Görmediniz mi tradutor Espanhol
851 parallel translation
Yukarı çıkan başka birilerini görmediniz mi?
¿ Y no vio entrar a nadie más?
Küçük Elsie'yi görmediniz mi?
Adiós, Sra. Beckmann
Anlamıyorum. Onu görmediniz mi?
No lo entiendo. ¿ No la han visto?
.. görmediniz mi?
- o llegando a la casa?
Adımı onun defterinde görmediniz mi?
¿ No encontró mi nombre en su libro?
- Ona nasıl davrandığımı görmediniz mi?
- Vio cómo lo traté, ¿ no?
Benden uzak durun. Görmediniz mi...
Apártense. ¿ Han visto el...?
Daha önce hiç kör birini görmediniz mi?
¿ Nunca habéis visto un ciego?
Çok aptalsınız. Octave'la beraber gittiğini görmediniz mi?
Se ha ido con Octave.
Tesadüfen onu yürürken hiç görmediniz mi? Hayır.
No lo habrá visto acechando por ahí, ¿ verdad?
Sorun ne, daha önce benim gibi bir satıcı görmediniz mi?
¿ Qué pasa, nunca vieron a un vendedor?
Daha önce bir boğanın tren durdurduğunu görmediniz mi?
- ¿ Nunca vieron a un toro parar un tren?
Dilg'i daha önce hiç görmediniz mi?
¿ Nunca había visto a Dilg antes?
İkiniz de bir not görmediniz mi?
¿ Ustedes han visto indicios de una nota?
- Hayır. Gazeteleri görmediniz mi?
¿ No ha leído los periódicos?
O şişman beyi görmediniz mi?
¿ No vio a ese caballero corpulento?
- Yani onları daha önce görmediniz mi?
- ¿ No ha visto antes a esos hombres?
- Gerçek Edwardes'ı hiç görmediniz mi?
- ¿ Nunca vio al verdadero Edwardes?
Bu süre zarfında tanıdık bir kimseyi görmediniz mi?
¿ Y en todo ese tiempo no vio a ningún conocido?
- Fakat onu kavga ederken görmediniz mi?
- Pero Ud. no llego a verlo peleando.
- Onları hiç görmediniz mi?
- ¿ No los habéis visto? - Están al cabo de la calle.
Onu akşam boyunca görmediniz mi?
¿ No le has visto en toda la tarde? Gracias.
İçtiğimi görmediniz mi?
Me gustaría verlo.
Görmediniz mi?
¿ No las vio?
Onu görmediniz mi?
¿ No le han visto?
Hiç bufalo görmediniz mi, Pennell?
¿ No había visto nunca un búfalo, Sr. Pennell?
- Görmediniz mi?
- ¿ Usted no lo vio?
Gazeteyi görmediniz mi?
¿ Bueno, ha visto el periódico?
Beni daha önce hiç görmediniz mi?
¿ Es que es la primera vez que me véis?
Doktor, bu delikanlıyı hiç görmediniz mi?
Doctor, ¿ nunca ha visto al joven?
O günden beri onu görmediniz mi?
¿ Y no volvió a verla?
Buraya gel. Bay Oxly, yeterince görmediniz mi?
Bueno, ¿ no le parece que ha visto ya suficiente?
Hiç ölü adam görmediniz mi?
¿ Qué pasa? ¿ Nunca habéis visto un muerto?
Yüzünü biraz olsun görmediniz mi?
¿ Ni siquiera un poco de la cara?
Daha önce hiç bisiklet görmediniz mi?
¿ No habías visto nunca una bicicleta?
Onu görmediniz mi?
¿ No le ha visto Vd.?
Bir oyunun kostüm provasını hiç görmediniz mi?
¿ Nunca ha ido a un ensayo de teatro?
N'oldu, giyinik bir adam görmediniz mi hiç?
¿ Acaso nunca han visto a un hombre vestido?
Görmediniz mi?
¿ No le habéis visto?
Görmediniz mi?
¿ No lo vio?
- Görmediniz mi? Huzuru bozdunuz.
- Está claro, por alterar el orden público.
Yani ailenizi hiç görmediniz mi?
¿ Nunca conoció a sus padres?
- Onu görmediniz mi?
¿ Os han soltado? No. Pero oídme.
Cüzdanını görmediniz, değil mi Baron?
Usted no ha visto su cartera, ¿ verdad, barón?
O çocuğu buralarda görmediniz, değil mi?
Oigan, no han visto por aquí a ese muchacho?
- Sanırım arkadaşımı görmediniz?
- ¿ No ha visto a mi amiga?
İşte, ama siz ateş edildiğini görmediniz, değil mi?
Pero usted la no vio dispararse, ¿ verdad?
Onu hiç görmediniz, değil mi?
¿ No lo habrán visto, eh?
- Onları kahvede hiç mi görmediniz?
- ¿ No Ios vio para nada en eI café?
Buralarda takılan başka bir denizci görmediniz, değil mi?
No habrán visto a otro marinero por aquí, ¿ verdad?
Henüz bir çatışma görmediniz derim, öyle mi?
Ud no ha entrado aún en combate, ¿ no?