Ben mi efendim tradutor Espanhol
316 parallel translation
Ben mi efendim?
¿ Borracho, señor?
"Kim efendim, ben mi efendim?" Bunu mutlaka hatırlarsınız.
"¿ Quién señor, yo señor?" Seguro que os acordáis.
- Kim efendim, ben mi efendim?
- ¿ Quién señor, yo señor?
Kim efendim, ben mi efendim?
¿ Quién señor, yo señor?
- Ben mi efendim?
- ¿ Quién? ¿ Yo, señor?
- Kim, ben mi efendim?
- ¿ Quién, yo?
Ben mi efendim?
¿ Eso le hago, señor?
Zavallı efendim acı çekiyor ve ben nedenini bilmiyorum.
¡ Mi pobre amo está sufriendo y no sé cuál es la causa!
- Nasıl olduğunu unutmamışsın. - Ben mi, efendim?
- No te has olvidado cómo - ¿ Yo señor?
- Ben mi efendim?
¿ Yo, señor?
Ben mi, efendim?
¿ Yo, señor?
Ben Yüzbaşı York, efendim.
Soy yo, mi coronel.
Albay Thursday, efendim, ben...
Ven, Phil. Mi coronel, quisiera...
Ben konuşurken titremiyor musunuz, efendim?
- No tiemblas al oír mi voz?
- Ben mi süreyim efendim?
- ¿ Quiere que lo lleve yo, señor?
Kardeşim altı aydır hastanedeydi, efendim. Şimdi de bir sanatoryumda kalıyor. Bu yüzden çocuklara ben göz kulak oluyorum, şey, görüyorsunuz ya...
Verá, señor vicario, mi hermano lleva seis meses en el hospital, así que tengo que encargarme yo de los jóvenes.
- Katolik misin? - Ben mi? Evet efendim.
¿ Eres católico?
Hayır, "ben de mi efendim?" fazladan 20 nöbet tutacak.
- No, tú vigilarás 20 veces extra.
Onu gördüğümde, o efendim ve ben kölesiymişim gibi hissettim.
Sentí que era mi dueño y yo su esclava, y no podía evitar amarlo.
Ben çocukken, babama "efendim" diye hitap ederdim.
Cuando yo era niño, llamaba a mi padre "señor".
Size ben söylemedim mi efendim?
Fui yo quien se lo dijo.
Efendim ve ben uzaklardaydık.
Mi señor y yo estuvimos en el extranjero.
Efendim ve ben ülke dışındaydık.
Mi señor y yo estuvimos en el extranjero.
Efendim, ben de saygın dostuma tanığın kendi ifadesiyle şimdiye kadar birçok yemini çiğnediğini hatırlatmak isterim. Bu yüzden bugün yemine giderken Kutsal kitabı elinden fırlatmamış olmasına şaşırıyorum.
Su Señoría, quisiera recordarle a mi ilustre amigo que su testigo ha confesado haber violado tantos juramentos que me sorprende que la Biblia no le haya saltado de la mano cuando juró hoy para declarar.
Dikkatli bakın efendim, bu merakınıza ben de yüzümü hep açık tutacağım.
Quiere conservar este momento. Mire con atención, señor. Voy a dejar mi rostro abierto a su curiosidad.
- Evet, efendim. - Ben bir asker kaçağı mıyım?
Mario, dile a Marisa que os doy mi permiso.
- Bunu ben de iki kez düşündüm, efendim.
- También he pensado en eso un par de veces, mi general.
Evet, efendim,... ama bunun için ben, hayatım boyunca hep dua ettim efendim.
Sí, señor, pero he sido un hombre moderado y religioso toda mi vida.
Efendim Ben Yusuf, bu ne büyük bir şeref.
Mi Señor Ben Yusuf, cuánto honor.
- Afedersiniz, efendim. Ben küçük bir kızken ailemde bana sevmeyi öğrettiler.
Cuando yo soy chica, en mi familia me enseñan a amar.
Ben efendim Tanrıya aidim.
Pertenezco al Señor, mi dios.
Ben sizin karınızım, efendim.
Soy tu esposa, mi señor.
Özür dilerim efendim, ben sarıyı.
Perdone, señora, es que a mi el rubio...
Ben yardım edeyim mi efendim?
¿ Os ayudo, señor?
Afedersiniz, efendim, Ben oğlumun arabası zannettim.
Disculpe, señor. Creía que era el coche de mi hijo.
Bana gelince, ben sizin gibi değilim, efendim.
Por mi parte, no soy como tú, señor...
- Ben onunla ilgileneyim mi, efendim?
- Lo cuido, ¿ señor?
- Ben mi, efendim?
- ¿ Yo, señor?
- Ben geçeyim mi efendim?
- ¿ Lo lanzo yo, señor?
Efendim ile eşi ve ben Inverness'e gidiyoruz.
Mi jefe, su señora y yo vamos a Inverness.
Evet, efendim, çok üzgünüm ama bu şey, yani başımın üç metre yukarıda olması gerçektende ben yüksekten çok korkarım...
Si, señor, Lo siento mucho, pero pero eso acerca de mi cabeza a 3 piés de altura yo tengo vértigo con la altura, así que...
Ben sadece, borcumu ödemek için geldim, efendim.
Solo vine a pagarle mi deuda, señor.
Shogunluğun, şimdiki darphane üçüncü yöneticisi Efendi Goto Sanyemon senin Goto ailesine damat olan oğlun yada ben öyle duydum ve bu yüzden başka bir avans, diyelim ki, 100-ryo sizin için sorun olmaz değil mi, efendim?
! El actual Funcionario de Acuñación del Shogunato el tercer sucesor, Señor Goto Sanyemon es su hijo, que se casó en la familia Goto y así oí y así calculé, otro avance de, digamos, 100 ryo o ud podría tener muchos problemas, ¿ cierto, señor?
"Ben kendime aptal diyordum efendim.. Sizin gibi bir beyefendiye ben ne diyebilirim ki? "...
no, que... imbécil, le dije al criado, mi maestro no es resultante de matrimonios consanguíneos
Ben seçmedim efendim.
Esta no fue mi idea, Señor.
Şey, ben, ah... Efendim, ben raporumu telefonla Başkomiser Ritchie'ye ilettim.
Señor, le comenté mi informe al capitán Ritchie por teléfono.
Ben de. Fakat efendim bu olasılığı öngörerek kalbe teslim edebilmem için bana onu ezberletti.
Ni yo, pero mi amo, teniendo en cuenta dicha posibilidad me lo recitó para yo repetirlo.
Ben burada kalacağım, öyle mi efendim?
¿ Entonces me quedo aqui, ; No es asl', señor?
Görüyorsunuz, efendim, ben sadece kendi işimi yapıyordum.
Verá, señor, yo sólo estaba haciendo mi trabajo.
Fakat, görüyorsunuz ya, efendim, bu Steinmetz, bence, her nasılsa bu işe karıştı, ve ben onun izini bulamıyorum.
Verá, señor, ese tal Steinmetz, a mi juicio, está implicado... -... y no encuentro rastro de él.
Aaa, şey efendim, ben özel bir araştırmacıyım.
Ah, bien, mi lady, soy un investigador privado.
ben mi 2815
ben miyim 49
ben mike 23
ben michael 21
ben mi yaptım 17
efendim 34795
efendimiz 532
ben mutluyum 49
ben memnunum 20
ben masumum 154
ben miyim 49
ben mike 23
ben michael 21
ben mi yaptım 17
efendim 34795
efendimiz 532
ben mutluyum 49
ben memnunum 20
ben masumum 154