English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Bir kız vardı

Bir kız vardı tradutor Espanhol

2,719 parallel translation
Bir kız vardı.
Hubo una chica.
Marty ve ben aynı mahallede büyüdük. Orada bir kız vardı- -
Marty y yo crecimos en el mismo vecindario, y ahí, había una chica...
Belki de bir yerlerde Virgil Downing'in hizmet edebileceği adalet arayan sinirli bir kız vardır.
Quizás, tal vez hay una chica furiosa de verdad ahí fuera que está buscando justicia, la clase que Virgil Downing puede entregar.
Tuvalette bir kız vardı.
Había una chica en el baño.
Ve artık zamanım tükendi çünkü Penn İstasyonu'ndan Danbury, Connecticut'a, annesinin yanına giden treni yakalamak için bekleyen bir kız vardı.
Y ahora, me... me quedo sin tiempo, porque la niña iba en el metro hacia Penn Station para coger un tren a Danbury, Connecticut, para visitar a su madre.
Yanında bir kız vardı.
Estaba con una chica.
Bu sabah konuştuğum bir kız vardı ve Teksas'daki üniversite günleri hakkında bir şeyler biliyordu.
Voy a dirigirme al Benford en la mañana. Está esa chica con la que hablé esta mañana, y--y ella sabía sobre los días de Colleen como licenciada en Texas.
Ayrıca eminim ki dışarıda bir yerde gemi kaptanıyla çıkmak isteyecek hoş bir kız vardır.
Además, estoy seguro de que ahí fuera hay una linda chica que le encantaría salir con un capitán solitario.
Kuyruğu olan bir kız vardı ve bence çok ateşliydi.
había una chica con una cola, Pensaba que estabas tan sexy.
Burada küçük bir kız vardı.
Hay una niña pequeña aquí afuera.
Kollarımda ölen bir kız vardı, üzerimde de silah.
Tenía una chica moribunda en mis brazos y un arma. Pero tu...
Açık ve net tek bir cevap vardır : Eğer kronik bir hastalığınız varsa yeterince üretken olamazsınız yani sağlık, sosyo-ekonomik farkların güdülenmesine sebep olur.
Una simple respuesta obvia es que, si estás crónicamente enfermo, no vas a ser muy productivo entonces, razones de salud impulsan diferencias socioeconómicas.
Babamın ne zaman sıkışsa kullandığı bir bahanesi vardır. " Sizin hiçbir şeye ihtiyacınız olmadı.
Una excusa a la que mi padre recurría cuando se desmadraba era : " Nunca habéis necesitado nada.
Sen hapisteyken, bir şansımız vardı ama artık...
Mientras estuviste en prisión... teníamos una oportunidad, pero ahora...
Oh, çünkü amigo bir kız arkadaşın mı vardı? .
Porque tenías una novia animadora.
Ben de tıkladım ve kızın benden daha büyük bir çenesi vardı.
Entonces la toque, y la la chica tenía un pene mas grande que el mio.
Adam ve benim arabamız vardı fakat Rutledge bütün yumurtalarını 18 yıllık bir Lexus'a koymuştu.
Adam y yo tenemos autos, pero Rutledge ha puesto todas sus fichas En un Lexus Basket de 18 años.
Tek kız kardeşim ölmüştü, eniştem yıkılmış bir haldeydi... ve benim küçük Sabram... Onun bana ihtiyacı vardı.
Mi única hermana se fue, mi cuñado estaba devastado, y mi pequeña Sabra... me necesitaba.
Sıkı bir cinayet davamız vardı.
Teníamos un sólido caso de asesinato.
Onların düşüncesine göre bir kız onlardan hoşlanıyorsa kızda bir sorun vardır.
Mira, su pensamiento es, Si ella está interesada en tí, Tiene que haber algo mal con ella.
Çok sevimli de bir kızı vardı.
Y tenía una hija encantadora...
Kızın üstünde sadece küçük bir tişört ve iç çamaşırı vardı.
Sólo tenía un pequeña remera y ropa interior.
... bir de kafamızı kaldırıp baktık ki, ateş böcekleri hem de binlerce vardı...
Y miramos hacia arriba y vimos luciérnagas. Miles de ellas.
Hani güvendiğin bir adam vardı ya kızımı o kaçırdı.
De acuerdo, el hombre en quien confiabas, él la secuestró.
Bir iz vardı, kırmızı, büyük bir iz.
Había una marca, una marca roja enorme.
Üniversitede bir kız arkadaşım vardı. Az kalsın öldürüyordum.
Yo... tenía una novia en la universidad... y casi la mato.
Bir kız kardeşi vardı, annem.
Ella murió cuando yo era un bebé, así que Eddie me cogió y me crió como si fuera suyo. Solo tenía una hermana... mi madre.
