Böyle bir şey tradutor Espanhol
21,330 parallel translation
- Hayır, Winn asla böyle bir şey yapmaz. Henüz ortalıkta gözükmedi.
Y todavía está desaparecido, precisamente hoy.
Asla böyle bir şey yapmam. İnsanlar beni engelleyen bir tür teknoloji geliştirmiş olmalılar.
Los humanos deben haber desarrollado algún tipo de tecnología que me bloquea.
Daha önce böyle bir şey yapmamıştın ha?
Nunca habías hecho algo como eso antes, ¿ verdad?
- Aşk böyle bir şey değildir.
- ¿ No? El amor no es así.
Evet, böyle bir şey olmayacak.
Eso no pasará.
- Söylemem gerek senden böyle bir şey duymak şaşırtıcı oldu.
- Debo decir, Que fue una sorpresa escucharlo de ti.
Böyle bir şey gördüğün oldu mu?
¿ Alguna vez habías visto algo así?
Bir şey görmezlerse, bir şey söylemezsem, böyle bir şey yok demektir.
No vieron una mierda, no dije una mierda. Así que ni una mierda.
Angie, böyle bir şey yaptığına inanamıyorum.
Angie, no puedo creer que me estés haciendo esto.
Böyle bir şey olmayacak.
No ocurrirá.
Böyle bir şey yapabileceğimiz bir şehir dolusu hayvan olduğunu söylesem.
Qué pasaría si te dijese que hay criminales en toda la ciudad y que nosotros podríamos hacer algo al respecto.
Ben ne kadar... Siz ne kadar ekibinizin bir parçası olmamı istesiniz de böyle bir şey asla gerçekleşmeyecek.
Por más que quieran que sea parte de su equipo, eso nunca va a ocurrir.
Eğer önce ona danışmadan böyle bir şey yaptığını duyarsa bunu öğrendiğinde senin yerinde olmak istemezdim.
Si el descubre que hiciste algo sin hablarlo con él primero, bueno, no quisiera ser tú cuando se entere.
Sanırım onların kıyametinde iyi niyet ziyareti böyle bir şey oluyor.
Supongo que esta es su idea apocalíptica de una visita de buena voluntad.
# Şimdiye kadar olmadı hiç böyle bir şey #
* Todo este tiempo no he tenido ninguno de verdad *
# Böyle bir şey nasıl doğru olabilir?
* ¿ Cómo podría ser bueno algo como eso?
Korkarım ki bilim böyle bir şey... zaferden çok başarısızlık var.
La ciencia es así... más fracasos que victorias.
Böyle bir şey istemiyordum zaten.
Ya no quiero esto.
- Böyle bir şey duymamıştım.
No he escuchado nada.
Demek başarı böyle bir şey.
Así que es así como se siente uno al triunfar.
- Kyle neden böyle bir şey yapsın ki?
Kyle, ¿ por qué lo haría?
Sonra böyle bir şey oluyor ve... Seni tanırım.
Y luego pasa algo como esto y... te conozco.
Böyle bir şey söylemedim.
Nunca dije eso.
Daha önce böyle bir şey yapmadım.
Nunca he hecho nada como esto antes.
- Çünkü böyle bir şey yapacağını biliyordum.
- Porque sabía que harías algo así. - Mentira.
Peder neden kendi kendine böyle bir şey yapsın ki?
¿ Por qué se haría eso el reverendo?
Neden... Neden kendine böyle bir şey yapmış bu şey?
- ¿ Por qué se haría... por qué se haría esa cosa eso?
Kimse benim için daha önce böyle bir şey yapmamıştı.
Nadie había hecho algo así por mí.
Böyle bir şey yapmayacaksınız.
Tu no haras una cosa asi
30 yıllık siyasi gazateciliğimde daha önce böyle bir şey görmedim.
Hace 30 años cubro política presidencial y nunca había visto nada igual.
Kim böyle bir şey yapar?
¿ Quién hace algo así?
Kim böyle bir şey için yalan söyler?
¿ Quién demonios miente sobre algo así?
Hayır böyle bir şey olmayacak.
No, eso no va a pasar.
- Böyle bir şey var mı? - Evet.
- ¿ Eso existe?
Bir daha böyle bir şey yaparsan Caitlin'e olan ilgim bile seni ve şehrin geri kalanını öldürmeme engel olamaz.
Vuelve a intentar algo como esto, y mi afecto por ella no evitará que te mate a ti... ¡ o al resto de esta ciudad!
Neden böyle bir şey söyledin ki?
Whyever dirías tal cosa?
Senin dairene taşınmasını isteyen kişi ben olabilirdim öyle mi? Neden böyle bir şey yapayım?
¿ Por qué le habría pedido yo que se mudara a tu estudio?
Ve aklıma gelmişken söyleyeyim. Böyle bir şey İsyan'ı avatara papyon koymaktan daha iyi yapacaktır.
Oh, y solo para decirlo una vez mas, algo como esto es mucho mejor para Mutiny que ponerle un corbatín a un Avatar.
Böyle bir şey senin başına gelse iyi olur muydun?
¿ Lo estarías tú tras descubrir algo así?
Neden böyle bir şey... yaptıklarını açıklamak için ailenin seninle buluşmak istediğini söylediğinde ona inandım.
Y si me preguntas, le creo cuando ella dice que tus padres quieren verse contigo y solo explicar por qué ellos hicieron lo que hicieron.
Böyle bir şey olursa konuşuruz.
Si sucede, vamos a hablar de ello.
- Neden böyle bir şey yapsın ki?
- ¿ Por qué haría eso?
Ben size böyle bir şey demedim.
No te lo he dicho.
Bugünü, böyle korkunç bir şey yüzünden yas tutmak için toplandığımız son sefer kılmanı istiyoruz. Acımızda ve kederimizde Mesih'le yolumuza daha da yaklaşmak için iman bulalım.
Hoy le pedimos que haga esta la última vez que nos reunimos para llorar de esta manera horrible, y que en nuestro dolor y nuestro pesar, nos encontramos con fe para acercarse en nuestro caminar con Cristo.
- Eroini böyle dağıtıyor olabilirler. - Başka da bir şey bilmen gerekmiyor.
Tal vez así distribuyen la heroína.
Gary böyle bir şey söyleyerek kurtulabileceğini nasıl düşünür?
¿ Cómo pudo pensar Gary que iba a salir de esto diciendo eso?
Daha önce böyle güzel bir şey görmüş müydün?
¿ Alguna vez has visto algo tan hermoso?
Boyle bir sey yap da seni yetiskin olarak yargilasinlar.
Haz algo de eso y te procesarán como a un adulto.
Boyle bir sey olabilir belki.
Algo como esto, ¿ quizás?
Böyle güzel bir şey senden geldiği için üzgünüm.
Lo siento, eso es muy bueno viniendo de ti.
Böyle kestane ağacı, ceviz ağacı... Espresso renginde bir şey.
Ya sabes, algo en Chestnut, Walnut, "Expresso,"
böyle bir şey yok 21
böyle bir şey olmayacak 25
böyle bir şey olamaz 25
böyle bir şey olmadı 17
böyle bir şeyi nasıl söylersin 18
böyle bir durumda 32
böyle bir yerde 16
böyle bir zamanda 26
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
böyle bir şey olmayacak 25
böyle bir şey olamaz 25
böyle bir şey olmadı 17
böyle bir şeyi nasıl söylersin 18
böyle bir durumda 32
böyle bir yerde 16
böyle bir zamanda 26
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26