English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Buradaymış

Buradaymış tradutor Espanhol

2,434 parallel translation
Balph Eubank buradaymış.
Balph Eubank está aquí.
- Herkes buradaymış.
Vinieron todos.
Anahtarlar buradaymış.
Las llaves.
Kanka buradaymış!
¡ Qué bien, estás aquí!
İşte buradaymış benim bir tanelerim!
¡ Aquí están, mis estrellas!
Küçükken aldığım sallanan at buradaymış.
Es un caballo mecedor que tenía de niña.
Buradaymış. Buradaymış.
Sí, eres tú.
Olly buradaymış.
Hay Olly.
Bunca zaman, cevap tam da buradaymış.
Todos estos años las respuestas estaban aquí.
Buradaymış.
Allí está.
- Oh, şimdi, Poppy buradaymış.
- Aquí está Poppy.
- İşte buradaymış.
- Aquí estás.
Hey! Gençler buradaymış!
¡ Eh, esa peña de....!
Birisi buradaymış ve "Siyahi Şimşek" i çalmış.
Alguien ha estado aquí... y se llevó tu "Trueno de Ébano".
Bak kimler buradaymış.
Mira quién está aquí.
Mitch buradaymış.
Es Mitch.
Canım da buradaymış...
Y mi hermosa... ¡ Hermosa!
İyi ki buradaymışız, çünkü domuzun havuza düşmüştü, ahbap.
Y fue bueno que estuviéramos, porque tu cerdo se cayó a la piscina.
Evet. Bu uzun zamandır buradaymış galiba.
Si bueno, creo que ese lleva muerto un tiempo.
Oh, buradaymış.
Oh, aquí está.
Kim buradaymış?
¿ A quién veo aquí?
- Hayır, buradaymış.
- No, él está aquí.
Tre buradaymış.
Aquí está Tre.
Bu nasıl şanslı bir tesadüftür ki ev sahibi de buradaymış.
Bueno... es una coincidencia afortunada que el dueño ande por aquí.
Yine bu çocuklar gelmediğinde onlar buradaymış gibi işaretledin.
¿ Los mismos que tanto te importaban que marcaste presentes estando ausentes?
Geyikler buradaymış.
Aquí es donde los renos estaban.
Görünnen o ki kardeşim buradaymış, Ortalığı karıştırmış.
Parece que ha estado aquí mi hermana, es un caos.
Görünüşe göre atlamış ve SUV'deki arkadaşları buradaymış, yardım etmeye gelmişler, ama eminim ki işe yaramamış.
Parece que asaltaron y sus amigos en la camioneta ahí abajo, vinieron al rescate, pero estoy bastante seguro de que no haya funcionado.
Torres 3 yıldır buradaymış ve alarm hiç çalmamış.
Hace tres años que trabaja aquí. Tampoco ha sonado ninguna alarma.
Hep buradaymış.
Estuvo aquí todo este tiempo.
- Olay anında kız buradaymış.
La niña estaba aquí cuando ocurrió.
Pekâlâ, hala buradaymış demek.
! Muy bien, aún está ahí.
İşte buradaymış.
Aquí está.
Sanki aldığın tüm CD'ler buradaymış gibi.
Estoy impresionada. Parece que guardaste todos los CDs que has comprado.
Şuna bakın, limandaki ayak takımı da buradaymış.
Ah, las pequeñas ragtags del puerto.
Jake ailelerimizi öldüren yangının olduğu gün buradaymış.
Jake estuvo allí el día del incendio que mató a nuestros padres.
Hey... İşte buradaymış.
Hola, aquí está.
Buradaymışsın hayatım. Hazır mısın?
Ahí estás, nena. ¿ Estás lista?
Genç Barbra Streisand'le yaşlı Betty White buradaymış.
Pero si son la joven Barbra Streisand y la vieja Betty White.
Hoho, kimler buradaymış?
Vaya, ¿ qué tenemos aquí?
Emmet'in günlüğüne göre o ve babam tam buradaymış.
El diario de Emmet dice que él y mi padre estuvieron justo allí.
- Ne? Arabamın ruhsatı da buradaymış.
Aquí está la matrícula de mi coche.
İşte buradaymış.
Ahí está.
Sanıyorum az önce oğlum ve karısı buradaymış çünkü torunumun dilekçesini imzalamıyormuşsunuz. Merhaba. Merak ettik de acaba neden dilekçeyi imzalamıyorsunuz?
Creo que mi hijo y su esposa estuvieron aquí por que usted no quiso firmar la petición de mi nieto, y me preguntaba por que no quiso hacerlo.
Bajrangi buradaymış.
No es posible.
Sesi gerçekten buradaymış gibi geliyor.
- Suena como si estuvieran aquí.
Sanki bu gece senin yerine buradaymış gibiydi.
Es como si esta noche hubiera estado ocupando tu lugar.
Hâlâ buradaymış.
Todavía sigue aquí.
Kızımız da buradaymış.
Allí está nuestra chica.
- Astraeus onca zamandır buradaymış.
El Astraeus estuvo aquí todo el tiempo.
Süveterim buradaymış.
Oh. Aquí esta mi sweater.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]