English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Bir daha düşün

Bir daha düşün tradutor Espanhol

526 parallel translation
- Olabilir ama bir daha düşün bence.
¡ De acuerdo! Sí, pero tal vez, piensa.
Pierrot, bir daha düşün. Bizim için anlamını düşünsene!
Pierrot, reflexiona, piensa en nuestro futuro,
- Bir daha düşün.
- Tienes que pensártelo.
Bir daha düşün, Frank. O bizim dostumuz.
Mejor que cambies de idea, Frank él es un amigo.
Gazaba geldiğimde önümde diz çöküp, bir daha düşün, diyen oldu mu?
¿ Quién, ante mi ira, se arrodilló y me invitó a la reflexión?
Bir daha düşün.
Inténtalo de nuevo.
Pekâlâ, Michiko konusunu bir daha düşün.
Piénsate lo de Michiko.
Bir daha düşün. Mahalle partisi.
Es una reunión de vecinos.
Ne söyleyeceğini bir daha düşün.
Así piensas bien lo que debes decir y lo que debes hacer.
Bir daha düşün.
Piénsalo de nuevo, Jack.
Şimdi bir daha düşün.
Ahora, piénsalo bien.
Bunu bir daha düşün, Takur.
Reconsidera, Thakur.
Bütün günümü seninle geçirmeye vaktim olduğunu sanıyorsan bir daha düşün.
Mira que esta mañana no tengo tiempo para perder contigo.
Jean, ne olur bir daha düşün!
Jean, ¡ piénsalo otra vez!
Lütfen işi bırakma. Bir daha düşün.
Por favor, no renuncies...
Bir daha düşün.
Pues te equivocas.
Ona çatmadan bir daha düşün.
Mejor que no lo amenaces.
Başımı soktuğun onca beladan sonra seninle gideceğimi sanıyorsan bir daha düşün!
Si crees que iré a Delhi contigo después de todo lo que me hiciste pasar, ¡ de eso nada, canalla!
- Cevap vermeden önce bir daha düşün.
- Piénsalo antes de contestar.
Bir daha düşün.
Piénsalo otra vez.
Bir daha düşün ufaklık!
¡ Bien, te aseguro que las cosas van a cambiar!
Olaylar kontrolden çıkmadan önce bir daha düşün.
Piensa lo que haces antes de que la cosa se complique.
Bir daha düşün.
Piénsalo.
Jimmy, şu işi bir daha düşün, ne olur.
Jimmy, piénsatelo. Por favor.
Bir daha ¡ hanetten bahsedecegin zaman iyi düsün, arkadasina biIe oIsa. "
Piénsalo bien antes de hablar de traición de nuevo incluso con un amigo ".
Sadece onu düşün. Bunca beklemeden sonra bir hafta daha.
¿ Te imaginas, después de tanta espera, sólo una semana más?
Bir kere daha düşün.
Piénsalo bien.
Şunu bir düşün, ölmek zorunda olan bir çocuk var. Çünkü ailesinin ona gerekli ilaçları alacak parası yok. Daha bugün oldu, gazetede.
- Piense, por ejemplo, en que un niño quizás tiene que morir porque sus padres carecen de dinero para una realidad.
Herhangi bir tepki vermeden önce her şeyi bir kez daha düşün.
Considere cuidadosamente esto, antes de tomar cualquier actitud.
Bir daha düşün lütfen.
No te vayas.
Bunu bir kez daha düşün.
Tienes que meditar sobre eso.
Bir de insan beynini düşün, milyon kat daha işlevsel.
Imagina la complejidad del cerebro humano, un millón de veces más eficiente.
Sakin kafayla bir kere daha düşün bunu.
Piénsalo cuando te hayas calmado.
Bir daha birini vurmak istersen iki kez düşün sadece sopa yemekle kurtulamaya bilirsin.
Lo pensará la próxima vez que quiera matar a alguien... y estas patadas y gritos no ayudarán.
Şimdi düşün bir, eğer bir Rus politikacı olsaydın ve elinde Einstein'dan 10 kat daha zeki bir çocuk olsaydı onu, pat diye çıkıp gelmiş iki İngiliz bilim insanına hiç sorun çıkarmadan teslim eder miydin?
Si fueras un político ruso y tuvieras a un niño diez veces más listo que Einstein, ¿ se lo enviarías alegremente a dos científicos británicos surgidos de la nada?
Bence bir daha düşün! Olmaz.
- ¿ Bueno y qué?
Bir daha düşün.
¡ No tengo el pase!
Bizi hor ve hakir gören, arkamızdan kötü kötü konuşan insanları düşün. Tezek dolu bir çuvaldan daha pislik olduğumuzu düşünen insanları.
Piensa en todas esas personas que nos han hecho menos toda la vida, diciendo cosas terribles sobre nosotros, que somos más tontos que una maleta llena de nalgas.
- Bir daha düşün.
- Reconsidéralo.
Bir daha düşün.
Piénselo.
Evrakları gelen evrak bölümünden gidenlere alın yeter. Cevap yazısını görmek istediklerinize not düşün. Bunun haricinde, o evrakları bir daha görmezsiniz.
Coloque las cartas en la bandeja de "salida", escriba una nota si quiere ver la respuesta y si no, no volverá a saberde ella.
Başka bir kapıyı daha tekmelemeden önce başka bir şefi daha taşaklarından tekmelemeden önce herhangi bir şey yapmadan önce düşün!
Antes de que patees otra puerta abajo antes de que patees otro chef en las pelotas antes que hagas lo que sea piensa!
* Bir daha hiç uçamayacaksan * yere daha güvenli inmeyi düşün. * Bazen bulabildiğin en tatlı zevkler, * tehlikelerde yatar.
Aunque sea más seguro quedarse en tierra, a veces donde está el peligro es donde se encuentran los placeres más dulces.
"... beş ya da daha fazla çocuğu olan zavallı insanları bir düşün " dedim.
"En lugar de sólo cuatro como yo."
Daha iyi bir şey yapalım. Daha iyi bir şey düşün.
Hagamos algo mejor.
Gene de bir düşün, durum çok daha kötü olabilirdi.
Ahora que lo pienso, pero pudo ser peor.
Bir daha televizyonu açacak olursan gerisini sen düşün.
Vuelve a encenderla y te sacudo el alma.
Tatlım, lütfen bir daha düşün.
Cariño, piénsalo bien.
Ne yaptığını bir kez daha düşün, olmaz mı?
- Coffey. Vamos. Nada más piensa en lo que estás haciendo, ¿ sí?
Bir düşün, güneşe bir kaç mil daha yakın, ya da bir kaç mil ötesinde olsaydık, tüm bunların hiçbiri olmazdı.
Piénselo, a unas millas más cerca o más lejos del sol, nada de esto sería posible.
Bir de böyle düşün... Eğer siz böyle ters yüz olursanız, bu savaş çok daha erken bitecek. Bırakın, savaş neredeyse, oraya gidelim.
Tal y como lo veo yo esta guerra acabaría mucho antes si os mandaran dar la vuelta por donde habéis venido y nos dejaran ir al frente.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]