Elimden geleni yaparım tradutor Espanhol
1,252 parallel translation
Elimden geleni yaparım.
- Haré lo posible.
Elimden geleni yaparım.
Veré qué puedo hacer.
Öyleyse elimden geleni yaparım.
Entonces haré lo mejor que pueda.
Elimden geleni yaparım. İşim ülkemi temsil etmek ve en iyisini yaparım.
Yo no puedo hacer eso represento a mi país y tengo que presentarme siempre de la mejor forma posible.
Elimden geleni yaparım, size söz veriyorum.
Haré lo mejor que pueda. Tiene mi palabra.
Anlayışlı olabilmek için elimden geleni yaparım.
Intentaré comprenderte.
- Elimden geleni yaparım.
- Haré lo posible.
Elimden geleni yaparım.
Haré lo que pueda.
- Tamam. Elimden geleni yaparım.
- Muy bien, haré lo que pueda.
- Elimden geleni yaparım.
- Trataré.
- Elimden geleni yaparım.
Haré lo que pueda.
Yine de elimden geleni yaparım.
De todas maneras, veré qué puedo hacer.
Elimden geleni yaparım.
Haré lo mejor que pueda.
- Elimden geleni yaparım.
- Haré lo que pueda.
- Elimden geleni yaparım.
- Yo haré lo que pueda.
- Elimden geleni yaparım.
- Lo haré lo mejor que pueda.
Elimden geleni yaparım.
Hago lo más que puedo.
Yaşam kaliteni daha iyi yapmak için elimden geleni yaparım.
Haré todo lo posible por mejorar tu calidad de vida.
Elimden geleni yaparım. Ama şunu anlamalısınız... - Snyder, ne oluyor burada?
Hago todo lo que puedo, pero tienes que darte cuenta- ¿ Qué pasa aquí?
Hayır, ama beni ona götürürseniz elimden geleni yaparım.
No, pero lléveme. Veré qué puedo hacer.
Ve eğer zorlanırsa kolaylaştırmak için elimden geleni yaparım.
Y si alguna vez se vuelve difícil... haré lo que pueda para mejorarlo.
Kung Lao'yu bitirmek için elimden geleni yaparım.
Harás todo lo posible para terminar a Kung Lao.
- Elimden geleni yaparım.
Veré qué puedo hacer.
Bir iş bulurum ve buradan kurtulmak için elimden geleni yaparım.
Haré lo que sea para irme de aquí.
Elimden geleni yaparım efendim.
Haré lo que pueda, señor.
Sizin için elimden geleni yaparım.
Haré lo que pueda para ayudarle.
Elimden geleni yaparım.
La voy a pasar como pueda.
Bu biraz zaman alabilir ama elimden geleni yaparım.
Eso llevara algo de tiempo pero vere que puedo hacer.
Merhaba Mary. Engellilere yardım etmek için elimden geleni yaparım.
Hola, Mary. me gusta aconsejar a la gente y ayudarla.
Elimden geleni yaparım. Ama sanırım Molly adına söz verebilirim.
Veré lo que puedo hacer, pero creo que puedo prometérselo por Molly.
Yapabileceğim bir şey varsa elimden geleni yaparım.
Quizá puedo arreglar tu problema. Si puedo, estaré encantado.
Elimden geleni yaparım.
Veré que hago.
Olur, elimden geleni yaparım.
Bien, haré lo posible.
Yeğenim hakkında konuşuyorsun ve ben ona yardım etmek için elimden geleni yaparım.
Estás hablando de mi sobrino. Y haré cuanto pueda para ayudarle. Así que,
Sakın bu defa elinizden kaçmalarına izin vermeyin yoksa bendeki laneti üzerinize çekmek için elimden geleni yaparım.
No los dejen escapar... o sufrirás un destino mucho peor... que el que ha sido impuesto sobre mi.
Adaleti sağlamaya devam et sen burdayken biraz zor olacak ama elimden geleni yaparım
Sigues manteniendo el pueblo en paz. Será más difícil contigo aquí.
- Siz yapabileceğimi düşünüyorsanız elimden geleni yaparım.
Haré lo que pueda.
Elimden geleni yaparım, efendim.
La revista Life. Haré lo que pueda, señor.
- Elimden geleni yaparım.
- Lo haré lo mejor posible. - Se que lo hará.
Elimden geleni yaparım.
- Haré lo que pueda con eso.
- Elimden geleni yaparım.
- Me esforzaré.
Her ne kadar Profesör Boyden dersin sonunda birkaç soruya cevap verse de bence sorularınızın çoğunu burada sorun cevap vermek için elimden geleni yaparım.
Aunque al profesor Boyden... no le molesta contestar preguntas al final de la clase, deberían guardar la mayoría para acá, esta sección. Haré lo mejor para contestarlas.
Elimden geleni yaparım ama burada yetkili ben değilim. Pekâlâ millet!
Bueno, haré lo que pueda, pero realmente no soy yo la que está a cargo.
Yine de elimden geleni yaparım.
Haré lo posible.
Ve onun neşesini bozan kişinin uzunca bir süre hapse girmesi için elimden geleni yaparım.
Y haré lo que pueda para que el responsable de oscurecer ese espíritu pase mucho tiempo en la cárcel.
Kırmamak için elimden geleni yaparım.
Lo intentaré.
Bunu yapacak mısın yapmayacak mısın? Elimden geleni yaparım.
Lo haré lo mejor que pueda.
Elimden geleni yaparım.
Veré lo que puedo hacer.
Elimden geleni yaparım.
Haré mi mejor esfuerzo.
Elimden geleni yaparım
Haré lo que pueda.
Elimden geleni yaparım.
Hare lo que pueda.