English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Bir yolunu bulacağım

Bir yolunu bulacağım tradutor Espanhol

626 parallel translation
Seninle tekrar anlaşma yapmanın bir yolunu bulacağım.
Necesito encontrar otra arma que nos una.
Onları satmanın bir yolunu bulacağım.
Tendré las cosas listas para hacer las sustituciones.
Sana, kızı götürdüğü yeri haber vermenin bir yolunu bulacağım.
Si no, te señalaré hacia dónde la llevó.
Ve bu gece karanlıktan sonra, bir yolunu bulacağım.
Y esta noche cuando oscurezca, hallare la...
Değiştirmesinin bir yolunu bulacağım.
Encontraré la forma de que lo haga.
Bir yolunu bulacağım.
Encontraré el modo.
Evet Charlie, haklısın. Kesinlikle haklısın. - Bir yolunu bulacağım.
Bien Charlie, tienes razón, voy a ver si se me ocurre algo...
Doğal olarak. Bu yüzden, bu işi sessizce kapatmaya razı olursanız... Minnettarlığımızı ifade etmenin çok cömert bir yolunu bulacağımıza emin olunuz.
si consintiera... encontraríamos una manera generosa... de expresar nuestro aprecio.
- Bir yolunu bulacağım. Bulmak zorundayım.
- Hallaré un modo.
- Bilmiyorum ama bir yolunu bulacağım!
¡ No lo sé, pero ya pensaré el modo!
Para kazanmanın bir yolunu bulacağım. Tablolarımı satacağım.
Pero yo te quiero.Iris
- Bir yolunu bulacağım.
- Hallaré un modo.
Düzenli olarak göndermenin bir yolunu bulacağım.
Encontraré la manera de enviártelo.
- Evet, ama bir yolunu bulacağım.
- Sí, pero ya me las arreglaré.
Benim işim, başı sıkışık olan insanlardır ve sana yardım etmenin bir yolunu bulacağım.
Los problemas de los demás son mi trabajo... y voy a encontrar una manera de ayudarte.
Bir yolunu bulacağım.
Hallaré un modo.
Ama bir yolunu bulacağım gene de.
Pero encontraré una salida.
Bir yolunu bulacağım.
Ya encontraré la manera.
O adam sizi Bexar'da zorla tutuyorsa gitmek istediğiniz yere sizi ulaştırmanın bir yolunu bulacağım, bundan emin olabilirsiniz.
Si ese sujeto la obliga a quedarse en Béjar... yo estoy listo y dispuesto a proveerle transporte a donde usted desee.
Bizi ayırdılar ama geri dönmenin bir yolunu bulacağım. Artık tüm sorunlarımız geride kaldı. Sana hoşçakal demek zorundayım.
te encontraba. pero yo me despido de ti para siempre.
Birçok gardiyan var ama bir yolunu bulacağım. Hadi!
Hay muchos guardias, ¡ pero voy a encontrar una manera, vamos!
İçeri girmenin bir yolunu bulacağım.
Miraré de entrar.
Söylediğiniz gibi bir yolunu bulacağım artık.
Es razonable que suscite su interés.
Bir yolunu bulacağım.
¿ Cómo conseguiremos el dinero para irnos al Oeste?
Başka bir yolunu bulacağım.
Hallaré otro modo.
O yüksekliğe tırmanacak kadar cesursan ben de terasta uyumanın bir yolunu bulacağım.
Si tienes la valentía para trepar tanto hallaré la forma de dormir en la terraza.
Tamam. Bir yolunu bulacağım.
Bueno, me las arreglaré.
Bu işe bulaşmayacağım gibi, sen devam edersen de diğerleriyle beraber seni de yakalatmanın bir yolunu bulacağım.
No tengo interés en entrar y si tu lo haces, encontrare la manera de poder atraparlos a todos.
Bu gece kaçmanın bir yolunu bulacağım.
He pensado en otra forma de escapar, lo voy a intentar esta noche.
Bir şekilde bunun bir yolunu bulacağımızı umuyorum. Sizi alıkoymama izin vermeyin.
Bueno... supongo que saldremos adelante.
Bir yolunu bulacağım mutlaka...
lo voy a hacer! Voy a encontrar la manera de salir de aquí...
- Ona bunu söylemenin bir yolunu bulacağım.
Hallar el modo de desalentarlo.
I'm choice. Ödemenin bir yolunu bulacağım.
Debo encontrar la manera de pagarlo.
Bırak. - Yardım etmenin bir yolunu bulacağım.
- Encontraré cómo ayudarlos.
Bir yolunu bulacağım.
Es muy diferente a Cybertron.
Bir yolunu bulacağım.
Voy a salir bien.
Ya sessiz bir şekilde gitmenin yolunu bulursun yoksa bunu... yapmanın başka bir yolunu bulacağım.
O te vas a las buenas o tendré que encontrar... O tendré que ocuparme de ti.
Howard'a yardım etmenin bir yolunu bulacağım, yemin ederim.
Buscaré alguna forma de ayudar a Howard, lo juro.
Sana bir yolunu bulacağımı söylemiştim.
- Te dije que iba a encontrar una forma de salir.
Bilmiyorum, bir yolunu bulacağım.
No lo se, encontrare una manera.
Seni oraya sokmanın bir yolunu bulacağım.
Buscaré la manera de traértelo aquí.
Senden ayrılmak zorundayım ama yemin ediyorum yeniden bir araya gelmemizin yolunu bulacağım.
Debo dejarte pero juro que encontraré la manera de volver a estar juntos.
- Bir yolunu bulacağım.
- Encontraré la manera.
Payıma düşen altını alamayacağım, ama... bir yolunu bulacağım ya.
No puedo llevarme mi parte del oro, pero te mantendré de alguna manera.
Bunu yapmanın bir yolunu henüz bulamadım. Ama bulacağım.
Pensar cómo salir de allí, la última.
Bu kadar ani ayrıImanın akıllıca olmayacağını ama yakında bir yolunu bulacağımı söyledim.
Quiere que abandone al Profesor y me mude con él.
Bir yolunu bulacağım.
Ya veremos.
Çalıştırmanın bir yolunu bulacağız, tamam mı?
-...
Ama ben değilsem o zaman anlaşma yapmalıyız, olanı kabul edip... bunu durdurmanın bir yolunu bulacağız. Tamam mı?
Pero si no soy yo entonces deberemos hacer un trato, Ud. y yo, a aceptar los hechos y buscar una manera de detenerlo. ¿ Está bien?
Bir yolunu bulacağım.
Elige :
Bir yolunu bulacağım.
Hallaré la manera.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]