English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Bana bak

Bana bak tradutor Espanhol

25,167 parallel translation
Peki, öyleyse çözeceğiz. Bana bakışını, öyle değil mi? Ve bana fiş verdi.
Tú mismo has visto cómo me daba el ticket.
Bana bak. Yalnız kalınca beni bir ara.
Escucha, cuando estés solo, llamame.
Rick, bana bak.
- Rick, mírame.
Bana bak şimdi.
Sígueme.
Bana bak, hastayım.
Ni... ni siquiera sabéis los efectos a largo plazo. Mírame, estoy enferma.
Bana bak, Rosita.
Mírame, Rosita.
Cassie, bana bak.
Cassie, mírame.
Bana bak Cassie!
¡ Mírame, Cassie!
Bana bak Baba!
Oye, mírame. Mírame. Papá.
Buradayım, bana bak!
¡ Estoy aquí! ¡ Mírame!
Gözleri kırmızıydı ve dik dik bana bakıyordu.
Sus ojos eran de color rojo brillante y lentamente puso su mirada en mí...
Bana bak!
¡ Mírame!
- Bana bak! - Baba!
¡ Papá!
Bana bak, bana bak!
¡ Mírame! ¡ Mírame!
Bana bak uşağın değilim ben senin.
Oye, amigo, no soy el de servicios. Claramente.
Pablo, bana bak.
Pablo, escucha.
- Bana bak!
- ¡ Oye!
- Evet, bana bak.
Mírame.
Bana bak güzelim.
Escúchame, cariño.
Bana bak!
¡ Escúchame!
Bana bak Theodore.
Mírame, Theodore.
Yani, biraz pahalılar, bu da demek oluyor ki eğer ölürsem, hala bana bakıyorsun.
Bueno, son caros, lo que significa que si muero, tendrás que ocuparte de mí.
Kuşların bana bakışlarını sevmedim.
No me gusta cómo me miran los pájaros.
Bana bak Jasper!
¡ Mírame, Jasper!
Bana bak!
¡ Mira!
Bence iyiyim. - Bana bak, bak bana.
- Mírame.
Çocuğumun bana merak dolu gözlerle bakışını hatırlıyorum.
Recuerdo a mi pequeño mirándome, con los ojos llenos de asombro.
Söyleyeceklerimin hiçbir değeri olmadığını biliyorum ama kafana estikçe verdiğin verdiğin raporlara bakılırsa Burov bana şantajla yola gelecek tarzda birine benzemiyor.
Bueno, sé que no importa lo que diga, pero basándome en tus informes, en las ocasiones que consideraste oportunas, Burov no me parece la clase de tipo que responda al chantaje.
- Dışarıda bekleyin lütfen. - Rana, bana bak.
Espere afuera, por favor.
Ben buna dedim, "Çık bir bak" diye bu da bana, "Karı koca arasında olur böyle kavgalar" dedi.
Le dije que subiera y comprobara. Dijo que las parejas pelean todo el tiempo.
Şu insanlara bakın Sanki bana şöyle diyorlar
Fíjate cómo me miran todos
Bana o kızgın... Brando bakışını at, tamam mı?
Atúrdeme con tu puta imitación de Brando enojado.
Niye bana bakıyorsun?
¿ Por qué me miras?
Anca o buraya dikilir, suratını buruşturup, bana dik dik bakıp sinir ederdi.
Solo estaría ahí parado, con el ceño fruncido, echándome esa molesta mirada.
Şuraya bak Bigdwayne32 bana cevap yazmış.
Bigdwayne32 me respondió.
Bak. Sen numarasını ve kan tahlilinden çıkan sonuçları bana mail at.
Mira, solo envíame un email con sus valores y todo lo que puedas sacar del análisis de sangre.
Bakın, sanki bunun sırası değilmiş gibi geliyor bana.
Miren, parece que esto debería esperar.
Bak, önceden ne olursa olsun, neye dönüştüyse dönüşsün bana her zaman göz kulak oldu.
Mira, fuese lo que fuese, sea en lo que sea que se haya convertido, siempre me cuidó.
Bana bak.
Mírame.
Bana bir bak.
Mírame.
Vanessa, lütfen. En azından bana bir defa daha bak.
Vanessa... por lo menos mírame una vez más.
Bak, bana yetecek kadarına ihtiyacım var, tamam mı?
Mira, solo necesito lo suficiente para seguir adelante, ¿ de acuerdo?
Bana bak!
¿ Papá? ¡ Oye! ¡ Oye!
Bana ufacık bir tuhaf bakışını göreyim, onu balkabağı gibi oyarım, emin olun.
Créanme que la cortaré...
- Bak anne, bana hiçbiri dokunamıyor.
- Mamá, escucha, nada puede tocarme.
- Bana farklı bakıyorlar.
Me miran diferente.
Um Hayır... Ben öylece bakın aslında Bir içki için bana katılmak istedim.
Solo quería ver si querías tomar un trago conmigo.
- Bak, filmimde oynamak istemediysen bana söylemeliydin.
- Mira... Si no querías hacer mi película, me lo hubieras dicho.
Bak bana, güzel yürüyorum.
Mírame. Camino derecho.
Bana bir ders vermeye kalkıştın mı bilmiyorum ama, ben dersimi aldım. Burada durup sana bakıyorum, ve tek gördüğüm şey kendimin büyük, şişman bir yansıması. Sadece küçük bir farkla.
estando aqui y observandote todo lo que veo es un reflejo gordo de mi mismo con una unica diferencia menor No!
Bak, eğer bir sır tutmamı istiyorsan bana söylemelisin.
Si quieres que te guarde un secreto, debes decírmelo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]