Bir şeyler yapmalıyım tradutor Espanhol
366 parallel translation
Tehlikelere aldırmadan, bu mezardan, bu hapisaneden kurtulmak için, bir şeyler yapmalıyım.
No importan los peligros, debo hacer algo para salir de esta tumba, de esta cárcel.
Kont Bezukov oldum, ve bir şeyler yapmalıyım.
Como soy el conde Bezujov, debo hacer algo al respecto.
Bir şeyler yapmalıyım.
Tengo que hacer algo.
Kaza gibi görünmesi için bir şeyler yapmalıyım.
Tendré que hacer algo para que parezca un accidente.
Zarar vermelerini önlemek için bir şeyler yapmalıyım.
Debo intervenir para evitar que dañen a nadie.
- Bir şeyler yapmalıyım.
- Debería hacer algo.
Evet. Yüzüne bir şeyler yapmalıyım.
Tengo que hacer algo con su cara...
Kendi kendime, kendi gücümle bir şeyler yapmalıyım.
Tengo que hacer algo por mí mismo, con mi esfuerzo.
Bu kasabada bir şeyler yapmalıyım ve sen bana faydalı olabirsin.
Es algo que tengo que hacer, aquí en la ciudad, y tú me puedes ayudar.
Ve yine de... bir şeyler yapmalıyım.
Y, sin embargo tengo que hacer algo.
Ben de çıkıp bir şeyler yapmalıyım.
Creo que debería estar ahí fuera haciendo algo también.
Devamlı olarak bir şeyler yapmalıyım.
Simplemente, necesito hacer algo.
Bu sıcak karşılama için bir şeyler yapmalıyım.
Su feliz bienvenida es como un favor que ahora debo devolver.
Bir an önce bir şeyler yapmalıyım.
Hay que hacer algo rápido.
Ama ona yaptıklarımızdan sonra, bir şeyler yapmalıyım.
Pero después de lo que hicimos con ella, Tengo que hacer algo.
Bir şeyler yapmalıyım.
Las cosas que tengo que hacer.
Bir şeyler yapmalıyım.
Debo hacer algo...
Mutlaka bir şeyler yapmalıyım!
¡ tengo que hacer algo!
Bir şeyler yapmalıyım!
¡ tengo que hacer algo!
Bir şeyler yapmalıyım. Ne olursa!
Debo hacer algo. ¡ Lo que sea!
Bilmiyorum ama bir şeyler yapmalıyım.
No lo sé, pero tengo que hacer algo.
Evet. Başlamak için bir şeyler yapmalıyım.
Sí, que tengo que hacer algo para comenzar.
Bir şeyler yapmalıyım.
Debo hacer algo.
Bir şeyler yapmalıyım.
Tengo que quitármelo como sea.
Bundan sonra hayatıma bir çeki düzen vermeliyim. Geleceğe dair bir şeyler yapmalıyım.
Debo aferrarme a algo en mi vida algo con un futuro porque ya no tengo 16 años.
- Şimdi bunu telafi etmem için bir şeyler yapmalıyım.
Ahora tendré que desahogarme.
Sanırım bir şeyler yapmalıyım.
Creo que tenemos que hacer algo.
- Bilmiyorum, bir şeyler yapmalıyım.
- No lo sé. Pero algo se me ocurrirá.
Biz ona bir şeyler yapmalıyım.
Debemos hacer algo para él.
bir şeyler yapmalıyım.
Tengo que hacer algo.
- Bir şeyler yapmalıyım!
qué puede hacer? ! tengo que hacer algo!
Burada oturamam. Bir şeyler yapmalıyım... Nasıl hissettiğini anlıyorum.
tengo que hacer algo antes que... más de lo que imaginas.
Ben de bir şeyler yapmalıyım.
Necesito hacer algo.
Bir köşeye çekilip tedavi bulmalarını beklemek yerine bir şeyler yapmalıyım.
Debería hacer algo en lugar de esperar a que encuentren la cura.
Şimdi gidemem. Bir şeyler yapmalıyım.
No puedo irme ahora Tengo que hacer algo.
Haklısın. Bir şeyler yapmalıyım.
Tienes razón...
Onlara borçlu olduğumu söylüyorlar, bir şeyler yapmalıyım.
Dicen que les debo mucho dinero, y estoy tratando de hacer algo.
Çılgınca bir şeyler yapmalıyım.
Tengo que hacer algo salvaje.
" Kafam karışmıştı, öyle berbat haldeydim ki, bir şeyler yapmalıydım.
" Y me sentía tan deprimida y confundida que tenía que hacer algo.
Dowdy'le onları ayırdıktan sonra bir şeyler yapmalıydım.
Después que Dowdy y yo los separamos, pensé que debía hacer algo al respecto.
Bir şeyler yapmalıyım.
Hay que hacer algo.
Bir - bir şeyler yapmalıyız. Onları durdurmalıyım.
Tenemos que hacer algo.
Bu yüzden biz, mal sahipleri borçlarımızı ödemek için topraklarımızı satacağız. Ve birkaç dolara hepsi bankanın olacak. Ama bize yardım edecek bir şeyler yapmalısın.
Entonces, nosotros los propietarios, para pagar las deudas... debemos vender nuestra tierra... y no encontrando naturalmente quien la compre... el señor nos ayudará, comprándolas...
Bir an önce çalışmaya başlamalıyız, bir şeyler yapmalıyız. Yoksa buna katlanamayacağım.
Hay que apresurarse a trabajar, a hacer algo...
Sürekli ıskalıyordun. Bir şeyler yapmalıydım.
Vi que se te escapaba y tuve que intervenir.
Sanırım bir şeyler yapmak bizim doğamızda var. Bir şeyler yapmalıyız.
Creo que hacer cosas es nuestra naturaleza.
Bir şeyler yapmalıyız. Öncelikle Jaffar'ı kaybetmemeye çalışalım.
Primero, no tenemos que perder de vista a Jaffar.
Bir şeyler yapmalı mıyız? Kendi 10 yarda çizgimizdeyiz. Vurmamız gerekebilir Molly.
Estamos cerca, creo que es tiempo de patear la pelota.
Bir şeyler yapmalıyız, adamım.
Hombre, debemos hacer algo.
- Bir şeyler yapmalıyım.
- Tengo que hacer algo.
Oh, bir şeyler yapmalıyız adamım!
- ¡ Tenemos que hacer algo, hombre! - ¡ No molestes, ese!
bir şeyler içelim mi 27
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler oluyor 92
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler oluyor 92