Pasta vardı. ... bir kızın resmi vardı.
Y había una tarta, y tenía una foto de esta chica...
Her kızın bir imzaya ihtiyacı vardır
Cada muchacha necesita una firma Hay
Bir de kadın vardı. Bir kız aslında.
- Una mujer, una chica realmente.
Kırmızı cücelerin çok daha parlak ve muhteşem yıldız kardeşlerine göre bir avantajı vardır.
Pero las enanas rojas tienen una ventaja sobre sus hermanas más luminosas e imponentes.
Bir kızımız olacaktı ve bu yüzden paraya ihtiyacımız vardı. Ben de bu yüzden doku bankalarına bedenleri satmaya başladım.
Mi esposa tuvo una niña y necesitábamos un poco de dinero extra así que, empecé a vender cuerpos a bancos de tejidos.
Bir tane eski karım, ilkokula giden bir kızım ve dağ gibi de borcum vardı.
Tenía una ex esposa, una hija en un colegio privado. - Y una montaña de deudas.
Kızın kalbinde bir sorun vardı.
Ella tiene un problema de corazón.
Böyle bir gecede çıplak gözün görebileceği yaklaşık 2,500 yıldız vardır. Ancak tapınaklar yerine teleskoplar inşa etmeye başladığımızda milyarlarca yıldızın olduğunu keşfettik.
En una noche así, hay unas 2.500 estrellas visibles a simple vista pero cuando empezamos a construir telescopios en vez de templos descubrimos que hay miles de millones más.
Evrendeki her şeyin bir hız limiti vardır. Hatta ses ve ışık dalgaları gibi gözle görünmeyen doğal olayların bile.
Todo en nuestro universo tiene un límite de velocidad incluso intangibles fenómenos como las ondas de sonido y luz.
Eskiden sokaklarda, bir telefonunla kayıp kız arkadaşını arattırabileceğin adamların vardı.
Solías tener hombres en la calle, gente que podías llamar para buscar esta novia perdida tuya.
Kızım olduğuna dair hep bir his vardı içimde.
Siempre he tenido el presentimiento de que eras mi hija.
Kızıl kafanın seninkine benzer bir makinesi vardı ve onu kullanarak dünyamıza çeşitli türlerden yaratıklar sokuyordu.
Skull tenía una máquina similar a la tuya y traía monstruos a través de ella, a nuestro mundo.
Bir kızı ve torunları vardı.
Tenía una hija y tenía nietos.
Sonra bir kızla tanışır kız çok güzeldir, adam âşık olur sonra bunun iyi bir şey olacağını sanırsın ama kızın dolandırıcı olduğu ortaya çıkar ve adamı soyar adamın cüzdanını alır adam da dımdızlak kalır ne cüzdanı vardır ne de kredi kartları.
Pero entonces conoce una chica, y es hermosa, y él se enamora, así que piensas que esa será la cosa, la cosa feliz, pero ella resulta ser una estafadora que le roba, ella toma su billetera, y ahora él está, como, varado en el medio de la nada, sin billetera y sin tarjeta de crédito.
Kötü bir durumda olan bir kızımız vardı, annesiyle yeniden iletişim kurmaya çalışan.
Tenemos una chica en una mala situación, intentando reconectar con su madre.
Eğer burası ATAT tesisi ise özel bariyerler, sese duyarlı alarm, kızılötesi sensörler kurşun geçirmez kapılar, ve daha bir sürü şey vardır.
Si esto es una instalación de ATAT... habrá barreras contra ataques, sensores acústicos, de infrarrojos... protección antibalas en los puntos de entrada.
Tanya adında bir kızı vardı...
Ella tuvo una hija llamada Tanya...
- 2000 yılıydı. Bir kız arkadaşım vardı.
En el 2000, yo tenía una novia.
Onun hemen karşısında kırmızı kapılı, beyaz bir ev vardır.
Están en una casa blanca muy rara con una puerta roja justo enfrente.
Seni hindistancevizi bikinisiyle, zıpkınla balık avlarken görmek çok hoşuma giderdi. Ama benim, başka bir fikrim vardı.
Por mucho que me gustaría verte haciendo pesca submarina en un biquini hecho de cocos, yo... tengo otro penasmiento.
Baş vokalist olmak isteyen bir çok kız vardır
Deben haber habido un montón de chicas que querían ser la vocalista principal.
Kızımın şarkı söylediğini duydum, "Mary'nin küçük bir kuzusu vardı."
Oía a mi hija cantar :
Bir kız arkadaşım vardı.
Se enrolló con Jimmy.
Eskiden köşede bir kız lisesi vardı. Ama kimse gelmediğinden kapattılar.
Había un instituto de chicas a la vuelta de la esquina, pero cerró por problemas de asistencia.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]