Bence bu tradutor Espanhol
16,645 parallel translation
Bence bu hiç...
No creo que sea...
Bence bu biraz ağır.
Me parece un poco recargado.
Bence bu oyun için yaşınız fazlasıyla geçiyor Kutuzov.
Creo que se ha vuelto demasiado viejo para este juego, Kutúzov.
Ki bence buradaki asıl suç bu.
Que es el verdadero crimen aquí.
Bence bu işi profesyonel olarak yapmalıyız.
Seamos profesionales.
Bence bu hikaye, biraz daha süsleyerek anlatılmaya fazlasıyla uygun.
Digo que es una historia que representa una gran posibilidad de que sea adornada.
Bence bu yıl kazanma şansımız var.
- Así se habla. ¿ Y sabes qué? Creo que este año podemos ganar.
Bence bu duruma adil olmayan bir şekilde yaklaştın.
Me parece una evaluación injusta.
Bence bu hep ikimiz için de barizdi.
- Creo que era obvio para ambos...
Hayır, aslında bence bu ikiyüzlü bir şey geyik eti yemeyi seviyorsan geyiği öldürebilmelisin de.
Creo que es una locura, no, creo que es realmente un acto hipócrita ya que si te gusta comer carne de venado, uno mismo debería poder matarlo.
Hayır, bence bu adam metafor yapmıyor.
No, viejo... no creo que este sujeto esté hablando con metáforas.
Sanırım bu onun için bir eziyet. Ve bence bu eziyetin biteceğine inandığı tek yol da tanık olmak için kimsenin kalmaması.
Creo que eso le tortura y creo que la única manera que imagina para impedirlo es cuando no quede nadie para presenciarlo.
Bence bu hâliyle bırakalım.
Creo que deberías dejarlo.
Tamam, bence bu kadar yeter.
Ok, Creo que tuvimos mucho de esto.
Hemen Kyle'ı getireyim. - Aslında, bence bu gece sadece ikimiz olabiliriz.
En realidad, he pensado que tal vez esta noche podríamos ser solo tú y yo.
Bence bu iş hiç de sana göre değil.
¿ Sabes que? Tengo la sensación que éste trabajo no es el adecuado para tí.
Bence bu Sedan elde edebileceğimin en iyisi. Bu yüzden de ona evlenme teklif edeceğim.
Creo que este sedan de tamaño medio es lo mejor que puedo conseguir, por eso... por eso le voy a pedir que se case conmigo.
Bence bu olaylar önceki tahminlerimi acı bir şekilde haklı çıkarttı.
Creo que estos hechos hacen castigadoramente claros... lo que ya había predicho.
- Bence bu heyecan verici.
Encuentro eso excitante.
Bence bu vakada çok rahatsız eden ayrıntılar var ve Ajan Mulder'ın ekleyeceği başka bir şey yoksa...
Pienso que hay muchos detalles preocupantes en este caso y si el agente Mulder no tiene nada más que agregar...
Bak bebeğim, her ne yaptıysan bence bu çok çok doğru.
"¡ Mira bebé! Me parece que... " Todo lo que has hecho es absolutamente correcto. "
Herhangi bir sayfada Annette ismi geçmiyor. Bence bu kadın her kimse... benim zaten bildiğim konular dışında bir bilgiye haiz olamaz.
No hay nadie llamada Annette en ninguna página, así que estoy pensado que esta mujer, sea quién sea, no sabe nada que no sepa yo ya.
Bu yüzden bence kalmalısın.
Y creo que deberías quedarte.
Şu ana kadar bence iyi görünüyor. Bu harika.
- Eso es maravilloso.
Bu hafta sonu ziyaretine gidelim bence.
Deberíamos ir a visitarlo este fin de semana.
Valla bence Tom bu sporu seviyor.
No importa, creo que a Tom le divierte el juego.
Bence soygun da bu yüzdendi.
Supongo que de esto trataba el robo.
Bence bu işin arkasında Loeb vardı.
Creo que Loeb está detrás de esto.
Ve bence Pinewood'un arkasındaki adam da bu.
Y estaría dispuesto a apostar que este es el hombre que está detrás de Pinewood.
Her neyse, bence Sarge onu gerçekten tanıyabilse severdi, bu yüzden de bekarlığa veda partisinde ona gerçek Adrian'ı göstermelisin.
Creo que al sargen le gustaría... si llegara a conocerlo. En la despedida de soltero... necesito que le enseñes al verdadero Adrián.
Bence... yardıma ihtiyacı var... bu karmaşanın içinden kendini nasıl çıkarabilmesi için.
