Gerçek mi tradutor Espanhol
10,822 parallel translation
Gerçek mi?
- Esperen, ¿ en serio?
Gerçek mi?
¿ Es real?
- Burası gerçek mi?
¿ Este lugar es real?
Bunlar gerçek mi?
¿ Algo de esto es real?
Gerçek mi o?
¿ Es esto verdad?
Gerçek mi bunlar?
¿ Son todos de verdad?
Yoksa sizin için bile bir yalanı tekrar etmek onu gerçek mi yapıyor?
¿ O repetir una mentira la hace verdad, incluso para usted?
DaSheng, ErLangSheng'ın üç gözleri gerçek mi?
{ \ fs12 \ pos ( 190,257 ) } Dasheng, ErLangSheng tiene tres ojos de verdad?
Gerçek mi sonuçlar mı?
¿ Verdad o Consecuencias?
- Gerçek mi bu? Sen ciddi misin?
¿ Hablas en serio?
Mindy Kaling gerçek mi bari?
¿ Mindy Kaling es real?
Doğum günü dileğim sonunda gerçek oluyor. Devam et, Jake! Elinde!
¡ Mi deseo de cumpleaños por fin se cumplió! ¡ Sigue así, Jake!
Yani sokağa gerçek elektrik geleceğini mi söylüyorsun?
Espera, ¿ estás diciendo que vamos a tener electricidad en el vecindario?
seni gerçek bir erkek için mi bıraktı?
¿ Te dejó por un hombre de verdad?
Gerçek adım Angela Montenegro.
Mi verdadero nombre es Angela Montenegro. ¿ Sí?
Bunca zaman sonra karımın gerçek ismini öğrendiğime inanamıyorum.
No puedo creer que después de todo este tiempo, por fin sepa el verdadero nombre de mi mujer.
Ablamın gerçek adı Pogo mu?
¿ El nombre de mi hermana era Pogo?
Benim gerçek ağabeyim olmadığın doğru mu?
Tú no eres mi hermano de sangre.
Gerçek ailemle ilgili ne kadar çok şey öğrenirsem o kadar iyi.
Cuanto más pueda descubrir sobre mi verdadera familia, mejor.
Majesteleri'nin tehdit altında olduğunu fark ettim. Bir soylu ve Kral'ın gerçek dostu olarak ona haber vermenin görevim olduğunu düşündüm.
Supe de un complot para matar a Su Alteza... y pensé que era mi deber, como noble... y como fiel amigo del rey, informarle.
Benim gerçek adım Rikki Castillo.
Mi nombre de verdad es Rikki Castillo.
Hipnozumun altındayken, Liam bu Tommy'i, 31. piyade alayındaki bir askerin deneyimleri hesaplaşma operasyonunu, gerçek bir savaş hakkında çok fazlasıyla ayrıntılı olarak konuşmaya başladı.
Bajo mi hipnosis, Liam comenzó a hablar en detalle gráfico acerca de una batalla - en realidad -, Operación "Showdown", y las experiencias de un soldado que fue parte de la infantería nº31...
Sadece gerçek ismimi öğrenmek istiyorum, Dr. Tyler.
Sólo quiero saber mi nombre, Dr. Tyler.
Gerçek turtadan bahsettiğimizi sandın değil mi?
- ¿ Pensaban que era de verdad, no?
Ben artık gerçek kardeşimle birlikteyim.
Ahora estoy con mi verdadero hermano.
Bu gece son üç yıldır ilk gerçek öpücüğümdü.
Este ha sido mi primer beso de verdad en tres años.
... ve şimdi de... Tek gerçek dostuma ihanet ettim.
y ahora he... he traicionado a mi único amigo verdadero.
Gerçek ben, şey değil...
Mi verdadero yo, no...
Gerçek adın bu, değil mi?
Ese es su auténtico nombre, ¿ no?
Ama tüm bu yillardan sonra, onun nasil veya neden kayboldugu hakkinda gerçek bir hissim var mi bilmiyorum.
Pero después de todos estos años, no estoy seguro de tener una sensación real de cómo... o de por qué desapareció.
- Gerçek olduğunu düşünmüyorsun değil mi?
¿ No creerás que es real?
Şimdi lavaboya gidiyorum, döndüğümde beni gerçek bir bara götürüyorsun ve erkek arkadaşım beni, sadece su servis eden bir bara götürdüğü için bir daha onunla sevişemeyeceğimi unutturana kadar ucuz viski içirtiyorsun.
Voy a ir al baño, y cuando vuelva me vas a llevar a un bar de verdad y me vas a alimentar con whisky barato hasta que olvide esa vez que dejé de poder tener sexo con mi novio para siempre
Aman Tanrım, gerçek sesin mi bu?
¡ Oh, Dios mío, es que tu voz real?
Gerçek bir gün değil mi?
¿ Fue un día en concreto?
- Gerçek elbet ortaya çıkar, değil mi?
La verdad saldrá, ¿ cierto?
Senin için gerçek intikamım ancak ölüm olabilir.
Para ti, la muerte es mi única venganza de verdad.
Yani onun gerçek kupa olup olmadığının tadına bakabileceğini mi düşünüyorsun.
Así que, ¿ crees que podrás saborear si ese es el verdadero trofeo?
Ziyaretimin gerçek sebebini söyleseydim, görüşemezdik, bu yüzden yalan söyledim.
Parecía poco probable que usted estuviera dispuesto a hablar de la verdadera razón de mi visita, así que mentí.
Gerçek kimliği bilinmiyor, değil mi?
Vale entonces es verdad que su identidad sigue siendo un misterio. ¿ Verdad?
Ben de artık gerçek benliğimi bulduğuma göre bu sefer işin sonunu getirebiliriz.
Y ahora que encontré mi verdadero yo... podríamos acabar juntos esta vez.
Sanal dünyada suçluluk duygusunu gerçek hayata yansıtabilir mi diye farklı guruplarla birlikte deney yaptık.
También tuvimos un grupo de control porque queríamos ver y distinguir la culpa inducida por el juego de la culpa del mundo real.
1. Raundun gerçek şıkları zor bir durumda çabucak vermeniz gereken kararın pes etmek mi yoksa direnmek mi olacağıydı.
La meta principal de la Primera Ronda, era ver su reacción al estar en una situación difícil.
hiç mi hiç efor harcamadan gerçek gücü elde edeceğim.
Con esta píldora, al instante, sin esfuerzo y fácilmente adquiero verdadero poder.
Gerçek avukatımı çağırabilir miyim?
¿ Puedo llamar a mi abogado real?
Sonuçta, çocuklar gerçek geleceğimizdir, değil mi Ryan?
Después de todo, ¿ no son los niños nuestro verdadero futuro, Ryan?
Gerçek ben olmak için sahte hayatlar yaşama ironisinin keyfini çıkarıyorum.
Disfruto de la ironía de... vivir vidas falsas para poder ser mi verdadero yo.
Neden babam gerçek değerimi görmüyor?
¿ Porqué mi padre no ve mi verdadera valía?
Bile benim gerçek annem değil.
Ni siquiera eres mi verdadera madre.
Ve ben tüm kalbimle seni seviyorum Ben, senin gerçek annen değilim.
Soy tu verdadera madre, y te quiero con todo mi corazón.
Aynı zamanda, bir adam, gerçek bir adam hiç eşini seçmesi için annesine izin verir mi?
De todos modos ¿ qué hombre... qué hombre de verdad... permite a su madre escoger a su pareja?
Gerçek bir sanat sergisinde benim eserlerim.
Este es mi trabajo en una galería de arte real