Kaza mı tradutor Espanhol
2,331 parallel translation
Kaza mı geçirdin?
¿ Tuviste un accidente?
- Kaza mı geçirdi? - Evet.
- ¿ Tuvo un accidente?
Kaza mı geçirdiniz, bayım?
¿ Tuvo un accidente, Sr.?
Gerçekten bir kaza mıydı, Ben?
Realmente fue accidente, Ben?
Kaza mı geçirdi?
- ¿ Tuvo un accidente?
Kızgınsın ve elinden bir kaza mı çıkar?
¿ Porque estás tan furioso que quizás puedas hacer algo?
Sence hayat bu mu? Var olmamız... Yoksa bir kaza mı?
¿ Crees que esta... vida, nuestra existencia... crees que es un accidente?
Kaza mı?
- ¿ El accidente?
- Kaza mı?
¿ Un accidente?
Kaza mı olmuş?
¿ Un accidente?
Bir kaza mı?
¿ Un accidente?
AsıI soru : Bu kasıtlı mı yapıIdı yoksa kaza mıydı?
La cuestión es : ¿ fue accidental o intencionado?
Kaza mı geçirdiniz?
¿ Ha tenido un accidente?
Onlardan üç kişinin boğulmasının gazetelerde kaza olarak okunacağını mı düşünüyorsun?
¿ Cree usted que el ahogamiento de tres de sus miembros se interpretará como un accidente?
Kaza mı geçirmiş?
- ¿ Tuvo un accidente?
Başına bir kaza gelse sanırım daha hayırlı olacak.
Tal vez sea mejor si tuviera un accidente.
Kaza geçirdim, yardım çağır.
Tuve un accidente. ¡ Pide ayuda!
- Aramalıyım, bu bir kaza!
- Tengo que, ¡ esto es un accidente!
Nasıl bilmiyorum... Nasıl beceriyosun bilmiyorum ama durumu baş aşşağı çevirip diyorsunki ben diğer bütün pilotlardan fazla kaza yapmışım çünkü bu da doğru değil.
Y no pienso cómo- - No puedo comprender cómo puedes intentar cambiar las cosas para decir que estuve en más accidentes que cualquiera porque eso tampoco es verdad.
Bir arkadaşım motosikletiyle kaza yapmış.
Un amigo se la ha pegado en moto.
Kaza mıydı?
¿ Un accidente?
- Kaza yaptım.
- Choqué el auto.
Kaza yaptığını sandım.
Creí que habías tenido un accidente.
İzin ver ben süreyim, tek ihtiyacım Livorno'da kaza yapmak.
Echo de menos Livorno.
Baskın takımımı iyi yönetemediğimi söyleyen Bir kaza raporu hazırlandı.
Dice que no había preparado apropiadamente al equipo de asalto.
Polis kaza olduğunu söyledi ama onu yakalayıp bağlasaydım...
La policía dijo que fue un accidente, pero si lo hubiera atado...
- Kaza olamaz mı?
- ¿ Un accidente?
Nasıl bir kaza olabileceğini hâlâ anlayamadım.
Todavía no entiendo cómo pudo ocurrir un accidente.
- Kaza mıydı?
- ¿ Fue un accidente?
Manchester'dan bir arkadaşım kaza geçirmiş.
Un amigo mío de Manchester tuvo una especie de accidente.
Ulaşım Bakanlığı kaza hakkında geniş çaplı bir soruşturma başlatılacağını söylüyor.
La NTSB está prometiendo una completa y minuciosa investigación del accidente.
- Sanırım kaza değildi.
No creo que haya sido un accidente.
Haber ajansımıza yüzlerce rapor ulaştı. Albuquerque'nin doğu yakasında kaza yapan uçağın. muhtemelen iki uçağın kaza yaptığına dair bir rapor ulaştı.
KOB ha recibido docenas de reportes de lo que parece ser el choque de una aeronave- - posiblemente dos aeronaves en el lado este de Albuquerque.
Kaza yerine ulaştım sayılır.
Estoy llegando a la escena del incidente.
Kaza nedeni ne? - Bilmiyorum ki.. .. yolda bişeye çarpmış sanırım
Ellos han hecho una diferencia para evitar un obstáculo.
takım olarak çalışacaksınız İyi avlanın.. kaza istemiyorum Bir kurt arıyoruz
trabajo en equipo, utilizar su sentido del cazador.
Kaza yaptığı an ben o meydandaydım.
Estaba en ese campo cuando chocó su auto.
Bak, Shawn, bölge şerifinin, Scott'ın kaza yaptığı yer için hiç yardımı yok.
Ahora es un pequeño centro comercial. ¿ Cómo es que nadie pudo sacar una sola fotografia?
- Ben de öyle. Bir zincirleme kaza falan mı?
¿ Qué estas esperando vos?
Bir zincirleme kaza falan mı?
¿ Un choque múltiple?
Lisans numaranıza ve kaza ile ilgili detaylara ihtiyacım var.
Doctora, vamos a necesitar su número de matricula, datos de siniestro. Colaboración en la pericia...
Kaza nasıl oldu anlatır mısınız?
¿ Me contás cómo fue el accidente? ¿ Flaca?
Bunny'nin kaza raporunu çıkarttım.
He buscado el informe del accidente de Bunny.
Tommy 16'sındayken bir kaza yapmıştı ve anladığımız kadarıyla birine bu kazada ağır zarar vermiş. York'un anneme bununla baskı yaptığını düşünüyoruz.
Parece ser que Tommy estuvo en un accidente de tráfico cuando tenía 16 años, y creemos que hirió a alguien o algo peor, y... estamos empezando a pensar que eso es lo que York tiene con mamá.
Bak, bildiğim tek şey kaza yaptıktan sonra annemi aradım.
Mira, lo que sé es que, después de mi accidente, llamé a mamá.
Kaza alanındayım.
Estoy en el sitio de la colisión.
Bundan bir ay sonra da, bir kaza yaptım. Dizimi mahvettim sonra da baleye elveda, striptize merhaba.
Al mes siguiente, tuve un accidente de auto, me lastimé la rodilla y debí cambiar el tutú por esto.
Mr.Gordon, bir kaza olduğunu bildirmemişsiniz Bunun geçerli bir sebebi var mı?
Sr. Gordon, usted nunca informó del accidente. ¿ Hay alguna razón para ello?
Umarım bunu benim yaptığımı düşünmüyorsundur. Çünkü araştırmacılar bunun garip bir kaza olduğunu söyledi değil mi?
Espero que no me estés señalando a mi porque creo que los investigadores han concluído que fue un accidente extraño ¿ verdad?
Kaza yaptım.
Se me ha averiado el coche.
Tanrım, Frank ciddi bir kaza geçirmiş.
Oh, Dios, Frank tuvo una crisis nerviosa