English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ A ] / Anlaştık mı

Anlaştık mı tradutor Espanhol

3,818 parallel translation
Anlaştık mı?
¿ Tenemos un trato?
Anlaştık mı?
¿ Está bien?
Anlaştık mı Bay Evans? Anlaştık.
¿ Tenemos un trato, Sr. Evans?
Artık'board sliding'( Bir kaykay hareketi ) yapmak yok, anlaştık mı?
Bien. Oye, no más deslizarse con la tabla, ¿ de acuerdo? De acuerdo.
Anlaştık mı?
¿ Trato?
Anlaştık mı?
¿ Nos entendemos?
Ne yaparsan yap ama bir şekilde bize belli et, anlaştık mı?
Es tu decisión, pero tienes que hacérnoslo saber, ¿ vale amigo?
Anlaştık mı peki?
¿ Tenemos un trato?
Babamı bulmama yardım etmen gerek. Anlaştık mı?
Necesito que me ayudes a encontrar a mi padre. ¿ Tenemos un trato?
CD'lerde beni + 18'lik bir şey yaparken duyduğunuz anda dinlemeyi bırakıp CD'yi bana getireceksiniz, anlaştık mı?
Si en cualquier momento que esté en los cds, oyes algo no apto para menores, deja de escuchar y me lo traes. ¿ Entendido?
Anlaştık mı?
¿ Trato hecho?
Evet? Anlaştık mı?
Entonces... ¿ tenemos un trato?
Anlaştık mı? - Dinliyorum.
Adelante.
Pekâlâ, şu an durumlar biraz sıkışık ama en kısa sürede halledeceğim, anlaştık mı?
Ahora no hay dinero. Pero te lo pagaré pronto, te lo prometo. ¿ Sí?
Bende her ay buzdolabımızı temizlerim.Anlaştık mı?
Limpiaré la nevera mensualmente. ¿ Estás de acuerdo?
Tamam, o halde beyler, şimdi... dışarı çıkmak zorundasınız, ve ben de seni muayene edeceğim, anlaştık mı?
Bueno, chicos, vais a tener que salir, y después - Te examinaré, ¿ vale?
Sadece bunu da benden çalma, Anlaştık mı?
Simplemente no me robes a esta también, ¿ vale?
Anlaştık mı?
¿ Vale?
Anlaştık mı?
¿ De acuerdo?
Anlaştık mı?
¿ Hecho?
Peki... anlaştık mı?
Así que... ¿ hay trato?
Sana sonra gelip bakacağım. Anlaştık mı?
Vendré más tarde, ¿ está bien?
Doktor Murphy sana anneni ne zaman görebileceğini söyleyecek, anlaştık mı?
La doctora Murphy te dirá cuándo puedes verla.
Anlaştık mı? Aynen...
Sí, apoyo eso.
Bir şeye ihtiyacın olursa hemen oradayım, anlaştık mı?
Si necesitas algo, estaré por allí, ¿ vale?
Sana kartpostal gönderirim, anlaştık mı?
Mandaré postales, ¿ sí?
- Kaybeden öder, anlaştık mı?
- El perdedor paga por los juegos. ¿ Trato?
Buradan eve kadar yarışmak ister misin? Anlaştık mı?
Tengamos una carrera para ver quién puede correr más rápido. ¿ Trato?
Benim için uslu dur, anlaştık mı?
Pórtate bien, ¿ de acuerdo?
Anlaştık mı?
¿ Tenemos un trato o no?
Yavaşça açılan çiçekler yok. Anlaştık mı?
Nada de flores abriéndose, ¿ de acuerdo?
Anlaştık mı?
¿ Ha quedado claro?
200 daha verirsin, anlaştık mı?
200 pavos, ¿ vale?
- Anlaştık mı?
¿ Trato?
Sen bana o kasedi ver ben de sana, Mary'ni vereyim, anlaştık mı?
Así que me das la cinta y te devuelvo a tu Mary. ¿ De acuerdo?
- Anlaştık mı?
- ¿ Trato hecho?
- Kira konusunda anlaştık mı?
¡ No lo sabía!
Anlaştık mı?
¿ Estamos bien?
Anlaştık mı?
Mantenga el uno al otro en la mira, ¿ entiendes?
Sanırım anlaştık.
Supongo que está bien.
Anlaştık ama haritayı ben alırım.
Vale, trato. Pero me llevo el mapa.
Anlaştık, Sevgililer Günü'nde yalnız olan zavallı annenle yapmak istediğin başka bir şey var mı?
Muy bien, ¿ tiene esto algo que ver con que tu pobre madre esté sola en San Valentín?
Anlaştık, biri bizim için bebek patisi yapmak isterse, cevabımız hayır olacak.
Así que está decidido, si alguien intenta obligarnos a hacer una fiesta para el bebé, decimos que no.
Anlaştık mı Ashley?
¿ Es un trato, Ashley?
Anlaştık mı?
¿ Bien?
Anlaştık mı?
Entonces, ¿ trato hecho?
Bak, onu dışarıda tutacağımız konusunda anlaştık sanıyordum.
Pensé que estábamos de acuerdo en dejarla fuera de esto.
Şu sıralar yeniden yapmayacağımız konusunda anlaştık sanıyordum.
Creía que acordamos no hacerlo de nuevo por ahora.
Anlaştığımız gibi artık oraya geri gitmeyi kafana takmana gerek kalmadı.
Bueno, como se acordó, no tienes que preocuparte de volver.
Yaz boyunca mesaj atmayacağımız ve birbirimizi aramayacağımız konusunda anlaştık.
Acordamos darnos el verano. Sin mensajes ni llamadas.
Bak ne diyeceğim, buradan çıkalım sonra onu bulalım sen sorularını sorarken ben de onu tutarım. Anlaştık?
Te diré una cosa, cuando salgamos de aquí, y le encontremos, yo le sujetaré mientras tú le preguntas. ¿ Trato hecho?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]