English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Buradan mı

Buradan mı tradutor Espanhol

15,074 parallel translation
Buradan mı ineyim?
¿ Debo bajar allá?
Çık buradan! Tanrım! Tamam, tamam.
- Debemos salir. ¡ Dios!
Buradan çıkman lazım oğlum, hadi!
Debemos salir de aquí, amigo.
Bizi buradan bağlarım, iniş pistinden.
Puedo hacer una conexión desde esta plataforma.
Bizi kızartmadan çıkalım buradan.
Deberíamos salir de aquí antes de que empiecen a cocinarnos.
- Seni buradan çıkaracağız, tamam mı?
Te sacaremos de aquí, ¿ de acuerdo?
- Jeff'i bulacağım. Buradan gidiyoruz.
Voy a encontrar a Jeff, saldremos caminando de aquí.
Buradan gitmem lazım
Tengo que largarme de aquí.
Hadi buradan çıkalım Lanet olası şey kapanıyor tekrar.
Vamos a salir de aquí, antes de que... la maldita cosa nos caiga de nuevo.
Sanırım buradan çıkabiliriz.
Está bien, va todo el camino hacia abajo.
Anne, buradan gitmemiz lazım!
¡ Mamá, tenemos que salir de aquí!
Dostum, git buradan tamam mı?
Vete, ¿ sí?
Söz veriyorum, seni buradan kurtaracağım.
Prometo que voy a sacarnos de aquí.
Sizi buradan kurtaracağım çok uzaklara götürüp size özgürlüğünüzü vereceğim.
La voy a rescatar de aquí. Me la voy a llevar lejos, y le voy a dar libertad.
Buradan Quincy'ye uzay mekiği ile bile yarım saatte gidemezsin.
- No llegas de aquí a Quincy en media hora si vas en una nave espacial.
Şuraya kıvrılırım, ve sabahleyin toplarım,... hepsi bu, ve sonra buradan giderim.
Solo me quedo a dormir y busco el auto en la mañana. Eso es todo, luego me iré.
Şimdi, buradan gittiğimizde Troy'la buluşacağız ve payımızı bölüşeceğiz bölüşmeden önce, seninle oturmak istiyorum, tamam?
Cuando nos vayamos de aquí, nos encontremos con Troy y dividamos la mierda, antes de dividirla, quiero sentarme contigo.
Pekâlâ, dinleyin, bu insanları buradan çıkartalım.
Está bien, escuchen, vamos a sacar a esta gente de aquí.
Buradan nefret ediyorum adamım!
Odio este lugar, hombre.
Onu buradan alacağım, kaptan.
Yo me encargo a partir de aquí, capitán.
Adres buradan yarım saat uzaklıkta.
La dirección queda a media hora.
- Seni buradan çıkarmam lazım.
Tengo que sacarla de aquí.
Biraz hızlı düşünsek iyi olur çünkü buradan hiç hoşlanmadım.
Más vale que hagamos algo. Este lugar no me gusta.
Seni buradan çıkaracağım.
Voy a sacarte de aquí.
Git buradan. Canım istemiyor.
Déjeme, no quiero.
Buradan çıktığımızda sadece ben konuşacağım. İki :
Uno, cuando salgamos, hablo yo.
Keanu'yu alalım. Buradan gidelim.
Vamos a buscar a Keanu y nos vamos de aquí.
Yapman gereken şey, buradan çıkar çıkmaz gördüğün ilk restorana girmek. Seninle orada buluşacağım.
Lo que vamos hacer cuando salgamos de aquí... ve al primer restaurante que encuentres, te veré ahí.
Buradan gittiğine emin ol, anladın mı?
Asegúrate que salga de aquí, ¿ me oyes?
Tanrım, buradan nefret ediyorum.
Dios mío, odio este lugar.
Seni buradan çıkartacağım.
Te sacaré de aquí.
Şunları buradan çıkaralım.
Hay que sacarlos.
Buradan gitmemiz lazım.
Vámonos.
Seni buradan çıkaralım. Seni buradan çıkaralım.
Hay que sacarte.
Buradan çıkıp Jamie ile konuşmalıyım.
Tengo que salir de aquí y hablar con Jamie.
Buradan gitmesi lazım.
Tienes que sacarlo de aquí.
Sorularıma hızlı cevap verirsen hemen buradan çıkarsın. Tamam mı?
Mientras antes responda mis preguntas, antes podrá irse. ¿ De acuerdo?
Onu buradan çıkaralım.
Saquémoslo de ahí.
Buradan emniyet teşkilatına gerekli silahları alarak halkı korumaları için çağrıda bulunuyorum. Lütfen bu cemaatin geleceği olan zenci ve Latin kökenli yavrularımızı taciz etmeyin.
Aliento a la policía de Nueva York a armarse de manera afectiva para proteger a los ciudadanos, no para acosar a hermanas y hermanos jóvenes que son el alma y el futuro de nuestra comunidad.
Buradan sağ çıkacağımızı sanıyorsan hayal görüyorsun.
Estás soñando si crees que vamos a salir de aquí.
Misty ölmüş olacak, Cage'i öldürmek için bir şansım daha olacak ve buradan çıkmanın yolunu bulacağız.
Misty estará muerta, tendré otra oportunidad con Cage, y debe haber otra salida.
Bizi buradan kurtaracağım.
Voy a hacer que salgamos de esto.
- Buradan çıkmak mı istiyorsun?
- Quieres irte de aquí, ¿ no?
Buradan çıkmak için yardımınız gerek.
Son libres. Necesitamos de su ayuda para salir de aquí.
Bu insanların kurtulmasına yardım edeceğiz ve buradan çıkacağız tamam mı?
Muy bien, tenemos que ayudar a salvar a estas personas, y nos iremos fuera de aquí, ¿ de acuerdo?
Buradan çıkmaya hazır mısın?
¿ Preparado para salir?
Şimdi buradan çıkıp.. .. size uygun, mini barı olan bir oda bulalım.
Así que vamos a dejar esto aquí, y vamos a encontrarte una de-luxe queen con mini bar.
Buradan topladım.
Las encontré por aquí.
Buradan çıkmalıyım.
Tengo que salir de aquí.
- Canımı yakıyorsun. - Sadece git buradan.
- Vete de aquí.
Seni buradan nasıl çıkartacağımı biliyorum.
- Encontré la manera de sacarte. - Apresúrate.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]