Me parece... que necesita ayuda para determinar cómo ser él mismo en todo este lío.
Bu sadece benim görüşüm. Bence güçlü olmak en önemli kabiliyetdir.
Yo opino que ser fuerte es la cualidad más importante.
Bu bence mantıklı
Eso tiene sentido.
Bay. Bolton, bunu görüyorum. bu çok açık bence biz olmadan.
Señor Bolton, de la forma en que lo veo... es que creo que es bastante claro que sin nosotros, sus manzanas no serán recogidas.
Bu sikik haftadan sonra sette olmayacağım için bence anlarsın bir son verelim.
Y dado que ya no estaré en el set después de esta puta semana, creo que deberíamos, ya sabes... - Terminar. ¿ No? - Terminar.
Bence tam istedigimiz ev bu.
Será la casa perfecta.
Bence de ama bu kendi iyiligi icin.
A mí también, pero es por su bien.
Demek istediğim, bence siz birbirini seven bir çiftsiniz ve.. bu evliliği yeniden.. meksika mezesiyle yüceltebilirsiniz.
Quiero decir, es verdaderamente obvio que ambos se aman, y creo que podemos apoyarnos en el guacamole.
Natasha, bence... Bence seni bu kadar sık ziyaret etmesem daha iyi olacak.
Natasha, creo... creo que lo mejor es que no te visite tan a menudo.
Bence yenişemeyip önlerini keseceğiz, bu kazanmak kadar iyi.
Creo que podremos contenerlos, lo cual es tan bueno como una victoria.
Her konuda aynı fikirde olmadığımızı biliyorum. Ancak seni görevden alan karar bence öngörüsüzdü. Bu yüzden işe dönmene çok sevindim.
Sé que tú y yo no siempre hemos estado de acuerdo, pero creo que la decisión de apartarte no tuvo visión de futuro, así que me alegro de verte de vuelta en el trabajo.
O agresif serseriler grubu onlara sunduğumuz tecrübeyi anlamadı ama bu yeni grup anlayacak bence.
El último grupo de matones agresivos simplemente no entendió cómo experimentar nuestro negocio apropiadamente, pero creo que este nuevo grupo lo comprenderá.
Bu arada bazı raundlarda küfretmeme ve soru sormama gibi birkaç kural vardı ama bence şimdilik onlar olmadan yapalım, çünkü ilk seferin. Kimsenin bayılmasını istemeyiz.
Por cierto, solía haber algunas reglas sobre no maldecir y no hacer preguntas en algunas rondas, pero creo que de momento deberíamos eliminarlas, porque es la primera vez que juegas y, tíos, no queremos que nadie pierda el conocimiento.
- Bu kuş saçmalığını bırakmalıyız bence Charlie.
Creo que deberías evitar - este sinsentido del pájaro, Charlie.
- İnsan kaynakları koordinatörü değilim Bence siz, Sendika ile bu konuyu görüşebilirsiniz.
- No soy sindicalista, pero deberías plantear eso con tu sindicato.
Tek isteğinin bizi korumak olduğunu biliyorum. Beni korumak olduğunu. Lakin bu amaç için yarın yapacağın şey bence büyük bir hata.
Sé que todo lo que quieres es protegernos, protegerme, pero lo que pretendes hacer mañana a tal efecto, creo que es un grave error, por lo que te pido una vez más que por favor, lo reconsideres.
Bu çok da iyi bir fikir değil bence.
No creo que sea una muy buena idea, en realidad.
Bence... yaşanan bu aksiliklere rağmen... proje hala doğru yönde yol alıyor.
No, creo que a pesar de estos reveses evidentes, este proyecto se encamina en la dirección correcta.
Bence bu hayat kurtarabilecek bir şey.
Creo que se podrían salvar vidas.
Bence henüz ulaşabileceğimiz bu seviyede duruyor.
Creo que sigue siendo accesible en este plano.
Bence şu an burada olan herkes hemfikir olur ki bu, bir yandan dünyadaki en şaşırtıcı şey, diğer yandan da tamamıyla mantıklı. Haklı mıyım?
Todos aquí coinciden... en que esto fue una gran sorpresa... pero al mismo tiempo, tiene mucho sentido, ¿ no?
bence bu harika 29
bence bu iyi bir fikir değil 21
buddy 296
burger 17
butt 27
bu ne 1749
buster 93
bush 29
bunny 148
bugün 1104
bence bu iyi bir fikir değil 21
buddy 296
burger 17
butt 27
bu ne 1749
buster 93
bush 29
bunny 148
bugün 1104