feel up to it.
Çarşamba akşamı arkadaşlarla yemeğe çıkacağız. Sen de gel lütfen.
I'm having friends in on Wednesday for dinner and drinks.
Gel yemeğe gidelim.
Come dine with me.
Hadi Nikki, gel de yemeğe çıkalım. Hayır.
Come on, Nikki, let's go eat.
Buraya gel. Yaptığın bu harika yemeğe bak.
Come here, look at this beautiful meal you made.
gelin 2175
geliyorum 2650
geller 16
geldin 84
geldim 384
gel bana 68
geldi 321
geliyor 1263
geleceğim 238
gelmedi 96
geliyorum 2650
geller 16
geldin 84
geldim 384
gel bana 68
geldi 321
geliyor 1263
geleceğim 238
gelmedi 96
geldin mi 58
gelecek misin 89
gelir 55
gelecek 246
geldiğinde 28
geldik 352
gelen 22
geldiniz 33
gelirim 97
gelmek ister misin 244
gelecek misin 89
gelir 55
gelecek 246
geldiğinde 28
geldik 352
gelen 22
geldiniz 33
gelirim 97
gelmek ister misin 244
gelip 69
geliyorsun 30
geldik mi 60
geleceksin 36
geldin demek 49
geliyor musun 650
geldi mi 70
geleceğe 29
gelmiş 30
gelsene 418
geliyorsun 30
geldik mi 60
geleceksin 36
geldin demek 49
geliyor musun 650
geldi mi 70
geleceğe 29
gelmiş 30
gelsene 418