English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ A ] / Açayım mı

Açayım mı tradutor Espanhol

1,345 parallel translation
- Bir tane daha açayım mı?
- ¿ Quieres que abra otra?
- Şarapta açayım mı.
Entonces abrete una vena.
- Şarapta açayım mı. - Haydi ama!
- Ábrete una vena.
- Pencereyi açayım mı?
- ¿ Abro la ventana?
{ \ cH00FFFF } Sana masada yer açayım mı yoksa gidip kendi patlıcanını kendin avlamak mı istersin? { \ cH00FFFF } { \ cH00FFFF } Baba!
Le pongo un lugar o ¿ se sentiría mejor si le disparara a su berenjena? Papá ¿ qué te he dicho de acampar en la entrada?
Açayım mı?
¿ Debería abrirla?
Açayım mı?
- Para ti. ¿ La abro?
Açayım mı?
Iré a atender ¿ Te parece?
O zaman açayım mı?
¿ Así que mejor atiendo? ¿ No?
Ben açayım mı?
¿ Te ayudo?
Siz burada bekleyin, ben gidip büyük kapıyı açayım.
Esperen aqui mientras a voy y abro la gran puerta.
Kahretsin, şu ışıkları açayım.
Dejenmé agarrar estas luces.
Biraz ışık açayım.
Dejame apagar unas luces.
peki, ama sakın ağzını açayım deme peki
Bien, pero no diga ni una palabra. De acuerdo.
- Ben gidip telefon açayım. İyi misin?
- Llamaré. ¿ Estarás bien?
Bir dosya açayım.
Abriré una carpeta.
Oh, bir saniye bekle biraz yer açayım.
Oh, espera, hare un poco de sitio.
- Tamam megafonu açayım.
De acuerdo, lo pondré en manos libres.
Senin için açayım.
Permíteme.
Kapıyı açayım.
Te acompaño a la puerta.
Yeni bir dosya açayım.
Voy a abrir otra historia.
Dur senin için açayım.
Déjame ayudarte.
Ne yani sen kız mısın da, gidip sana bir de kapı açayım?
Abre la puerta ¿ Qué, eres una chica para tener que abrirte la puerta?
Ben sadece hepimizin konuşabileceği bir konu açayım dedim.
Solo saque un tema sobre el que pudieramos hablar.
Ona bir telefon açayım.
Debería llamarla
New York'ta bir tane açayım diye düşünüyorum.
Me encanta. Debería abrir un puesto en Nueva York.
- Ben de bir servis daha açayım.
- Y traeré otro servicio de mesa.
- Sana kapıyı açayım.
- Yo abro la puerta por ti.
- Pencereyi açayım.
Abriré la ventana.
Bırak ağzını açayım.
Déjame abrirle la boca.
Kapıyı açayım.
Tengo que contestar.
Bana karşı kullanasınız diye mi açayım kendimi?
¿ La verdad? ¿ Para qué? ¿ Para usarla en mi contra?
Ben de bir telefon açayım.
Entonces haré la llamada.
- Senin için bir pencere açayım.
- Voy a abrir la ventana.
Konuyu şöyle açayım :
Déjeme poner las cosas en claro :
Ben açayım.
Yo les abro.
"Biraz bekle, anteni açayım."
"Espera un segundo. Déjame levantar la antena"
Kapağını açayım senin için. Buradan tut.
La uso para retratos.
- Ben şampanyayı açayım.
Yo abro la champaña.
- Güvenli bir hat açayım.
- Déjame abrir una línea segura.
Göremiyon mu? Bi dakka ışıkları açayım sana.
Bueno, deja que te prenda las luces.
- İyi. Ben giderim. - Sana kapıyı açayım.
- te abrire la puerta.
- Ben ışıkları açayım.
- Voy a encender las luces.
Yani, kapıyı açayım.
Iré a atender.
Hı-hı. Ben mi şarkı söyleyeyim, radyoyu mu açayım?
¿ Quieres que cante o quieres la radio?
Ben açayım.
Dejame que te lo alcance.
Ne için açayım?
- ¿ Abrirla para qué?
- Öyleyse sesini açayım.
Pues la pondré más fuerte.
Tamam, yalnız bana bir dakika ver de şu sandıkların kilitlerini açayım.
Si, solo dame un minuto para asegurar estos cajones
- "Çıtır Kızlar" limonata standı açayım.
Pensaba en abrir un puesto de limonadas estilo Coyote Ugly.
Kürtaj yapan her doktora cinayet davası mı açayım?
¿ Quieres que acuse de asesino a cada médico que hace un aborto?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]