Bizim için tradutor Espanhol
21,599 parallel translation
Ivy, anlamak zorundasın. Senin güvenliğin bizim için en önemli şey.
Ivy, tienes que entender, que tu seguridad es lo más importante para nosotros.
Oraya gidiyoruz.. .. ve Ruby'i ikna ediyoruz. Çünkü Earl aynısını bizim için yapardı..
Vamos a ir a ese club y hacer recapacitar a Ruby, porque Earl haría lo mismo por nosotras si tuviéramos algún talento.
Bu sefer bundan emin olacağım. Sosyal hizmetlerden bizim için yarına randevu alabilirim.
Puedo conseguir una cita en servicios sociales, mañana.
Bunu bizim için yapıyorum, eğer benimleysen...
Lo hago por nosotros porque siempre que estés conmigo...
Oyun planını ne kadar önce öğrenirsek bizim için o kadar iyi olur.
Y entre más tiempo tengamos para saber su plan, nos irá mejor.
Bizim için de özel akşam baskısı olarak makale yazdıklarını söyleme.
No me digas que sacaron una edición especial de la tarde sobre nosotros.
O zaman Benjamin'den bizim için bir şey yapmasını istemeliyim. Harvey'nin hiç hoşuna gitmeyecek.
Bueno, entonces tengo que preguntar a Benjamin a hacer algo por nosotros, y Harvey no es realmente va a gustar.
Eğer bizim için bunu yapmak istemiyorsan o zaman çocuğumuz için yap.
Si no quieres hacerlo por nosotros, entonces hazlo... por nuestro chico.
Bizim için en iyisi bağışlamak ve unutmak.
Hacemos lo que podemos para perdonar y olvidar.
Lives bizim için çok tehlikede.
Están en juego vidas para nosotros también.
Bu işin en zor kısmını keşfettin. Bizim için, hem anneler hem de babalar için.
Acabas de descubrir la parte más difícil de este trabajo para cualquiera... de nosotros, madres... o padres.
Bunun bizim için nasıl olduğunu bilmiyorsun.
No sabes cómo es para nosotras.
İşler bizim için her zaman böyleydi.
Así es como han sido siempre las cosas para nosotros.
O polis bizim için hiçbir şey yapmayacaktı.
Ese poli no iba a hacer una mierda por nosotros.
Aslında biz emin değiliz bizim için doğru araç mı?
No estamos seguros de si se trata de la bicicleta adecuada para nosotros.
Bizim için yoğun bir gün, çok fazla sipariş var.
Ha sido un día ajetreado para nosotros, una gran cantidad de órdenes.
Ne planlıyorlar bilmiyorum ama bizim için hayırlı olmadığı kesin.
Sea lo que sea que han planeado, no será nada bueno para nosotros.
Ama bizim için faydalı olacak bir uygulama gördük.
Pero vimos una aplicación que era útil para nosotros.
- Patterson bizim için bir dövmen var mı? - Hayır, iki tane var.
No... tengo dos.
- Yani bizim için bekledi.
Para que pudiera mirar y esperarnos.
Bizim için öyle değil.
No funciona de esa manera para nosotros.
Bizim için değiller.
No son para nosotros.
- Bizim için önemliler.
Es importante para nosotros.
Ayrıca bir arkadaş bizim için de hoş olabilir.
Además, agradeceríamos la compañía.
Aynısını bizim için söyleyemeyecek olmamız çok yazık.
Qué pena que no podamos decir lo mismo de nosotros.
Jordan'ın ölümü bizim için kararı vermiş oldu.
Con la muerte de Jordan, supongo que la d ECISIÓN ha hecho para nosotros.
Çünkü onları öldüren insanlar artık bizim için çalışıyor.
Porque las personas que los mataron, ahora trabajan para nosotros.
İşte bu yüzden savaşmamız lazım - - bizim için değil belki ama Judith için, Carl için, Alexandria ve Hilltop için - - hepimiz için.
Ese es el por qué tenemos que pelear... no por nosotros, sino por Judith, por Carl, por Alexandria, por Hilltop... por todos nosotros.
Bizim için çok geç ama kendini kurtarabilirsin.
Es muy tarde para todos nosotros, pero tú todavía te puedes salvar.
Ama şunu bilmelisin, bizim için çığır açan bir şey.
