Böyle konuşmamalısın tradutor Espanhol
141 parallel translation
Büyüklerle böyle konuşmamalısın.
No deberías hablarle así a los adultos.
Böyle konuşmamalısın.
No me digas eso.
Böyle konuşmamalısın.
No debes hablar así.
- Böyle konuşmamalısın...
No, no deberías decir... Por favor, papá.
Böyle konuşmamalısın.
Me siento fatal cuando dices eso.
- Onun karşısında böyle konuşmamalısın.
- No has debido decir eso delante de él.
- Onunla böyle konuşmamalısın.
- ¿ Tienes que hablarle en este tono?
- Böyle konuşmamalısın Mike.
- No deberías hablar así, Mike.
- Böyle konuşmamalısın.
- No digas esas cosas.
Ben değilim. Bay Brown'ın hayatını çok zorlaştırmaya niyetim var. Böyle konuşmamalısınız, Komiser.
Yo no lo soy y le haré la vida imposible al Sr. Brown.
- Gil, böyle konuşmamalısın.
- Gil, no debes decir eso.
Böyle konuşmamalısın Clint.
No debes hablar así, Clint.
- Ölünün arkasından böyle konuşmamalısın.
- No debes hablar así de los muertos.
Ama böyle konuşmamalısın.
Pero no deberías decir esas cosas.
Dur Chico, böyle konuşmamalısın.
- No hables con esa gentuza.
Kanun koruyucularına karşı böyle konuşmamalısın.
No debes hablar así de los que defienden la ley.
Böyle konuşmamalısın.
No debería hablar así.
Böyle konuşmamalısın.
¡ No puedes hacer eso!
Böyle konuşmamalısın. Bu herkesi üzer.
No hables así, es ofensivo.
Böyle konuşmamalısın!
¡ No digas eso!
Dr. Burton hakkında böyle konuşmamalısın.
No deberías hablar así del Dr. Burton.
Hayır, hayır, sevgili Kohler. Böyle konuşmamalısınız.
Mi querido Koller, no debe hablar así.
Onun hakkında böyle konuşmamalısın.
No debías hablarle así.
Hayır, Earl. Böyle konuşmamalısın.
No debes hablar así.
Hayır, böyle konuşmamalısın.
No digas eso.
- Böyle konuşmamalısın.
- No debes hablar así. - Los mataré.
Böyle konuşmamalısın.
No deberías hablar así.
Lafına dikkat et. Böyle konuşmamalısın.
Por favor, no debes hablar así.
Böyle konuşmamalısın!
Vamos, no digas tonterías.
Böyle konuşmamalısın.
No debe hablar así.
Böyle konuşmamalısınız! Eğer elimizden geleni yaparsak, Dünyaya barış hakim olur
No puede hablar de esa forma.
Böyle konuşmamalısın baba.
No deberías hablar así, papá.
Böyle konuşmamalısın, Blix.
No deberías de hablar así Blix.
Böyle konuşmamalısın.
No tienes que hablar de eso.
Hey, böyle konuşmamalısın.
No deberías hablar así.
Lucy, nişanlım hakkında böyle konuşmamalısın.
¡ Lucy! No deberías hablar así de mi prometido.
- Böyle konuşmamalısın.
- No le hables así.
- Efendimizle böyle konuşmamalısın.
No deberías hablarle al Maestro de esa manera.
Böyle konuşmamalısın, Stig. Sen de bir bilim adamısın.
No deberías hablar así, Stig, eres un científico.
Böyle konuşmamalısın.
No debes hablar así. Eres un niño todavía.
Babam hakkında böyle konuşmamalısın.
No deberías hablar así de papá.
Böyle konuşmamalısın.
Los niños no deberían hablar así.
- Böyle konuşmamalısınız.
- No se usa ese lenguaje en esta casa.
Belki de ölmeliydim. Böyle konuşmamalısınız.
No debe hablar así.
Dünürün hakkında böyle konuşmamalısın. O aşağılık adam hakkında mı?
¿ Consuegro de ese sinvergüenza?
Artık benimle böyle konuşmamalısın.
Ya no puedes hablarme así.
Lily, böyle konuşmamalısın.
Lily, no digas eso.
Benimle böyle konuşmamalısın, David.
No deberías hablarme así, David.
Böyle konuları halk içinde konuşmamalısınız.
Pero no debería discutir este tema en público.
Böyle konuşmamalısınız, Bayan Buckley.
Es más, no debe.
Böyle kaba konuşmamalısın.
No te hagas el macho.
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böylece 530
böyle bir şey yok 21
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böyle şeyler söyleme 28
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böylece 530
böyle bir şey yok 21
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böyle şeyler söyleme 28
böyle konuşma 236
böylelikle 44
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böylesi 17
böyle gelin 49
böyle mi 243
böyle işte 52
böyle bir durumda 32
böyle şeyler 30
böylelikle 44
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böylesi 17
böyle gelin 49
böyle mi 243
böyle işte 52
böyle bir durumda 32
böyle şeyler 30