English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Bir kız var

Bir kız var tradutor Espanhol

9,121 parallel translation
- Hayır, sadece tek bir kız var.
- No, sólo hay una chica.
Tamam, peki, burada bir kız var bu yüzden gizlice arka kapıdan gitsen harika olur böylece o da utanmadan çıkar gider.
Bueno, está bien, hay una señora aquí, es por ello que sería genial si pudiera colarse por la puerta trasera para que pueda caminar sin vergüenza.
Firts Federal Bankası'nda bana iyilik yapmak isteyen bir kız var.
Hay una chica en First Federal que quiere me debes un favor
Yanlarında bir kız var.
Y una chica.
Yanımda bir kız var.
Tengo a una chica conmigo.
Kayıp bir kız var.
La chica está desaparecida.
Bizim küçük bir kız var.
Tomó nuestra niña.
Lucrezia ile birlikte bir kız var, Sophia.
Hay una chica con Lucrezia. Sophia.
Drew, ellerinde küçük bir kız var.
Drew, tienen a una niña.
Subakut endokartit belirtileri gösteren bir kız var.
Tengo una chica presentando señales de endocarditis sub-aguda.
Tam size göre bir kızım var. Anara.
Tengo justo a la correcta.
Evimi terk ettim çünkü küçük bir kızım var.
Me fui de casa porque tengo una hija.
Artık sadece ikimiz varız evlat. Ve benim bir yere gittiğim yok.
Estamos solos tú y yo, hijo, y no me iré a ningún lugar.
Bir kızım var.
Tengo una hija.
Benim bir kızım var.
Nosotros... Bueno, yo tengo una hija.
Kızını korumak adına hapishaneye gitmek isteyen bir adam var.
Tenemos a un padre que quiere ir a la cárcel para proteger a su hija ; y yo digo que le dejomos.
Şimdiden yeni bir kız arkadaşı var.
Ya tiene una nueva novia. ¿ Puedes creerlo?
Laboratuvarda bir sızıntı var... Ve maalesef, basın artık Tom'un oğlunuz olduğunu biliyor.
Ha habido una filtración en el laboratorio de crimen, y desafortunadamente, los medios saben que Tom fue su hijo.
Telefonlarınızla ilgili bir sıkıntınız mı var?
¿ Estáis teniendo problemas con vuestros teléfonos?
# Sen olunca bir sorunum daha var kızım # # Bebeğim senden nefret etsem de #
* Tengo un problema más contigo, chica * * Oye, cariño, aunque te odie *
- Ama benim bir karım ve ufak bir kızım var.
- Pero yo... tengo mujer y una hija pequeña.
Quinn'in şehirde bir kız arkadaşı var.
Quinn fue a ver a una amiga en la ciudad.
Artık iyi bir hayatımız var kızım.
Vivimos una buena vida ahora, hija.
Bu ülkenin kanunlarıyla bir sıkıntınız mı var?
¿ Discrepa con las leyes de esta tierra?
Kızına bir sorun daha var.
Tengo que hacerle una pregunta a su hija.
Şirket Başkan'ın kızını getirecek. O da yüksek kademede sadık bir arkadaş olacak. Bu yüzden Killjoys'a ihtiyaç var.
La Compañía trae de vuelta a la hija de la Alcaldesa, su Alteza se convierte en un aliado en las altas esferas... por eso necesitamos a los Killjoys.
Kardeşinle aranızla olanlar için üzgünüm ama hâlâ bir Warrant'ım var ve bitirmezsem bir kız ölecek.
Lo siento por lo que ocurre entre tú y tu hermana, pero aún tengo mi orden y una chica morirá si no la termino.
Güzel bir şişe kırmızı şarabım var.
Tengo una botella de tinto buena.
Dünya piyasalarından konuşacağımız çok şey var ve... -... bunu kısa bir aradan sonra yapacağız.
Tenemos mucho más de que hablar en el mundo de los negocios, y lo haremos luego de regresar de estos comerciales.
Belli ki 12 yaşında bir kızın duygusal zekasına sahip olmasına sebep olan bir hastalığı var.
Obviamente tiene algún trastorno que le da la profundidad emocional de una niña de doce años.
Artık bir kız arkadaşın var.
Pero ahora tienes novia.
- Orada bir kızım var.
- Tengo una hija allí.
Ve seksi bir kız arkadaşım var.
Y tengo una novia sexy.
Görünen o ki bu park yerinden kayıp bir kırmızı El Dorado var. Arama emri çıkartsanız iyi olur.
Parece que falta un El Dorado rojo en el estacionamiento, así que deberías pedir una orden de búsqueda y captura.
Yalnızca bir damla kanına ihtiyacım var. Sonrasında kızının gücünü paylaşacağım.
Solo necesitaré una gota de su sangre y luego su poder será mío también.
Diyelim ki bu çifte hatta üçlü ihanetinin bir parçası, unutuyorum artık sayıyı. Muhteşem plânında hâlâ bir sıkıntı var. Çünkü hâlâ zindanda hapsolmuş durumdayız.
Suponiendo que todo esto es parte de una doble traición brillante o triple traición... he perdido la cuenta... vuestro plan maestro todavía tiene un gran defecto, ya que todavía estamos encadenados en una mazmorra.
Daha kaç defa bizi kıyı şeridi boyunca kızılçamları kucaklamaya gitmek için sürükleyecekler? Hey, Alfie, içecek birşey var mı? Mesela, kırmızı bir Gatorade?
Viajes al campo... ¿ cuántas veces van a llevarnos a rastras a la costa para ir a abrazar secuoyas? Alfie, ¿ tienes algo ahí para beber para mí? Bueno, ¿ qué te parece un Gatorade rojo?
- Kızımın sadece güçlü bir hayal gücü var.
Mi hija solo tiene una gran imaginación.
Satıcı kız onu seviyor ve ilginç bir zevki var.
Y la vendedora la adora y tiene un gusto interesante.
Kızım, bir evim var.
Oye, tengo un lugar.
Bir kızın doğrandığı bir olay mahallimiz var şimdi.
Ahora tenemos el sitio donde mataron a una chica.
- Kız kim? Bir fikrin var mı?
¿ Alguna idea?
Ama başarılı olmak istiyorsanız Hitler'i en kısa zamanda yenmek için, bir atağa daha ihtiyacınız var!
Pero si quieren hacer frente a Hitler lo más rápido posible, tienen que dar otro paso decisivo.
- Şu anda bir kız arkadaşın var mı?
- Está bien. ¿ Actualmente tiene novia? No.
- Kanada'da bir kız arkadaşım var, ama...
- Tengo a alguien en Canadá, pero... - ¿ Pero qué?
Kız kardeşinin adına bir Qresh Finans Merkezi hesabı var.
Ese es un Centro Financiero Qresh a nombre de tu hermana.
Bir kız kardeşim var.
Tengo una hermana
Dışarıda, kıyıda bir tekne var. Altımızı da bu adadan kaçırabilecek kadar büyük.
Fuera, hay una barca en la costa, lo suficientemente grande para sacarnos a seis de la isla.
Bir kızım var Harvey.
Aún tengo una hija, Harvey.
Fakat bu nokta atışı yaptığınız değerlendirmede gözünüzden kaçan ufacık bir detay var.
Solo un pequeño detalle que parece que se os ha pasado por alto en vuestra por lo demás evaluación certera.
- Hâlâ anlamadığımız bir kısım var.
Hay algo que todavía no entendemos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]