Eğlenceli mi tradutor Espanhol
2,095 parallel translation
- Eğlenceli mi?
- ¿ Eso es divertido?
Eğlenceli mi?
¿ Sutil?
Bunun eğlenceli mi olması gerekiyor?
¿ Se supone que eso es entretenimiento?
- Her gün Eğlenceli mi?
- Todos los días - ¿ Es divertido?
Sence eğlenceli mi?
¿ Algo gracioso?
Senin yarın kadar birine bulaşmak eğlenceli mi sence!
¡ Mamá! ¿ Piensas que es divertido meterte con alguien la mitad de tu tamaño?
At sırtında olmak eğlenceli mi? Evet.
- ¿ Ha sido divertido volver a montar?
Eğlenceli, değil mi?
¿ No es divertido?
Eğlenceli birisi, değil mi?
Divertida, ¿ no?
Benim neslimdeki pek çok kişi gibi ben de ilk olarak DMT'yi Terence McKenna'dan duydum. Bu kadar güçIü, ilginç, antropolojik olarak zengin bir konu olan DMT bileşeni hakkında bilgi edinmenin çok eğlenceli bir yolu vardı
Creo que muchas personas de mi generación escucharon por primera vez de la DMT a través de Terence McKenna y fue una manera muy divertida de darse cuenta de la existencia de un compuesto tan poderoso y antropológicamente interesante como lo es la DMT.
O kadar eğlenceli oldu ki, ödevlerimi bile bitirdim.
En realidad es muy gracioso y yo ya terminé mi tarea.
Beyler, bu sefer eğlenceli geçti mi?
Chico, ¿ nos estamos divirtiendo esta vez?
Cenazemin eğlenceli olmasını istiyorum. Kimse siyah giyinmesin. Bu videoyu görebilen herkes görsün ve kitabımı okuyabilen okusun.
Que mi funeral sea divertido, que nadie vaya vestido de negro, y quien quiera ver este video o leer mi libro pueda hacerlo.
Köpekler ne kadar eğlenceli değil mi?
¡ Qué divertidos son los perros!
Eğlenceli değil mi?
Divertidísimo, ¿ no os parece?
Büyük, eğlenceli, yumuşak saçlı erkeğimsin.
Eres mi gran, chistoso, hombre del cabello despeinado.
Fakat dün gece Rachel kaçırıldığı sularda Meadows'un pansiyonunda bardaklar dolusu cini yudumlarken keyifli dullarla son derece eğlenceli bir kâğıt oyunu oynuyordum. Ve eminim dul bayanlar da hikâyemi doğrulayacaktır.
Excepto que, anoche, mientras Rachel estaba siendo secuestrada, estaba disfrutando de un apasionante juego de espadas con las viudas alegres de Meadowa de la casa de huéspedes más vasos de ginebra whippie, y estoy seguro de que las viudas corroboraran mi historia.
İngiltere çok eğlenceli değil mi?
¿ No es divertida Inglaterra?
Eğlenceli, değil mi?
Divertido, ¿ no?
Şimdi biliyoruz ki, sonraki hareketim çok eğlenceli olabilir.
Ahora que lo sabemos, Mi siguiente paso puede ser más sutil.
Karımı, eğlenceli karımı özledim.
Extraño a mi esposa divertida.
Öğretmenim eğlenceli biriydi.
Bueno mi profesor es algo gracioso.
Arkadan yumruk yemek eğlenceli değilmiş, değil mi?
No es divertido que te golpeen inesperadamente. ¿ No?
Beraber çamaşırlarımızı katlamamız ne eğlenceli değil mi?
¿ No es divertido hacer lavar nuestra ropa juntos?
- Ne eğlenceli değil mi?
Qué divertido para ella.
O yüzden Chuck, oraya git âsik oldugu o esprili ve eglenceli ve cazibeli halini takin. - Anladin mi?
Chuck, te digo que vayas adentro, sé divertido y ocurrente sé el sujeto encantador de quien ella se enamoró.
Ablam oraya gidiyor ve çok eğlenceli olduğunu söylüyor, ve insanlar orası hakkında çok konuşuyor.
Mi hermana va allá y dice que es muy divertido, simplemente la gente hace mucho drama al respecto.
Eğlenceli gözüküyor. Rehber öğretmenim Bayan Schaefer aktivitelerimi çeşitlendirmem gerektiğini söyledi.
Y mi consejero del instituto, el Sr. Schaefer, me dijo que tenía que considerar diversificar mis actividades.
Kalbimin kırılmasını eğlenceli bulmana sevindim.
Me alegra que te divierta mi decepción.
Uzun zamandır eğlenceli bir şeyler yapmadım. Sahi mi?
Hace siglos que no hago nada.
Ama insanların eğlenceli olmamaları tuhaf değil mi?
¿ No son las personas extravagantes las más divertidas?
Eğlenceli olduğunu düşünüyorsun, öyle değil mi?
¿ Te crees muy graciosa, verdad?
Sence de eğlenceli değil mi?
¿ Crees que suena divertido?
Sevgilim zenginlerin partisine davetsiz gitmeyi eğlenceli buluyor da.
Lo siento tanto. A mi novio le parece gracioso meterse en fiestas de ricos.
Eğlenceli değil mi?
¿ No es divertido?
Bu hafta sonu doğum günümde yaptığımız her eğlenceli şey için bir kartpostal alacağim.
Mi reloj importa y el de Sue porque voy a conseguir tarjetas de cada cosa divertida que hagamos en mi finde de cumpleaños.
Çok eğlenceli. Adamın suratını görmedin mi?
- Oye, es gracioso. ¿ Le viste la cara?
- Yani belki eğlenceli olur, değil mi?
Digo, po - podría ser divertido... ¿ si?
Gösterdiklerimden kimseye bahsetme de işimin ne kadar eğlenceli olduğunu bilmesinler. - Selam, Crosby.
No digas a nadie de por aquí lo que has visto, porque no quiero que sepan lo divertido que es mi trabajo.
Eğlenceli, değil mi?
Curioso, ¿ verdad?
Ne eğlenceli değil mi?
¿ No es divertido?
- Eğlenceli, değil mi?
Esto es divertido, ¿ no?
Hayatım ne kadar eğlenceli!
Oh, que divertida es mi vida.
Geçen yılki sürpriz doğum günü partimi planlaması için Janelle'ye yardım ettiğimden beri bir şeyi planlamak hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı.
No he tenido esta diversión planeando algo desde que ayude a Janelle a organizar mi fiesta de cumpleaños sorpresa el año pasado.
Çok eğlenceli olacak, değil mi, Peter?
Esto va a ser muy divertido, ¿ ó no, Peter?
Eğlenceli vakit geçiriyoruz, değil mi?
Um... Ok, así que sabes que nos divertimos juntos, ¿ verad?
Eğlenceli olacak, değil mi?
Será divertido ¿ verdad?
- Eğlenceli değil mi?
- ¿ Esto no es divertido?
Ne eğlenceli olurdu, değil mi?
Qué divertido que podría ser, ¿ No?
- Eğlenceli oldu, değil mi?
- Sí, divertido ¿ verdad? - ¡ Phil!
Tüm olanları temizlemen gerektiğinde doğa düzenini bozmak eğlenceli değilmiş değil mi?
Alterar el orden natural no es tan divertido cuando luego tienes que arreglar el lío, ¿ verdad?