Çalışmam gerek tradutor Inglês
768 parallel translation
Lanet olası Latince çalışmam gerek.
No, I've got to study that blasted Latin.
Hayır. Önce bi yarım saat daha çalışmam gerek.
No, I'm going to do another half an hour's work first.
Çalışmam gerek çünkü.. .. Madam Dilyovska'ya kurs borcum var.Ödemem lazım.
I have to work because I owe Madame Dilyovska money for my lessons, and I have to pay her.
Gitmeliyim, çalışmam gerek.
There's work to do, I have to go. Come on, quickly.
Bak, eğer bütün kart taksitlerini ödeyeceksem gece gündüz çalışmam gerek.
Look, if I'm going to pay all your charge accounts... I've got to work day and night.
Bu şeyi durdurup ne yaptığını bulmaya çalışmam gerek.
I have to stop this thing and try to figure out what she did.
Oh, şey, sanırım sadece biraz daha çalışmam gerek.
Oh, well, I guess I'll just have to practice some more.
Aslında onsuz yaşamağa çalışmam gerek, sanırım.
I really should try to get along without it, I suppose.
Bak şimdi, bazan çalışmam gerek, biliyorsun.
Now look, lady, I gotta work sometime, you know.
- Çalışmam gerek.
- I have to study.
Bundan sonra iki katı çalışmam gerek.
- We'll just have to work twice as hard.
Bir şeyler yemeye çalışmam gerek, Midem bomboş.
I must try and eat something, I feel empty.
Çalışmam gerek.
Well, I have to work.
Çalışmam gerek.
I gotta work.
Sabah da erken kalkıp çalışmam gerek.
Gotta get up early tomorrow and do some work.
Çalışmam gerek, bu mesleğim değil benim.
I have to go to work. I don't do this for a living, you know.
Fakat bu gece çalışmam gerek.
We'll wallpaper each other.
- Dinle, çalışmam gerek.
- Listen, I have to work.
- Çalışmam gerek, senin de çalışman gerek, rahat bırak beni.
- I have work to do, and I presume you do, too. Do it and leave me alone.
Üzerinde çalışmam gerek.
I shall have to study it further.
Çok çalışmam gerek, çünkü ileride filmlerde oynamak istiyorum.
I need to practice'cause one day I'm gonna work in the movies.
- Daha çalışmam gerek.
- I have to work some more.
Söyleyemem ama çalışmam gerek.
I can't tell you why, but I really need.
- Hızlı çalışmam gerek.
- Gotta work fast though.
Kusura bakma, çalışmam gerek. Seninle gelemem.
I'm Sorry, I must work, I can not come with you.
Çalışmam gerek.
I have to work.
Saatlerce çalışmam gerek... ayrıca yeni gece klubü programım için de provalarım olacak.
I have hours of studying to do... plus a lot of rehearsal for my new nightclub act.
- Çalışmam gerek.
- But I have to.
Biliyorsun, çalışmam gerek.
I must work, you know.
Kusura bakma ama çalışmam gerek.
Sorry, but I have to work.
- Benim çalışmam gerek.
- I have to work.
Çalışmam gerek.
I gotta go. I gotta work.
Hemen eve kapanıp ayrıntılar üzerinde çalışmam gerek. - Güzel.
I should go home, close myself off and work out all the details.
Çalışmam gerek.
I have to get to work now.
Benim de çalışmam gerek.
I got to work myself.
Geçe kadar çalışmam gerek.
I've gotta work late.
Suflelerime çalışmam gerek.
Well, I have to go study my lines.
Gördüğün gibi para için çalışmam gerek.
You see, I have to work for my money.
- Çalışmamız gerek.
- We have work to do.
Birlikte çalışmamız gerek.
We have to work together.
- Çalışmam için daha fazlası gerek.
- I need much more to work with.
İşi yetiştirmek için hızlı çalışmamız gerek.
They only take them out to accept an allowance.
Kısa bir süre sen ve ben birlikte çalışmamız gerek.
You and I are going to work together quite a bit of the time.
Asil ailelerin kadınları... Samuraylar için daha fazla çalışmamız gerek.
Bitches of nobility and Samurai sure make us work.
- Çalışmamız gerek.
- Well, we gotta keep on working!
- Çalışmamız gerek.
- Well have to practice.
Gillian, birlikte çalışmamız gerek.
Gillian, we have to work together.
Fena değil, ama tutuşun üzerine çalışmamız gerek.
That's not bad, but we're gonna have to work on your grip.
Reklam çekimlerine hazırlanıyorlar, çalışmamız gerek.
They're trying out for a commercial. We got a lot of work to do.
Ama birlikte çalışmamız gerek...
But we're going to have to...
Daha steril şartlarda çalışmamız gerek.
We've got to have sterile conditions.
gerekiyor 29
gerek yok 917
gerek 16
gerekli 27
gerek yoktu 39
gerekmiyor 26
gereksiz 31
gerekmez 98
gerekirse 81
gerek kalmadı 36
gerek yok 917
gerek 16
gerekli 27
gerek yoktu 39
gerekmiyor 26
gereksiz 31
gerekmez 98
gerekirse 81
gerek kalmadı 36
gerekli değil 44
gerektiği kadar 17
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışmıyor 158
gerektiği kadar 17
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışmıyor 158
çalışıyordum 70
çalışıyor musun 55
çalıştı 29
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışıyor musun 55
çalıştı 29
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67