English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ D ] / Dinle dostum

Dinle dostum tradutor Espanhol

964 parallel translation
Dinle dostum, yemin ederim. Bütün söylediklerim yalandı.
Escucha, te juro que acabo de decirte un montón de mentiras.
Dinle dostum.
Oye, muchacho.
Bak, Bob, beni iyi dinle dostum belki basit bir katır hırsızı Tanrı'nın umurunda bile olmayabilir.
Claro, Bob, yo creo que a nuestro Señor... no le interesa mucho la suerte de un ladrón de caballos.
Dinle dostum, gerçekten de çok başarılıydım. Beceremediklerini görünce hemen müdahale ettim.
Un poco más y el poste te das cuenta...
Dinle dostum, ben Charley Sweeney'in yakın bir arkadaşıyım.
Amigo, sucede que soy amigo personal de Charley Sweeney.
Dinle dostum.
Colega, mira...
Dinle dostum, seni acele ettirmek istemeyiz. Ama bu işi bir an önce halletmek istiyoruz.
Escucha, amigo, no queremos meterte prisa... pero estamos ansiosos por quitárnoslo de encima.
- Dinle dostum- -
- Déjame subir, compañero...
Dinle dostum, git ona sızlan, bana değil.
Oiga, su discusión es con ella, no conmigo.
Ben de ona dedim ki : " Dinle dostum.
¡ Jaja! Y le digo : " Oye, mi amigo.
Dinle dostum, istediğimi nasıl alacağımı biliyorum.
Sé cómo conseguir lo que quiero.
Dinle dostum, bu durum gitgide daha da ilginçleşiyor.
Oye, tío, todo se esto se está poniendo alucinante.
Dinle dostum, bana "Mule" de.
Oye, tío, llámame "Mula".
Dinle dostum, yetkimiz var.
Escuche, tenemos una orden.
Aklımdan geçen bu. Dinle dostum, insan yapması gerekeni yapmalı.
Bien, mi amigo, usted sabrá lo que debe hacer.
Dinle dostum. Yarın ödesem ne dersin?
Oye, ¿ y si te pago mañana?
Dinle dostum, bu iş bittikten sonra, psikiyatrik yardım almalısın.
Escuche, amigo, cuando todo haya terminado debería ir al psiquiatra.
Dinle dostum.
Escucha, amigo.
Dinle dostum, şükret ki, tam bu zamanda ben Roma'ya geldim.
Escucha, viejo amigo, y agradece que llegué a Roma.
Dinle dostum, sana anlatayım.
Escucha, viejo amigo, déjame decirte.
Ses iyi geliyor. Dinle dostum... - Hangi kanaldayız?
Eso suena muy bien, Torre de Poder, Oye, escúchame colega,
Dinle dostum, kendine istediğin ölümü seçebilirsin ama benim de yaşamaya hakkım var biliyor musun?
Ud. tiene derecho a que le maten, yo lo tengo a vivir.
Dinle dostum, lütfen. Dinle beni!
Escucha. ¡ Escúchame!
" Dinle dostum, sen Avrupa'ya gitmelisin.
" Deberías ir a Europa.
Dinle, dostum.
Ahora escuche, amigo.
Dinle, küçük dostum.
Presta atención, pequeño amigo.
Dinle dostum.
QUIERO PRESENTARTE A UN PAR DE AMIGOS.
Dinle, dostum, bunun seninle bir ilgi...
Oiga, no tolero que...
- Bak, dinle, dostum...
- Oiga, amigo...
"Dinle, dostum. " Beni bir kenara itemezsin.
" Escuche, amigo,... no podrá echarme.
- Dinle, dostum.
- Escucha, Lebel.
Ty, önce dinle. Sandığın gibi değil dostum.
Ty, escucha, no es lo que crees, amigo.
Beni dinle, dostum... O Yahudi tabelası ana caddemizden yok edilmeli, anlıyor musun?
Oye, amigo, ese cartel judío debe desaparecer de nuestra calle principal, ¿ me entiendes?
Evet, dinle, dostum, şansımız varsa akşam yemeğinde iki tek atarız.
Sí, escucha, con un poco de suerte estaremos como una cuba para la cena.
Bak, küçük dostum, beni dinle. - Hadi.
- Amiguito, mira, escúchame.
Dinle, ne istersen, dostum.
Escuchame, cualquier cosa que quieras, man.
Beni iyi dinle, oyuncakçı. Burnum beni asla yanıltmadı. Eğer burada çocuklar varsa dostum, ölürsün.
Déjame decirte, fabricante de juguetes que esta nariz mía nunca me ha fallado y si hay niños aquí, amigo tú morirás.
Dinle, eski dostum.
Escucha, viejo amigo.
- Beni dinle, dostum.
- Es mà ¡ s, amigo nazi catà ³ lico.
Dinle, dostum. Orada ayağa kalkmış olmamın tek sebebi, günün birinde kapı zilinin çalacağını ve yağmurluk giymiş bir adamın kapında dikilip...
Sólo me levanté a decirte que un día sonará tu timbre, y aparecerá un tipo con una gabardina...
Dinle, dostum.
La deseo un poco más.
Beni dinle, dostum.
Atento amigo.
Hey dostum, dinle şunu.
Amigo, escúchame.
Dinle dostum.
Escuche, mi amigo.
şimdi beni dinle, dostum.
Ahora escúchame, amigo... mantén la vista sobre este tokhes...
Haydi dostum, dinle!
Escucha, tío.
Dostum, oyun alanındaki söylediklerimizi dinle kalbinin renklerini, senin hayatın aşkın rengi.
"Mi amigo, oiga esto que nuestro el patio de recreo dice..." "coloreé su corazón, su vida con los colores del amor..."
Şimdi beni dinle, mahkemede işler aleyhime olursa... dostum olduğunu biliyorum John. Beni sevdiğini de biliyorum.
Escúchame bien, aunque todo salga mal, sé que eres mi amigo, John, y sé que te importo.
Dinle dostum!
¡ Escuche, amigo!
Dinle, dostum. Senin de bana benim sana olduğu kadar ihtiyacın var.
Escuche, usted me necesita tanto como yo a usted.
Evet dostum, iyi dinle!
Ahora, mi amigo, escucha.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]