Pero debes saber que para nosotros es una vida nueva.
Bunu bizim için yaptım.
Hice esto por nosotros.
Bizim için hep bunu istemiştim.
¿ Eh? Siempre quise eso para nosotros.
Bizim için tehdit oluşturmuyorlardı ki.
No eran una amenaza.
- Strand'in bizim için bir planı olmalı.
De acuerdo, bueno, Strand debe haber planeado algo para nosotros.
Harika bir siyah kadın, benim küçük kızım için akıl hocası, dünyanın bizim gibilere neler yaptığını... öğretebilecek biri... çamura batıp..
Una brillante mujer de color como mentora de mi pequeña, Alguien que le pudiera enseñar lo que el mundo le hace a personas como nosotros...
Bizim kayıtlarımız için mahkeme celbi çıkaramayacağını kanıtlamamıza gerek yok onun tersini kanıtlaması gerek.
Que no tenemos que probar que no tiene acceso a nuestros archivos. Debe probar que puede.
Bu sadece bizim başka yere yönelmemiz için bir şaşırtmacaydı.
Es una distracción para que miremos en una dirección mientras se van en dirección contraria.
Bizim gibilerden fazla olmadığı için, onları tanımayı öğreniyor insan.
No somos muchos. Al final sabes reconocerlos.
Bizim gibiler için bile belli sınırlar var.
Hay límites, incluso para gente como nosotros.
Özellikle bizim gibiler için.
Especialmente para gente como nosotros.
Ama bazen bizim karanlık anları geleceğimiz için tuşunu basılı tutun.
Pero unas veces, nuestros más oscuros momentos, llevan la clave de nuestro futuro.
Ne yazık ki, tek bir bekçilerin yanlış Bizim niyetleri geri geldi Çocuğun refahı kontrol etmek için.
Desafortunadamente, uno de los guardias no entendió nuestras intenciones cuando regresamos a revisar el bienestar del niño.
Paige'in bizim yaptığımıza dair şüphelenmesi için hiçbir sebebi yok.
Paige no tendrá ningún motivo para sospechar que hemos tenido algo que ver con esto.
Beyaz şapka döndü, bizim üzerimizden kitap ajanslarını atmak için çalışmaya başladı.
Se volvió sombrero blanco, comenzó a trabajar para algunas de nuestras agencias off-the-libros.
Yani, bizim'süper-hacker'lerimiz hüküm giymiş olan Derek'i kullandı stealaglance'ın müşteri listesini O'ndan çalmak ve şirketi yok edebilmek için.
Así que nuestros súper-hackers utilizan Derek, un hacker condenado, como un frente de pasar el dedo lista de clientes de stealaglance cuales fueron puestos en libertad, destruiría la empresa.
Bizim hakkımızda bilgi almak için telefonlarımıza girdin.
Usted hizo ping nuestros teléfonos para tirar de nuestra información.
Bizim gibi pisliklerle takılmak için fazla iyi olan insana bakın.
Miren quién está a la altura como para sentarse a comer con unas ignorantes.
Bizim için neyin var?
¿ Qué tienes para nosotros?
Demek istediğim, cinayet için ipucu bulmaya çalışıyoruz, bizim cinayetten sonrası için ipucu bulmamız gerekiyor. Evet.
Intentamos conseguir pistas del asesinato, busquemos qué pasó después.
Cunku yakinda donecegiz ve dondugumuz zaman elinizde bizim icin ilginc bir seyler olursa iyi olur yoksa Lucille kafasina eseni yapar.
Porque vamos a volver pronto y cuando lo hagamos, será mejor que tengas algo de interés para nosotros, o Lucille va a salirse con la suya.
Elinizde bizim icin ilginc bir seyler olmazsa biri olur.
Si no tienes nada de interés para nosotros... alguien va a morir.
bizim için dua et 24
bizim için değil 25
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
bizim için değil 25
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
bizim 255
bizim evimiz 18
bizimkiler 34
bizimle 42
bizimle kal 47
bizimki 17
bizim gibi 50
bizim değil 34
bizim de 22
bizimle misin 23
bizim evimiz 18
bizimkiler 34
bizimle 42
bizimle kal 47
bizimki 17
bizim gibi 50
bizim değil 34
bizim de 22
bizimle misin 23