Baban nerede tradutor Espanhol
942 parallel translation
- Baban nerede?
- ¿ Dónde está el padre?
Baban nerede?
¿ Dónde está tu padre?
Baban nerede?
¿ Y tu padre?
Annen baban nerede?
¿ Dónde están tus padres?
Annen, baban nerede?
¿ Dónde están mamá y papá?
- Hayır, az önce geldim. Baban nerede bugün?
- Acabo de llegar, ¿ dónde está tu padre?
- Doğru. - Baban nerede?
- Así es - ¿ Pero, dónde está tu padre?
Renee, baban nerede?
- Renee, ¿ y tu padre?
Peki baban nerede?
¿ Y tu padre?
Baban nerede şimdi?
¿ Dónde está tu padre?
- Baban nerede? - Yatak odasında, uyuyor.
¿ Dónde está papá?
- Anlıyorum, baban nerede?
- Ya veo. ¿ Dónde está tu padre?
- Baban nerede?
- ¿ Dónde está tu padre?
- Baban nerede olduğunu biliyor mu? - Hayır.
- ¿ Tu padre sabe dónde estás?
- Baban nerede?
- Dónde está tu papá?
- Baban nerede?
- ¿ Y tu padre?
Baban nerede acaba?
No sé dónde se ha metido su padre.
Annenle baban nerede yaşıyorlardı?
Y tus padres, ¿ Dónde viven? No lo recuerdo.
- Hey, baban nerede?
- ¿ Dónde está tu padre?
Bizim annemiz öldü, ama babamız var. Senin baban nerede?
Nuestra mamá se murió, pero tenemos papá. ¿ Dónde está tu papá?
- Annen baban nerede?
- ¿ Dónde están tus padres?
- Baban nerede?
- ¿ Dónde está vuestro papá?
Baban nerede?
¿ dónde está tu padre?
- Doğru. Ve sevgili baban nerede?
- ¿ Y dónde está tu querido padre ahora?
- Baban nerede?
¿ Dónde está su padre?
Ne hoş. Baban nerede?
- Qué bueno ¿ Dónde está tu padre?
- Baban nerede?
- ¿ Donde diablos esta tu padre?
Annen baban nerede?
¿ Dónde están tus papás?
- Annen baban nerede?
- Jovencito, ¿ dónde están tus padres?
- Baban nerede?
- ¿ dónde está tu padre?
- Annen baban nerede?
- ¿ dónde están tus padres?
Baban nerede?
¿ Dônde está tu papâ?
- Baban nerede Meadows?
- ¿ Donde está tu viejo, Meadows?
Baban nerede? - Yarım saate gelir.
Volverá en media hora.
Baban ve Çar nerede?
¿ Dónde está el Zar... y vuestro padre?
- Babanız nerede?
- ¿ Y su padre?
Babanız nerede?
¿ Y vuestro padre?
Babanı nerede yatıracağız?
¿ Y tu padre?
Babanız nerede prens Valiant?
¿ Dónde está vuestro padre?
John, annenizle babanız nerede?
John ¿ dónde está tu familia?
Babanın cesedi nerede bilmiyorum.
No sé dónde está el cuerpo.
- Baban ickiyi nerede sakliyor?
-? Sabes donde teneis el whisky?
Demek, babanızın nerede olduğunu söylemek istemiyorsunuz.
Resumiendo, ¡ se niega a decirnos para donde su padre huyó!
- Baban nerede? Arabayı park ediyor.
Guardando el coche.
Kimse sana Çinli mi yoksa Amerikalı mı olduğunu, babanın nerede olduğunu veya başka herhangi bir şey sormayacak.
Nadie te preguntará si eres china o americana, ni dónde está tu padre, ni nada.
Babanın terlikleri nerede biliyor musun?
¿ Sabes dónde están las zapatillas de papa?
Bayan Kusenov, babanız nerede?
Srta. Kusenov. ¿ Dónde está su padre?
- Yaşlı baban ve diğerleri nerede?
- ¿ Dónde están papá y los demás? - Por allí.
Babanın nerede olduğunu öğreneceğim.
Averiguaré dónde está tu padre.
Ama babanın nerede olduğunu bilmemen senin suçun değil.
Pero no es culpa tuya el que no sepas dónde se encuentra.
Çok önemli bir parti mal geldi, babanızı nerede bulabiliriz?
Un envío importante acaba de llegar, ¿ Dónde puedo encontrar a su padre?
nerede yaşıyorsun 103
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
nerede 4371
neredesin sen 33
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
neredesiniz 293
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
nerede 4371
neredesin sen 33
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
neredesiniz 293
nerede kalmıştık 239
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
neredeyim 174
nerede o 1480
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse 363
neredeyim ben 198
neredeyse bitti 135
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
neredeyim 174
nerede o 1480
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse 363
neredeyim ben 198
neredeyse bitti 135