English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ D ] / Değiller

Değiller tradutor Espanhol

10,899 parallel translation
Çıkan olaylardan sorumlu olan kişiler olayın olduğu yerde değiller. Merhaba. Bir de, Stone'un babası burada.
Hola, nos encontramos con más accidentes donde supuestamente la parte culpable está aquí cerca del real accidente.
Benim kafamı kullanamaz. Kamera görüntülerini izlerken bu yerle ilgili ilginç garip bir şeyler var dedim. Duvarlar durdukları yerde değiller gibiydi.
¡ No puede usar mi cabeza! Cuando miraba tu filmación antes, pude sentir que algo era extraño en este lugar, pero es como si las paredes... no estuvieran donde están.
Çok fazla değiller.
No hay demasiados de esos.
İki tane kaçak göçmen var ama casus değiller.
Dos son inmigrantes ilegales, pero no espías.
Ama benim değiller.
No son míos.
Yalnız da değiller.
Bueno, no son los únicos.
Hayır, grevde falan değiller.
No, no vamos a ir a la huelga.
- Hayır, hayır, hayır, hayır, değiller...
- No, no, no, no vamos...
İnsanlar anarşistlerin deli olduklarını söylüyor ve bu doğru. 570 00 : 47 : 43,360 - - 00 : 47 : 46,557 Fakat onlar, deliliğe neden olanın aslında sistemin bizatihi kendisi olduğunun farkında değiller.
Ellos dicen que los anarquistas... son locos. ¿ Y es verdad?
Ferdi değiller, bir şekilde bağlantılılar.
No son individuales. Algunos de ellos están conectados.
Saygısızlık etmek niyetinde değiller efendim.
Su intención no es faltarle al respeto, señor.
-... bir sebep değiller.
- para no hacerlo.
Biz yanlarındayken hiç bu kadar mutlu değiller.
Nunca están así de feliz cuando estamos cerca.
Çok tatlı değiller mi?
¿ No es dulce?
FBI ve NSA bunları ortalığa yaymak için pek hevesli değiller.
El FBI y la NSA no están muy felices de dejarlos salir.
Ve şimdi, uzun süreli ilişkilerden uzak duruyorsun çünkü ruh haline uygun değiller.
Y ahora estás abandonando antiguas amistades porque son un inconveniente para tu estado de ánimo.
- Hayalet değiller.
- Son fantasmas. - No son fantasmas.
- Hayalet değiller!
- ¡ No son fantasmas!
Hologram değiller, canlı konak değiller.
¡ No son hologramas, no son avatares de carne y hueso!
Auton değiller.
No son Autons.
Yeraltı Dünyasında gezen dijital kopya da değiller.
No son copias digitales moviéndose dentro de la Netheresfera.
Pekâlâ, iyi haberler şu ki artık ayrı değiller.
Bien, entonces, la buena noticia es que ya no están separados.
- Değiller.
- No lo son.
değiller.
Y no.
Ama kanundan üstün değiller.
Pero no por encima de la ley.
Telefonu geri vermedim diye hapse atacak değiller.
No es como si te fueran a mandar a prisión si no devuelves el móvil.
Francis de değiller.
Francisco no las tiene.
- Ve benim kontrolümde değiller. - Rahat olun.
No tengo control sobre ellos.
Bu delikanlılardan bazıları Jimmynin ölmeden önce olduğundan pek yaşlı değiller.
Algunos de estos chicos, usted sabe, no eran mucho mayores que Jimmy, antes de que muriera.
Bunun yanında Fabian Christensen'in arabasının kapısında parmak izine rastlandı. Kendisine de eşine de ait değiller.
Pero habían huellas desconocidas en la puerta del coche de Fabian Christensen.
Bu da Helle ve Fabian'ın mektuplarında vardı. Yaygın kelimeler değiller.
- Estaban en las cartas de Helle y Fabian.
Evde değiller.
No están en casa.
Benziyorlar ama aynı değiller.
Son similares, pero no idénticos.
Babanın işlerinin kalanını sana vermeyi çok isterdim ; ama burada değiller.
Me encantaría darte el resto del trabajo de tu padre, pero No está aquí.
Birincisi koca ve eş falan değiller.
Primero... no son marido y mujer.
Bu kurbanlar deniz donanmasından da değiller.
Y ninguna de las víctimas es marino.
Sevimli değiller mi?
¿ No son monos?
Chris ve Sal bebek değiller.
- Chris y Sal son bebés.
Pekala Sal, annem ve babam şu an burada değiller değil mi?
- ¿ Bueno Sal, mamá y papá no están aquí, verdad?
Ama değiller.
No lo es.
Aynı kişiler değiller.
Han cambiado.
O insanlar hastalanmış olabilir ama kaybedilmiş değiller.
Esas personas podrían estar infectadas, pero no están perdidas.
Belki de çok farklı değiller.
Quizás no son diferentes del todo.
Eskisi kadar eğlenceli değiller.
Ya no son tan divertidas.
Şimdi öyle değiller. Biliyor musun?
Ahora no lo están. ¿ Sabes?
Kitli değiller, aldığın için kimse soruşturmuyor da. Bununla ciddi hasarlar verebilirsin.
No está bajo llave, no hace falta averiguación de antecedentes, y puedes causar daños serios.
Alakalı değiller.
No lo están.
Pahalı değiller.
No son muy caras.
Evli değiller.
No están casados.
Onlar benim de sevdiklerim arasında değiller.
Bueno, tampoco están en mi lista de felicitaciones de Navidad.
- Burada değiller Henrik.
No están.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]