English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ A ] / Aşağıda

Aşağıda tradutor Espanhol

13,124 parallel translation
Çünkü senden daha aşağıda birisini seni sevmeye cesaretlendirdiğin için mi?
¿ Quieres decir que has alentado el amor de un hombre inferior a ti en rango?
Aşağıda ne arıyorsun?
¿ Qué haces aquí abajo?
Aşağıda hiçbir şey yok.
No hay nada escaleras abajo.
Tünel 30 adım kadar aşağıda ayrılıyor.
El túnel se ramifica unos 30 pasos mas adelante.
Aşağıda toplanmış insanları gördünüz. Taşınmak için izin bekliyorlar ama o henüz gelmedi.
La gente está reunida esperando la orden para mudarse y ella no aparece.
- Aşağıda başkası var mı?
¿ Hay alguien más allí abajo? Mi mamá.
Aşağıda ne olduğunu hiç bilmiyordunuz.
No tienen idea de lo que había ahí abajo.
O zamana kadar anne, ben sarayda olacağım, sen de... aşağıda farelerinle dinlenmene bak.
Hasta entonces, madre, estaré en el palacio, y tu... disfruta de tu tiempo aquí abajo con el resto de las ratas.
Bir kat aşağıda değil de burada buluşmamızı teklif etmen bana, beni hamile bırakmamaya karar verdiğini düşündürüyor.
Asumo, ya que me has pedido que nos veamos aquí y no en una habitación abajo, que has decidido no dejarme embarazada.
İfadene göre sen aşağıda çalışırken o da yukarıya çıkmış.
Su testimonio decía que, se fue arriba mientras usted trabajaba abajo.
Aşağıda Marcus'la karşılaştım, bana Collin Eisley'den bahsetti.
Hola, me he cruzado con Marcus abajo. Me ha dicho lo de Collin Eisley. Parece que no fue bien.
Aşağıda kimin... -... mahsur kaldığını biliyor musunuz?
Tienes alguna idea de quién es atrapado ahí abajo?
Aşağıda neler oluyor?
¿ Qué está pasando ahí abajo?
Sonra aşağıda uyandım.
Y luego aparecí allí.
Aşağıda üç hafta kalmışız diyorlar.
Dijeron que estuvimos allí abajo tres semanas.
- Aşağıda bir adam var leydim.
- Hay un hombre abajo, milady.
Nakil araçları aşağıda.
Los transportes están abajo.
Aşağıda banyo var.
Hay un baño abajo en el pasillo.
Başını aşağıda tut ve hiçbir şeye bulaşma, tamam mı?
Mantente agachado y no te involucres, ¿ sí?
Başımı aşağıda tutacağım.
Mantendré mi cabeza agachada. Vamos, amigo.
Herkes aşağıda topladığım için üzgünüm.
Siento haber desanimado a todos.
Bir dakika içinde aşağıda olurum!
¡ Bajaré en un momento!
Söylediğiniz bazı şeyleri aşağıda dile getirsem...
Si repitiera abajo alguna de las cosas que dice...
O zaman neden güvenlik görüntülerimiz var? Halanın arabasından bir sokak aşağıda görüntülenmişin.
Entonces ¿ por qué tenemos una grabación de seguridad que te sitúa a una manzana del coche de tu tía?
İki tane aşağıda ve 2 tane de jipinde
Dos de la planta baja y dos más en su SUV.
- Janine aşağıda bekliyor.
Janine ya - abajo.
Aşağıda.
Aquí abajo.
- Aşağıda başka bir kız var.
Aquí abajo hay otra chica.
Aşağıda televizyon izliyor.
Está abajo viendo la televisión.
- Karakurt aşağıda.
Karakurt está en la celda.
Hulk, parti aşağıda dostum.
Oye, Hulk, la fiesta es aquí abajo, viejo.
Aşağıda laboratuvardayım.
Estoy abajo en el laboratorio. - Perfecto.
Çalışma kutumu aşağıda bırakmıştım. İstediğin zaman alabilirsin.
Las dejé abajo en el costurero puedes sacarlas de ahí.
Aşağıda bekliyoruz.
Esperaremos abajo.
Onlar gidene kadar başını aşağıda tutmalısın.
Deberías mantener la cabeza gacha hasta que se vayan.
Yardıma ihtiyacın var mı? - Aşağıda aether var.
¿ Necesitas ayuda?
Aşağıda bulundum ama...
Bueno, he estado ahí abajo, pero...
Aslında aşağıda ne ya da kim olduğunu bilmiyoruz.
Bueno, no sabemos quién hay abajo. O qué.
Endişelenmeyin, insanlar genelde iki kat aşağıda ya da yukarıda olanları...
No te preocupes, la gente no suele importarle lo que pase dos pisos arriba o debajo de ellos.
Aşağıda barikatlara eleman yetiştirmeye çalışırsın diye düşünüyordum.
Pensé que estarías abajo manejando las barricadas.
Aşağıda neler oldu?
¿ Qué ha pasado ahí dentro?
Başınızı aşağıda tutun
Bajen las cabezas.
Aşağıda ısınıyor, senin gibi.
Está en la planta baja calentándose, como tú.
Bilgin olsun diye söylüyorum, belimin aşağısı da kalkıyor, sadece dans değil.
Para tu información, todo lo que hay ahí abajo aún funciona muchas gracias.
Şartlar aşağılayıcı olmasa da şirket benim değil.
Los términos no son insultantes, si, pero no es mi compañía.
Burada gözüm kapalı olarak yürüyeceğim. Ya Sameen'i bulmama yardım edeceksin. Ya da trajik bir şekilde aşağı düşüp öleceğim.
Caminaré por esta cornisa con los ojos cerrados hasta que A, me ayudas a encontrar a Sameen o B, caigo trágicamente a mi muerte.
Bunun anlamı eve git ya da başka aşağı sahralı stajyer bulmak zorunda mı kalayım?
Significa que vayas a casa, ¿ o tengo que encontrar uno de esos internos subsaharianos?
- Eşyalarımı çıkardım. Onlar da aşağıya gelip selam vermeden önce üzerlerini değiştirecekler.
- He desempacado y se están cambiando para esta noche y así podrán bajar y decir hola.
Sophie'nin koridordan aşağı gelene kadar her şeyi yiyeceğini sandım köpük parmak da dahil.
Pensé que Sophie se comería todo lo que bajara por el pasillo, incluyemdo el dedo de goma espuma.
Aşağısında da tabut falan yoktur, alın kendiniz görün.
Y no hay ningún ataúd aquí abajo, lo demostraré.
Birileriyle yatarak yukarılara çıkanını duymuştum da aşağılara düşen tanıdığım tek sen varsın.
Digo, he oído hablar de pájaras que llegan a la cima acostándose, pero eres la primera que conozco que llega al fondo acostándose.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]