Bir şeyler düşüneceğim tradutor Espanhol
142 parallel translation
Bir şeyler düşüneceğim.
Algo pensaré.
Bir şeyler düşüneceğim.
Ya me las arreglaré.
Bir şeyler düşüneceğim.
Ya pensaré en algo.
Bir şeyler düşüneceğim.
Pensaré en algo.
Bir şeyler düşüneceğim.
Ya se me ocurrirá algo.
Bir şeyler düşüneceğim.
Encontraré una solución.
- Sakin ol. Bir şeyler düşüneceğim.
Relájate, pensaré en algo.
Bir şeyler düşüneceğim.
Algo se me ocurrirá.
Bundan daha berbat durumlarda kendinizi düşündüğünüzü gördüm. Ve buradan kurtulmak için ben bir şeyler düşüneceğim.
Le he visto salir de situaciones mucho peores, y le sacaré de aquí.
Çamaşırhane için bir şeyler düşüneceğim.
Veré lo que puedo hacer con la lavandería.
Bilmiyorum. Bir şeyler düşüneceğim.
Ya se me ocurrirá algo.
Ben de bu boktan yerden kurtulmak için bir şeyler düşüneceğim.
Voy a ver la manera de sacarnos de este maldito edificio.
- Bir şeyler düşüneceğim.
- Pensaré en algo.
Bir şeyler düşüneceğim.
Supongo que lo resolveré.
Üzülmeyin, Ben bir şeyler düşüneceğim.
No se preocupen, algo se me ocurrirá.
Ben bir şeyler düşüneceğim.
Eso calculo.
Bir şeyler düşüneceğim.
Ya pensare en algo.
Bir şeyler düşüneceğim.
Se me ocurre algo.
Bir şeyler düşüneceğim.
-... y trataré de hacer algo.
Bir şeyler düşüneceğim.
Me las arreglaré.
Bir şeyler düşüneceğim.
Pensaré en algo
Evet, ben bir şeyler düşüneceğim.
Algo le inventaré.
- Öyleyse bir şeyler düşüneceğim.
- Lo siento, pero así son las cosas. - Bueno, si así son las cosas...
- Bir şeyler düşüneceğim, tamam mı?
- Intentaré pensar en algo, ¿ sí?
Bir şeyler düşüneceğim. Söz veririm.
Sí, claro, y seguro que me van a aceptar la devolución de esta carcacha sin renegar...
Ben bir şeyler düşüneceğim, tamam mı, söz veriyorum.
Pensare en algo, lo prometo.
Bir şeyler düşüneceğim.
Se me ocurrirá algo.
Bir şeyler düşüneceğim sen de bu sırada bornozu çıkar, onlar 60 dolardı.
Mira, pensaré en algo, pero mientras tanto, quítate la bata, Hef. Que cuesta 60 dólares.
Bir şeyler düşüneceğim.Sanırım bir sal yaptığını ve tatile gittiğini söylerim.
No sé. Pensaré en algo. Diré que se construyó una balsa y se fue.
Bir şeyler düşüneceğim.
- Se me ocurrirá algo.
Bir şeyler düşüneceğim.
ella no sabe donde estás. Pensaré en algo.
- Hayır, ben bir şeyler düşüneceğim.
No, ya lo resolveré.
Bir yer belirleyip, şu polisin yalnız olduğundan emin olacağım. Sonra bir şeyler düşüneceğim.
Voy a vigilar mi hogar, asegurarme de que ese policía está solo, y luego se me ocurrirá algo.
Evet, bir şeyler düşüneceğim.
Sí, ya pensaré en algo.
Senin için bir şeyler düşüneceğim, söz.
De acuerdo. Pensaré en algo, lo juro.
- Bizim için bir şeyler düşüneceğim.
- Se nos ocurrirá algo.
Geziden döndüğümüzde de, Otani'den nefret ettirecek bir şeyler düşüneceğim.
Y cuando vuelva voy a buscar cosas que odie de Otani.
Bir şeyler düşüneceğim, tamam mı? Her zaman düşünürüm. Öyle mi?
Se me ocurrirá algo, como siempre.
- Ben bir şeyler düşüneceğim. - Hayır, o önemli bir hesap.
- No, es una cuenta importante.
Tamam. Bir şeyler düşüneceğim.
Vale, vale, supongo que me las arreglaré con algo
Kaos zamanı bir şeyler düşüneceğim.
Aparentemente tengo algo por el caos.
- Evet, bir şeyler düşüneceğim.
- Si. Ya voy a pensar en algo.
Bilmiyorum ama bir şeyler düşüneceğim.
No sé Algo se me ocurrirá
Gece bir şeyler düşüneceğim.
Por la noche, pienso.
Bu konuda bir şeyler düşüneceğim.
Ya se me ocurrirá algo para hacer.
Bir şeyler düşüneceğim.
Pensaré algo.
Bir şeyler de düşüneceğim, inan bana.
Te lo prometo, cariño.
Hayır, ne zaman annem şeytana dönüşse, derin bir nefes alıp üçe kadar sayarım, sonra ona gülümser ve şöyle bir şeyler söylerim, "İlginç bir fikir, Anne... Biraz düşüneceğim."
No, cada vez que mi madre se conecta con Satán respiro profundo, cuento hasta 3, le doy una gran sonrisa y digo algo como "¡ Qué idea tan interesante mamá, lo pensaré!"
Bir seyler düsünecegim.
Pensaré en algo.
Ama Will, eğer bir şey saklıyorsan her zaman bir şeyler sakladığını düşüneceğim. Bu göründüğünden daha büyük bir şey.
si creo que me estás ocultando algo siempre pensaré que me ocultas algo que es mucho más importante de lo que es.
- Sana neler olduğunu bilmiyorum ama bir şeyler hatırlıyor da bana anlatmıyorsan senin cinayetten suçlu olduğunu düşüneceğim.
- No sé qué te ocurre, pero recuerdas algo y si no me lo cuentas.. Tendré que asumir que eres culpable de asesinato, ¿ lo entiendes?
bir şeyler içelim mi 27
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler oluyor 92
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler oluyor 92