Çalışmaya tradutor Inglês
10,628 parallel translation
İyi çalışmaya devam et.
Keep up the good work.
Sorunlar Haven'ı karanlığa boğdu ama onu tekrar aydınlatabiliriz. İmkânsız göründüğünde bile işleri daha iyi yapmaya çalışmaya devam edin.
The Troubles have made Haven dark, but we can light it up again, keep trying to make things better even when it seems impossible.
Bunu daha sonra konuşup birbirimizi öldürmeye çalışmaya geri dönebiliriz ama şu anda önce Haven'a dönmek zorundayız.
We can settle all this later and then go back to trying to kill each other, but right now, first, we have to get back to Haven.
Sen Vince'le çalışmaya devam et.
You keep working with Vince.
Bir bira ve tekrar çalışmaya döneceğim.
One beer and then I gotta get back to work.
Ücreti çok az olsa da orada çalışmaya devam ediyordu.
It was just a measly wage, but he still continued working there.
Pek sevgili Mollie sonunda tekrar çalışmaya başladım.
My dearest Mollie, At last I'm working again.
Annem benimle olabilmek için 2 yıl çalışmaya ara verdi.
Mama stopped working for two years to be with me.
Acil bir durum olduğunda annem benimle olabilmek için çalışmaya son vermişti.
When there was an emergency, Mama stopped working to be with me.
O yüzden yaptığın şeye devam et. İlmekçiler Programı'yla çalışmaya devam et.
So keep doing what you're doing.
İlmekçiler için çalışmaya devam et, gerçeği duymaya hazır olduğuna düşünürsem seni bulurum.
You know i don't work with them anymore. Keep working for stitchers, and when i think you're ready to hear the truth,
Elleri kolları bağlı çalışmaya çalışıyorlar.
They're working on the problem with a brain hemisphere tied behind their back.
Ve kendini kontrol edemiyorsun diye beni çalışmaya dahil etmedin mi?
And you left me on the bench because you can't control your hard-on?
Richard 12 farklı genetik özellikli E.Coli bakterisi ile çalışmaya başladı. 12 farklı dünyada onların popülasyonunu izlemeye başladı.
Richard plucked 12 genetically identical E. Coli bacteria from a container and allowed them to start their own populations in 12 separate worlds.
Çalışmaya katılmak için bir kaç dakikanız var mı?
Do you have a few minutes to participate in a study?
Bizi onlar için çalışmaya zorlayan.
The one that forces us to work for them...
Scott burada çalışmaya devam edecek.
Scott will continue here.
Emekliliğim, biriktirdiklerim, her şey. Bu şirkette çalışmaya başladığımdan beri edindiğin her şey artık gitti.
My pension, savings, everything has been in this company since I started here.
Sabah çalışmaya gidemeyince pul kadar değerim kalmadı...
And when I don't show up to work in the morning, I look like a flake...
"Ama Amelia pes etmedi tımarhane sınırları içinde icatları üzerinde çalışmaya devam etti."
"But Amelia never gave up, " continuing to work as an inventor within the confines of the asylum. "
Emin olmak için, eğer zihinsel olarak çalışmaya uygun değilse...
To ensure that if he's not mentally fit to work then...
Çalışmaya çalışıyorum.
I'm trying to work.
Ve psikiyatri raporun geldiğinde senin için çalışmaya elverişli değildir yazıyorsa,
And when your psych report does come in and it says you are unfit for service,
Castle'ı da kendiyle çalışmaya ikna etti.
And to convince Castle to run with her instead of us.
Ne yaptığını bilmiyorum, ama Tony Chivers için çalışmaya başladı.
I don't know what he's doing, but he's started working for Tony Chivers.
Yani ben Toros'la çalışmaya başladığımda Ari'nin fişini çekmelisin.
Okay, so once I'm under with Toros, you should pull the plug on Ari.
Çalışmaya hemen mi başlayacaksın?
You're just gonna jump in, start roughnecking?
Tam aksine Zin, G-küre çalışmaya hazır.
On the contrary, Zin, the Q-sphere is now fully installed.
Ayrıca Mitchell, çok kısa bir süre sonra bir de bakacaksın boğucu avukatlarla dolu boğucu bir ofiste çalışmaya başlamış ve bu zamanı değerlendirmediğin için pişman olmuşsun.
And besides, Mitchell, before you know it, you're gonna be back in a stuffy office with some stuffy lawyers, wishing you had taken advantage of this time. Am I right?
Karım tam zamanlı çalışmaya başlamadan önce.
Before my wife went back to work full time.
Çalışmaya ilk başladığımızda bir şeyi fark ettim.
You know, when we first started working out, I realised something.
Sadece çalışmaya devam edin.
Just keep working.
Hazinedarın hücredeki tutukluları serbest bırakıp çalışmaya mahkûm etmeye karar verdiğini duydum.
I hear the chamberlain has decided to free the prisoners within them, put the men in servitude.
Çalışmaya geri dönme zamanı.
It's back-to-work time.
Siz çalışmaya devam edin.
Keep practicing.
Ve betikleri de 7 / 24 çalışmaya ayarlayın.
And set up scripts to keep going 24 / 7.
Anlaşılan ikimiz de bugün şirket dışında çalışmaya karar vermişiz.
It seems we both had the idea to work off-site today.
Çalışmaya başlamıştı ama sonra... Acaba kod muydu?
The exploit started to run, and then... was it the code?
O manyakla çalışmaya başladığı an ölmüştü.
She was dead the minute - she started working with that maniac.
Korkarım ki, aranan biri olarak burada çalışmaya devam etmeniz söz konusu olamaz.
I'm afraid that, as a wanted person, there can be no question of you continuing to practice with us.
Beni senin için çalışmaya mı zorlayacaksın?
Do you mean to compel me to work for you?
Peki, babamla çalışmaya nasıl başladın?
- Sure. So how'd you get to be working with my dad?
- Ben direkt çalışmaya başladım.
Uh, I went straight to work.
Önceleri psikologla çalışmaya zorlandığın için pek memnun olmamışsın hatırlıyor musun?
Yes you... In the beginning you weren't so fond of being forced to work with a psychologist. Do you remember that?
Bir kez olsun çalışmaya ara veremez misin?
Can not you for once take some time off?
Evet, hala bu konu hakkında konuşmaya alışmaya çalışıyorum.
Yeah. I guess I'm kind of still getting used to talking about that.
Bu kış çok meşguldüm. Taşındım ve yeni evim ile hayatıma alışmaya çalıştım.
I've been very busy this winter, moving and adapting to my new home and my new life.
Çalışmaya gitmeliyim.
I gotta get to work.
Önce ortama alışmaya çalıştığımı düşündüm ama sonra- - Sanki adrenalin bağımlısı falan olmuştum. Kendimi- -
I thought it was just readjustment, and then I thought it was, like, an adrenaline addiction or something, but it feels like...
Hala daha az yerçekimine alışmaya çalışıyorum.
Still acclimating to less gravity.
Kaçmaya çalışmadığı sürece çatışmaya girmeyin.
Do not engage unless he tries to escape.
çalışmaya devam 20
çalışmaya devam et 39
çalışmaya devam edin 21
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışmaya devam et 39
çalışmaya devam edin 21
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışıyordum 70
çalıştı 29
çalışmıyor 158
çalışıyor musun 55
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışırım 44
çalışın 67
çalıştı 29
çalışmıyor 158
çalışıyor musun 55
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışırım 44
çalışın 67