English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ K ] / Karım nerede

Karım nerede tradutor Espanhol

437 parallel translation
Karım nerede?
"¿ Dónde está mi mujer?"
Karım nerede olduğumu merak ediyor olmalı.
Pero mi esposa estará preocupada.
Karım nerede?
¿ Dónde está mi esposa?
Benim güzel karım nerede?
¿ Y mi encantadora esposa?
- Karım nerede?
- ¿ Y mi esposa?
Karım nerede?
¿ Dónde está mi mujer?
Bayan McPhee. Karım nerede?
Señora McPhee. ¿ Dónde está mi mujer?
Karım nerede?
¿ Y mi esposa?
Karım nerede?
¿ Dónde está mi señora?
Karım nerede?
¿ Oónde está mi mujer?
- Bu arada, karım nerede?
¿ dónde está mi esposa?
Karım nerede?
¿ Dónde está la buena de mi mujer?
Anamla karım nerede?
¿ Mi madre? ¿ Y mi esposa?
Hayır, hayır. Fatura değil... otel benim, fatura niye ödeyeyim? Karım nerede?
Soy el dueño, yo no pago las cuentas, ¿ y mi mujer?
- Karım nerede benim?
- ¿ Dónde está mi esposa?
- Kendimi kitlemedim, diğerlerini dışardan kitledim. - Karım nerede?
- No lo hice, me cerraron de afuera - ¿ Dónde está Ada?
- Karım nerede?
- ¿ Dónde está mi mujer?
Karım nerede?
- ¿ Y mi mujer?
Karım nerede, seni kahrolası?
¡ ¿ Donde esta ella, cabrones? !
Karım nerede?
¡ ¿ Donde esta ella? !
Karım nerede biliyor musun, Lily?
- ¿ Dónde demonios está mi esposa?
Nerede? Karım nerede?
¿ Dónde está mi mujer?
- Karım nerede?
Debe de estar fumando.
Karım nerede?
¿ Dónde está?
- Karım nerede?
¿ Dónde está mi esposa?
Karım nerede?
¿ Y nuestra esposa?
- Karım nerede?
- ¿ Dónde está mi esposa?
Karımın nerede olduğunu söyleyin!
Dígame dónde está mi mujer.
Karım Karen ve kızım nerede?
¿ Dónde están mi esposa Karen y mi hija?
- Karım nerede?
- Espera, Sansón.
... Nerede bulunduğuna üzülmelisin. Eğer evcil köpeğim ölseydi bana üzgün olduğunu söylerdin, ama karım için söyleme.
Lo sjente como sj fuera el perro, por mi, pero no por Nanda nj por ella.
hayatımın ışığı, karım olacak bayan nerede?
Mi futura esposa, la luz de mi vida.
Ve telefondan anladığım kadarıyla bu karışıklık, sizinle çalışan personele de yayılmış. Bir Japon'un İspanyolca dinleyip İngilizce cevap verdiği nerede görülmüştür?
Cuando he tratado de localizarle... he notado que su servidumbre también es rara... un japonés que entiende el español... y responde en un inglés de jerga ¡ Caramba!
Karımın nerede olduğunu neden komisere sormak zorundasın anlamadım?
No sé por qué le preguntas al Comisario dónde está mi mujer.
- Davalı taraf nerede? - Karım mı?
- ¿ Dónde está la consignataria?
Karımın nerede olduğu seni ilgilendirmez. Şimdi, anlaşıldı mı?
Donde esté mi mujer no es asunto suyo.
Ve bana karının nerede olduğunu söyle, tamam mı?
Y dime donde está tu esposa.
Karın nerede bakalım.
¿ Dónde está tu esposa?
Ayrıca hatırlatmak isterim ki, Mr.Douglas mağarayı terkederken görüldüğünde bekçi O'nun nerede olduğunu sorana kadar karısını kurtarmak için yardım çağırmamıştır.
También me gustaría recordarle que el Sr. Douglas... no pidió ayuda para rescatar a su esposa... sino hasta que el guía de las cuevas le preguntó por ella... cuando lo vio salir de las mismas.
- Karımın odası nerede?
Disculpe. ¿ Dónde instalarán a mi esposa?
Karım. Nerede o?
¿ Dónde está mi esposa?
Karımın dişçideki izlenimini görmek ister misin? Ceketim nerede?
¿ Quieres ver una impresión de mi esposa en la consulta del dentista?
Yerde veya gökte, her nerede ise onu ortaya çıkar bulayım. Ey sihirli sırık!
En el cielo o en la tierra, encuentra a Nianankoro y muéstraselo a todos, tú que sabes todos los secretos.
- Karımı! Nerede o?
- A mi mujer. ¿ Dónde está?
İyi iş çıkarmışsın, ama nerede benim yeni karım?
Lo has hecho muy bien, pero... ¿ Dónde está mi nueva mujer?
Sana karıyı, nerede bulacaktım ki?
¿ Y dónde más iba a encontrarte una mujer?
- Okudum ve şapkamı çıkarırım nerede adı geçse bu zirzopun.
- Sí, y me quito el sombrero ante hidalgo tan noble.
Bayan Middleton, karımın nerede olduğunu biliyor musunuz?
Sra. Middleton, ¿ dónde está mi esposa, lo sabe usted?
Karım. Nerede?
El, mi- - ¡ Ella, mi esposa!
Karım ve çocuğum nerede?
¿ Y mi mujer y mis hijos?
Siz şöyle saklanın... ve görün yüzündeki alayı, horlamayı ve aşağılamayı. Hikayeyi baştan anlattıracağım : Nerede, nasıl, ne sıklıkla, ne zaman karınızla birlikte oldu ve olacak.
Puesto en acecho notad sus gestos, y el desdén y escarnio pintado en cada rasgo de su cara pues yo le haré contar de nuevo el caso de dónde, cómo, hace cuánto y cuántas veces gozó y ha de gozar a vuestra esposa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]