Bir kızım var tradutor Espanhol
3,879 parallel translation
Benim de bir kızım var ve onun emin olduğu her şey hakkında onun için savaşırım.
Yo también tengo una hija, y haría cualquier cosa que hiciera falta para asegurarme de que supiera que lucharía por ella.
Bir kızım var.
Tengo un hija.
Bir kızım var.
Tengo una hija.
20 yaşında bir kızım var.
Tengo una hija de 20 años.
Yarı-uzaylı bir kızım var benim.
Tengo una hija mitad extraterrestre.
Benim de bir kızım var.
Ud. sabe, tengo una hija.
Aslında evet. Bir kızım var.
Bueno, sí, una hija.
Evet, 6 yaşında bir kızım var.
Sí, tengo una hija de seis años.
- Küçük bir kızım var.
Tengo una niña pequeña.
Benimde bir kızım var.
Yo también tengo una hija.
Benmi de bir kızım var ve senin yaşlarındayken üniversiteye gitti.
Tengo una hija. Y cuando tenía tu edad fue a la universidad.
- Küçük bir kızım var.
Tengo una hija pequeña.
Dünya giderek daha da anlamsız bir hal alıyor. Artık işte bile ne yaptığımı bilmiyorum. Dayanağıma ihtiyacım var.
Y el mundo tiene menos y menos sentido, y no sé lo que hago en el trabajo, pero lo que necesito es mi ancla.
Öldürülecek kötü bir dinazor çetemiz var! Kafanızı kıracağım!
¡ Os cortaré la cabeza!
Öyle bile olsa, belli bir kıyafet kuralımız var efendim.
Igualmente, señor. Tenemos normas estrictas de vestimenta.
24 yıllık bir İskoç viskisine ulaşmaya hazır olanınız var mı?
Hola. ¿ Alguien se anota para beber un escocés de 24 años?
Neticede bir kız arkadaşım var.
Ya sabes, tengo una novia.
Daha önce de bahsettiğim gibi bir kız arkadaşım var.
la novia ya mencionada.
Öyle bir kızımız var.
Tengo que conseguir la chica para usted.
Kızımın ikinci bir görüşe ihtiyacı var.
Mi hija necesita una segundo opinión.
Bir de kızım var, Kyla.
Tengo una niña, Kyla.
Bir sürü koyu tenli kız arkadaşım var.
Tengo muchas amigas de color.
Catherine, kız kardeşin o fotoğrafları internete yüklemiş. Bir tanesinde ben de varım.
Catherine, tu hermana posteó esas fotos online, incluyendo una de mí.
- Artık paramız var, yeni bir yazıcı alamaz mıyız?
¿ Podemos cambiar de impresora ahora que tenemos dinero?
Kız arkadaşın var mı diye sorunca asla düzgün bir cevap alamıyorsun.
- Si le preguntas si tiene novia nunca te da una respuesta directa.
Yaklaşık dört hafta önce aradığım bir kırmızı hat var.
Hay una línea de ayuda. Llamé hace unas cuatro semanas.
Savcılık... sunacağınız bir şey var mı?
Fiscalía, ¿ algo más para aportar?
16 yaşında bir kızsan iyidir ama geri kalanımızın endişelenecek daha önemli şeyleri var.
Bueno, está bien si eres una chica de 16 años de edad, pero el resto tenemos cosas más importantes de qué preocuparnos.
Evet. Bayan Reid kızınızın herhangi bir belirleyici özelliği var mıydı?
- Sí. - ¿ Tiene ella algún otro rasgo distintivo, Sra. Reid?
- Küçük bir kızınız var ama yine de bana kızımın bacaklarının kesilmesine izin vermemi söylüyorsunuz.
¿ Tiene una niña pequeña, y todavía puede decirme que debería amputar la pierna de mi hija?
Faturanızı hazırlamak gibi bir saygısızlık ettim. Evet ama dediğim gibi puanlarım var.
Me he tomado la libertad de prepararle la factura.
Bir oğlum, bir de kızım var.
Dos... un niño y una niña.
Siz çocuklar, buralı adamları bir yoklayın şu Kwon kızının bir temsilcisi var mıymış.
Vosotros hablad con la gente de por allí, averiguad si la chica Kwon tenía un chulo.
Kızının bir pezevengi var mı?
¿ Su hija tiene un proxeneta?
