Bana inan tradutor Espanhol
17,221 parallel translation
Bizim Alice olsan bana inanırdın.
Mi Alicia creería en mí.
Bana inanıyor musun?
¿ Tú me crees?
O zaman bana inanır mıydın?
¿ Me creería entonces?
Biliyorum, bunu defalarca söyledim, fakat bana inan, Walter.
Sé que lo he dicho muchas veces, pero créeme, Walter.
Ama bana inanmıyorsan, annene inan.
Pero si no me crees a mí, créele a tu madre.
Bana inanır mıydın?
¿ Me habrían creído?
Bana inan.
Créeme.
Bana inanıyor musun?
¿ Me crees?
Kardeşim, uzun zamandır yoktum. Eğer şimdi döndüysem, inan bana öenmli bir şey için.
Pero llevo mucho tiempo fuera, si volví ahora, créeme, es porque es importante.
Böyle sakin yönetirsen, felaket ile karşılaşırsın, inan bana.
Si reinan como ocupan, terminará como un desastre, lo prometo.
Ustan bana ilgin olduğuna inanıyor. Doğru mu?
Tu maestra cree que estás interesada en mí. ¿ Es cierto?
Lütfen inanın bana, ben Barry'im.
Por favor, créame.
İnan bana Clark, ben Molahonkey bakiresiyim.
Créeme, Clark. No sé nada de Molahonkey.
İnan bana gerçekten iletişim kurabileceğin birini bulmanın ne kadar zor olduğunu biliyorum.
Créeme... Sé lo difícil que es encontrar a alguien con quien realmente puedas conectarte.
Tatlım, her şeyi mahvettiğim için özür dilerim... ama inan bana o masör... Lavanta kokulu kutumu ellemedi.
Amor, lamento haber arruinado tantas cosas... pero te juro que el masajista no tocó mi caja de jugo de lavanda.
İnan bana, bunu bütün gün boyunca yapabilirim.
Créanme, podría hacer esto todo el día.
İnan bana, biri başka bir gezegeni yok etmeye kalktığında harekete geçeceğim.
Créeme, cuando alguien intente volar otro planeta, ahí estaré.
İnan bana, yaparım.
Créeme que lo haré.
Ama bana kim inanır ki?
Pero ¿ quién me creerá?
İnan bana.
Confía en mí.
Eğer bana soracak olursan bu inanılmaz derecede aptal bir insan.
Si me preguntas, es una persona increíblemente estúpida.
İnanın bana denedim.
Créeme lo intente.
- İnan bana, öyle bir risk yok.
No hay riesgo de eso, te aseguro.
İnan bana.
Créeme.
İnan bana, çok eğlenceli olacak.
Créeme, será divertido.
- İnan bana, böyle daha güvenli.
- Es más seguro, créame.
Cameron babasıyla bir şey yapmak istemez, inan bana.
Cameron no quiere saber nada de él, créame.
İnan bana, kazaydı.
Tienes que creerme. Fue un accidente.
İnanın bana, biliyorum
Créeme, lo sé.
İnanın bana efendim, bunu denedik.
Créame, señor. Lo hemos intentado.
Anlıyorum, inan bana.
Lo entiendo, y créanme,
Evet. Ve inan bana standartları bir hayli yüksek.
Claro que sí, y créanme... es sumamente exigente.
Ama inanın bana.
Pero créanme.
İnanın bana, orta yolu bu.
Créanme, este es el punto medio.
Bana güven, inan.
Confía en mí.
Ve inan bana Tamatoa için en harika parça benim kancamdır.
Y para Tamatoa, créeme, mi anzuelo es la mejor pieza de colección.
- İnan bana, diyemezsin.
Créeme... no lo digas.
Orospunun bana ateş ettiğine inanıyor musun?
¿ Crees que el hijo de puta me disparó?
İnan bana sana söylediğim olacak evlat.
Créeme cuando te digo, hijo.
İnan bana denedim.
Créeme, lo he intentado.
Bak tüm bu felsefi konuşmalar gerçekten inanılmazdı ama şu anda ihtiyacım olan şey telsizi bana getirmen.
Mira... ha sido genial filosofar y demás, pero... ¿ me... pasas... el radio?
Ne hissettiğini biliyorum, Bob. İnan bana.
Sé cómo te sentiste, Bob, créeme.
İnan bana çok üzgünüm.
Lo siento mucho.
Şu an bana söylemek için ne de inanılmaz derecede duygusuzca bir şey.
Pues no sé si es conveniente que me digas eso ahora.
Hayır, hayır. Ne söylediğimi tam olarak biliyorum, inan bana.
Sé lo que estoy diciendo, lo prometo.
Hayır, iyiyim, inan bana...
- No, estoy bien, creo. - Bueno.
İnan bana, kurtaramadıklarımı hiç unutamadım.
Me atormentan aquellos a quienes les fallé.
Ama inan bana, Keçi Yurdu'nu kurtarmanın başka yolu yok.
Confía en mí, no hay otra forma de salvar la Casa de las Cabras.
Şu an açıklayacak zamanım da yok ama o balonları emmek istemezsiniz, inanın bana.
Chicos, no tengo tiempo para explicarles. Yo que ustedes no inhalaría esos globos.
İnanın bana, o yükle yaşamak istemezsiniz.
Créanme, no les gustaría vivir con esa carga.
Bana güvenmeye başlarsan bunu başaracağımıza nasıl inanırsın?
¿ Cómo piensas que solucionaremos lo nuestro, si no confias en mí?