Iki tradutor Inglês
575,865 parallel translation
Ayrıca duydum ki...
Also I heard...
Sana ne yapmaya karar verirsem vereyim... unutma ki kişisel bir şey değil.
Whatever I decide about you... Remember it's nothing personal.
Tabii ki olmadığını biliyorum.
Sure, I know there isn't.
Kundaklama şüphesi... ki bunu zaten itiraf ettiniz.
Suspicion of arson... That one you've already admitted.
O gerçek miydi ki?
He was real?
Tabii ki gerçekti.
'Course he was.
Beni aydınlat ki bu genç adamın yolunu eğer uygun görürsen teyit edeyim.
Illuminate me so that I can testify to this young man his direction if it be your will.
Ama sana şunu söyleyebilirim ki onlar kaç tane Mexikalı öldürdüklerinin sayısını bilmiyor.
_ _
Niye ki?
About what?
En küçüğü ve senin en sevdiğine ise öyle berbat bir şey yapacaksın ki onu sonsuza dek kaybedeceksin.
And your youngest, your favorite... You're gonna do something so terrible, you'll lose him forever.
Nasıl bilmemeyim ki?
How could I not?
Onları takip etmeliydim Şerif biliyorum ama yangın o kadar hızlı yayılıyordu ki önce onunla ilgilenmem gerekti.
I shoulda followed'em, Sheriff. I know I should've, but.. The fire went up so fast and I had to tend to that first,
Bilirsiniz ki sabırlı biriyimdir.
- Mm-hmm. You know I'm a patient man.
Hiç şüpheniz olmasın ki bu bir savaş.
And make no mistake... It is a war.
Gerçek şu ki tereddüt etmenin günahını çekiyorum.
- He's right. Mm-hmm. Truth is...
Niye ki?
- No.
Dostlarının arasına dön yeter ki.
Just... come back to your friends.
Emin olun ki yarın öbür gün başka biri daha kaybedecek.
But be rest assured, tomorrow, it will be one of you.
Demek ki Pedro haydutlara bizim tahmin ettiğimizden de fazla sempati duyuyormuş.
So, it seems Pedro had been sympathetic to the sediciosos longer than any of us had realized.
O adam Niles'in barını yaktı. Ki bu bütün kasabayı yok edebilirdi.
He burned down Niles'bar, which could have destroyed the whole town.
Olanlardan sonra kasabadaki herkes o kadar öfkeli ve korkmuştu ki hepsi Garcia çiftliğine gitti.
And after that, everyone in town was so furious and scared, they all rode out to the García ranch.
Orada hiç meşale yokmuş ki.
There weren't any torches. How do you know?
Tabii ki var.
Of course it matters.
Ne kadar uzağa gitmiş olabilir ki? Bu iyi değil.
Well, how far could he have gone? Oh. That's not good.
Olay şu ki, o beni yıllardır öldürmeye çalışıyordu.
Here's the thing, she's been trying to kill me for years.
Sizi temin ederim ki, yönetimimizdeki son değişikliklere rağmen... Reiden'ın gözetimindeki tüm çocuklar... güvende ve onlara çok iyi bakılıyor.
Now, I'd like to assure you that despite recent changes to our management, all children under Reiden's charge remain safe and well cared for.
Evet, ve eminim ki... bu başkaları için çok etkileyicidir, ama senin nefsi müdafa yaptığını kanıtlamıyor.
Yes, which is all very fascinating to someone, I'm sure, but none of it proves you acted in self-defense.
Umalım ki zamanında oraya varsın.
Let's pray he gets to her in time.
Nasıl kaçırabilirim ki!
How could I miss, right?
Hatta bak saçlarımı Pete Rose'un ki gibi bile yapabilirim.
Look, I can even do the Pete rose haircut.
Benim suçum değil ki beyzbol zamk kartım zıpladı sadece.
It's not my fault, I'm all hopped up on hard baseball card gum.
Tamam, tamam, neden olmasın ki Onlar bir şey söyledi mi?
Well, okay, well, why wouldn't they have said anything?
Sana şunu söylemeliyim ki o barın orada beni gerçekten korkuttun.
I have to tell you, you were... You really scared me back there at the bar.
Tabii ki bazı insanlar bunu sadece eğlence olsun diye yapıyor ama bağımlılıkla, uyuşturucuyla, alkolle, yağlı yemeklerle mücadele eden çok sayıda müşterimiz var.
Yeah. I mean, sure, some people do it just for kicks. But we have any number of people combating addictions, drugs, alcohol, fatty foods.
Hayır, tabii ki.
Of course.
Tabii ki de kullanırsın.
Sure you can.
Ama şunu biliyorum ki burada benimle çalışabilirsen ihtiyacım olan materyalleri bana verirsen ben de işimi yaptığımı söyleyebilirim,
But I know that if you can just work with me here, give me the materials that I need so that I can be able to say that I did my job,
O ne ki?
What is it?
Tabii ki.
Right.
Biri neden bunu yapsın ki?
Why would anyone do this?
Bana bunu yapman için neden seni tutayım ki?
Why would I hire you to do this to me?
Bunu kim yapar ki?
Who would do that?
Kim tüm vaktini her şeyi bir araya getirip böylesine detaylı bir plan yapmaya harcar ki?
Who would waste all of their time putting together such a... Such an elaborate plan?
Gidemezsin ta ki biz bunu çözene kadar.
You can't leave until we sort this out.
Ne diye benden saklanıyorsun ki?
What are you hiding from me for?
Neden kaldırmadılar ki?
Why didn't they?
Kimin umurunda ki?
Who fucking cares?
- Bunu neden bana soruyorsun ki?
Why are you asking me that?
- Belli ki bu tuzağı bize kuran o.
Clearly, she's the one that set us up.
Kan davası yok ki.
There's no vendetta.
Bunun konuyla bir alakası yok ki.
It has nothing to do with this. Just drop it.
ikinci 72
ikın 61
ıkın 30
ikimiz 71
ikizler 58
ikiniz 72
iki tane 162
iki gün sonra 30
iki dakika 132
iki hafta sonra 31
ikın 61
ıkın 30
ikimiz 71
ikizler 58
ikiniz 72
iki tane 162
iki gün sonra 30
iki dakika 132
iki hafta sonra 31
iki kez 99
ikimizde 16
ikincisi 419
ikinizde 56
iki kere 86
iki saat 66
ikimize 16
iki kart 16
ikiniz de 254
ikimiz mi 17
ikimizde 16
ikincisi 419
ikinizde 56
iki kere 86
iki saat 66
ikimize 16
iki kart 16
ikiniz de 254
ikimiz mi 17
ikimiz birlikte 20
iki bira 67
ikili 30
iki gün 84
ikinci olarak 82
ikimiz de 70
ikinci kat 64
ikinci katta 29
iki mi 107
iki katı 19
iki bira 67
ikili 30
iki gün 84
ikinci olarak 82
ikimiz de 70
ikinci kat 64
ikinci katta 29
iki mi 107
iki katı 19