Çalışıyorum tradutor Inglês
47,208 parallel translation
- Yardım etmeye çalışıyorum.
I'm trying to help...
Bütün bu boruların nereye gittiğini anlamaya çalışıyorum.
Just trying to figure out where all these pipes lead.
Belki de denemelisin Yatak odasında çalışıyorum.
Maybe you should try working out in the bedroom.
- Sana yardım etmeye çalışıyorum!
- I'm trying to help you!
Hala güven sorunlarımı çözmeye çalışıyorum.
I'm still sorting through some trust issues.
Halletmeye çalışıyorum.
I'm working on it.
Ben de bazı şeyleri düzeltmeye çalışıyorum.
- I'm working on some too.
Bu işleri bir macera olarak görmeye çalışıyorum.
I'm trying to see this ruling thing as an adventure.
Piyano çalışıyorum ve öğrenciler dansı müziğimin eşliğinde öğreniyorlar.
I play the piano there, and the students there learn their dance on my music.
Bir süredir arkadaşımı bulmaya çalışıyorum.
I have been trying to find my friend for a while now.
- Yüzünün resmini çekmeye çalışıyorum.
- Trying to picture your face.
- Serbest çalışıyorum.
- I'm self-employed, sir.
Ben Alterplex'de çalışıyorum.
I work for alterplex.
Lisanslı bir yetiştiriciye çalışıyorum.
I'm working for this licensed grower now.
Eşimin burada fazla tanıdığı yok. Buranın ne kadar muhteşem bir yer olduğunu göstermeye çalışıyorum. Buranın yerelleriyle tanıştırmaya çalışıyorum.
My husband doesn't know many people here, and I'm trying to get him to see how cool this place is and, you know, meet the locals.
Fransızca çalışıyorum.
I'm studying French.
Korkmamaya çalışıyorum.
I try not to be.
Witchita dizisinde çalışıyorum.
I work on the show Witchita.
Eğlenmeye çalışıyorum.
I'm just trying to have fun.
Nine, yarışı izlemeye çalışıyorum.
Grams, I'm trying to watch the race.
Hayır, iyi bir caz radyosu bulmaya çalışıyorum.
No, trying to find a good jazz station.
Tatlım, Ölüm Yarışı'nı izlemeye çalışıyorum.
Honey, I'm trying to watch the Death Race.
Seni öldürmeye çalışıyorum.
I'm trying to kill you.
Hala parçacıkları kurbanlarla eşleştirmeye çalışıyorum. - Hey.
I'm still in the process of matching the shards to each of them.
Sadece yardım etmeye çalışıyorum. Dr. Brennan.
Well, Dr. Brennan, I'm just trying to help.
Hayatımdaki zehirli şeylerden kaçınmaya çalışıyorum.
I'm just really... I'm trying to avoid toxic things in my life.
İnsanlara karşı net olmaya çalışıyorum.
I'm trying to be more direct with people. - Mmm-hmm.
Hey, görmeye çalışıyorum.
Hey, I'm trying to see.
Yıllardır nefes tekniklerinize çalışıyorum.
I've practiced your breathing technique for years.
Hikayemi anlatmaya çalışıyorum.
I'm trying to tell my story, bro.
Yalnızca anlamaya çalışıyorum.
I'm just trying to understand.
Anlamaya çalışıyorum.
I am trying to understand.
Yardım etmeye çalışıyorum.
I'm trying to help you.
İşler birden açıldı ve sebebini öğrenmeye çalışıyorum.
Business is booming, and I'd like to know why.
Hayır, konuşmaya çalışıyorum çünkü yani, senden endişelendim.
No, I've been trying to get you to talk because, you know, I'm... Well, I'm worried about you.
Çalışmaya çalışıyorum, evet.
Trying. Yeah.
Organizmaların nasıl evrilip değiştiğini anlamaya çalışıyorum.
Um, trying to understand how organisms evolve and change.
- Burada sana yardım etmeye çalışıyorum.
I'm trying to work with you here.
Doğru adamı enselediğimizden emin olmaya çalışıyorum.
I just want to make sure that we're getting the right guy.
Bunu kendine saklar. Ben de zorlamamaya çalışıyorum.
He's very private, so I try not to push.
İyi adam olmaya çalışıyorum ama bir plan yapmalıyız çünkü bu işe yaramıyor.
I'm trying to be good, but we gotta come up with some plan because this isn't working.
Ailemi kurtarmaya çalışıyorum.
I'm trying to save my family.
- Ciddi olmaya çalışıyorum burada.
I am trying to be serious here.
Ne kazanabileceğini anlamaya çalışıyorum.
What I'm trying to understand is what he stands to gain.
Onlara nasıl yardım edeceğimi bulmaya çalışıyorum.
I'm trying to figure out how I can help them.
Hayır, aslında çalışıyorum.
Yes, actually, I am.
Artık Bölge Savcılık Bürosunda çalışıyorum.
I work for the D.A.'s office now.
Sadece kimsenin başının yanmayacağından emin olmaya çalışıyorum.
Look, I'm just trying to make sure no one gets in trouble.
- Bir yolunu bulmaya çalışıyorum...
- I'm trying to find a way... and you!
Onu duyamıyorum Bir şey söylemeye çalışıyor.
I can't hear her. She's trying to say something.
Veganım ve 230 kiloyla göğüs çalışıyorum.
465 pounds, this is ridiculous.
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışıyordum 70
çalıştı 29
çalışmıyor 158
çalışıyor musun 55
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışıyordum 70
çalıştı 29
çalışmıyor 158
çalışıyor musun 55
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmaya devam 20
çalışmıyorum 33
çalışıyor musunuz 18
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmaya devam 20
çalışmıyorum 33
çalışıyor musunuz 18