Saatlerdir kıçımızın üzerinde oturuyoruz. Çözebileceğimiz bir olaya ihtiyacımız var!
Hemos esperado mucho tiempo.
Elimizde olan şey Sayın Yargıç, sağlık klübü yöneticisinin ifadesi, artı, sosyal bir toplantıda Bay Bishop'un kurbanla bulunduğunu gösteren bir video kaydımız var.
Lo que tenemos, señoría, es el testimonio del gerente de su gimnasio y tenemos nuevas pruebas tenemos un video que muestra al Sr. Bishop en una reunión social...
Bağlılığı göstermek için çalıntı bir alyans gibisi yoktur. - Kız hakkında bir bilgi var mı?
Nada habla de compromiso como un anillo de bodas robado. ¿ Hay algo de la chica?
Ben- - evet yani ben, hayır duh, öyle olmasa ilgilenmezdim zaten, bir kız arkadaşım var, yani.
Si - - quiero decir si, no, duh, y además no estoy interesado, tengo una novia, así que. Oh.
Gey bir oğlum var ve hiç öyle komşudaki orospu kızı hamile bırakıp plansız ortaya çıkan ne idüğü belirsiz bir velet dayayacak önüme diye korkmadım.
- Yo tengo un hijo gay. No tengo que preocuparme de que embarace a alguna zorra del barrio y aparezca en casa con un bebé mestizo no planeado.
Düğününe davet etmesinin yanında her sene benim çocuklarım olmayan iki kızılın fotoğraflarının olduğu bir Noel kartı gönderen eski bir sevgilim var.
Tengo una ex-novia quien... no sólo me invitó a su boda... sino que me envía una tarjeta de navidad... cada año con una foto de... estos dos malditos pelirrojos que no son mis hijos.
Anlaştık, Sevgililer Günü'nde yalnız olan zavallı annenle yapmak istediğin başka bir şey var mı?
Muy bien, ¿ tiene esto algo que ver con que tu pobre madre esté sola en San Valentín?
Ama Vincent, böylelikle yeni bir başlangıcımız var artık.
Pero, Vincent, es como, nosotros... tenemos un nuevo comienzo.
Görüştüğü bir kız arkadaşı var mıydı?
¿ Conoció a alguna de sus novias?
48. İstasyondaki arkadaşım Akademi yemeğine gelecek. Senin yaşında bir kızı var.
Hey, mi compañero de la estación 48, va a ir a la cena de la Academia y tiene una hija de tu edad... al parecer muy mona.
- Soracağınız açık bir şey var mı?
- ¿ Tiene alguna pregunta más específica?
Kız arkadaşının attığı bir tviti göstermemde sakınca var mı?
¿ Te importa si te muestro un tweet que tu novia envió?
Yalnızca olaylar hakkında kısa bir bilgiye ihtiyacımız var.
Sólo necesitamos un informe de los hechos.
Bizim tüm ihtiyacımız açık alan ve duvarda birkaç ayna fark ettin mi bilmiyorum ama epeyce bir açık alanımız var.
Lo que necesitaríamos es un lugar abierto y espejos en la pared... y no sé si te habrás dado cuenta pero tenemos mucho espacio abierto.
Karımın Paris'de yaşan bir kız kardeşi var.
Mi cuñada vive en París.
Kızımın da şahsınca kendini pamuk şekerle şımartacağı bir yaz sonu geleneği var.
Mi hija tiene su propia tradición de final del verano, comer mucho algodón de azúcar.
Gerçi, bazı günler, Dolaştığım bir kız arkadaşım var.
Aunque, algunos días, tengo una compañera en los viajes al campo
varım 207
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
bir kız 192
bir kere daha 137
bir kahve 26
bir kez 117
bir kere 190
bir katil 56
bir kez olsun 43
bir kız mı 24
varvara vasilyevna 23
bir kız 192
bir kere daha 137
bir kahve 26
bir kez 117
bir kere 190
bir katil 56
bir kez olsun 43
bir kız mı 24
bir kitap 34
bir kız var 17
bir karar verdim 25
bir karar ver 16
bir kez daha 333
bir kadın 232
bir kadın mı 37
bir kuş 32
bir kaza 50
bir kere olsun 20
bir kız var 17
bir karar verdim 25
bir karar ver 16
bir kez daha 333
bir kadın 232
bir kadın mı 37
bir kuş 32
bir kaza 50
bir kere olsun 20