Korkak mı tradutor Espanhol
672 parallel translation
- Korkak mı?
- ¿ Cobarde?
Küçük bir domuz yüzünden korkak mı olacaksın?
¿ Dejarás que un cerdito te convierta en cobarde?
Korkak mı?
¿ Cobarde?
Diğerleri gibi korkak mı sandınız beni?
¿ Creéis que soy un cobarde como ellos?
- korkak mı?
- ¿ Un cobarde?
- Neyin var? Korkak mısın?
- ¿ Qué te pasa?
- Sizce ben bir korkak mıyım?
- Cree Ud que soy una cobarde?
Onlar bana korkak mı diyor?
Ellos me llamaron cobarde?
- Korkak mı?
- ¿ Un cobarde?
Korkak mı sandınız beni?
¿ Cree que tengo miedo?
Korkak mı? Neden söylemiyorsun?
Cobarde. ¿ Por qué no lo dices?
Korkak mısın?
¿ Lo es?
- Adamlarıma, korkak mı diyorsun?
- ¿ Llama cobardes a mis muchachos?
Seni buraya bağladım diye, bana korkak mı diyorsun? Öyle değil.
Si quieres decir que soy un cobarde porque te tengo atado aquí... no es eso.
" Tam bir korkak gibi yaşadım.
" He sido un cobarde demasiado tiempo.
Beni boş sözlerle aldatıp durdun ben de bir aptal ve korkak gibi kandım.
Estuviste engañándome, y fui tan tonto y cobarde de caer en eso.
Geri kalanımız korkak tavşanlar gibi kaçıyordu.
Los demás corríamos espantados.
Karım pek aldırmaz, ama ben çok korkak bir adamım.
A mi esposa no le importa, pero yo soy muy miedica.
Korkak olsaydı bile şaşırmazdım.
No me sorprendería que le asusten las armas.
Korkak olduğu kuruntusuyla yaşayan hiçbir aptala rastlamadım.
Un tonto no tiene imaginación para ser cobarde.
Acımasızca davrandım. Adi bir korkak gibi davrandım.
Me comporté como el peor de los cobardes.
Rüzgar kapı ya da pencereleri çarpsa... ayaklarımız titrer, korkak tavşanlar gibi saklanırız.
Si el viento cierra de golpe una puerta, nos dan temblores y nos ocultamos como conejos asustados.
Korkak bir aslanla birlikte görünmekten utanmaz mısınız?
¿ No os avergonzará que os vean con un león tan cobarde?
Bu adamları her gördüğünüzde sıvışacak mısınız? Ne kadar korkak olduğunuzu mu göstereceksiniz?
¿ Vais a salir corriendo al ver a un hombre como éste demostrando lo cobardes que sois?
Korkak olmadığımı çok iyi bilmene rağmen, bana korkak da diyebilirsin.
Puede que creas que soy un cobarde, tú sabrás.
Dostum benim, sen benim korkak olmadığımı biliyorsun. Evet...
Amigo mío, tú sabes que no soy un cobarde.
Gör bakalım, kanım ne kadar soğuk, o korkak geri geldiğinde.
¡ Ya verás lo fría que está mi sangre cuando vuelva ese cobarde!
Yaşıyorsanız ateş edin bakalım, korkak herifler!
¡ Disparad, cobardes, si estáis vivos!
Firmaya yazdığım mektupta, bu işin korkak biri için uygun olmadığını açıkça belirttim.
En la carta que escribí, aclaré... que el puesto no es para una asustadiza.
Düşündüğünüz gibi korkak birisi olsaydım, koşa koşa kuleye gitmezdim, Bay Holland.
Si fuera tímida como cree, Sr. Holland... no habría ido a la torre en primer lugar.
Bir hayvana engel olunabileceği gibi sana silahla engel olabilirdim ama bir korkak olduğum için yapamadım.
Pude impedírtelo con mi pistola igual que como a cualquier otro animal. Pero no pude hacerlo porque soy un cobarde.
Yüzüğü geri yolladığım için bir korkak olduğumu düşünmüyorsun değil mi?
Creerás que fui una cobarde al devolver el anillo de Bengt.
Ortağımın korkak olmasından nefret ederim.
Me molesta pensar que mi compañero es un gallina.
Belki bir canavarım ama korkak hiç değilim.
- Quizá sea un monstruo, pero no soy una cobarde. No quería perderte.
Arkalarını döndükleri an korkak tavşan gibi kaçtım.
En cuanto se distrajeron, huí como un conejo asustado.
"Ya da bir korkak olarak yatarım, bir korkak olarak..." "... Ya da mezarımda bir korkak olarak yatarım. "
o yacer como un cobarde, un sucio cobarde yacer como un cobarde en mi tumba
Ve Dev Goal'ım, korkak, aptal, sevilme özlemi çeken, beceriksiz ve arkadaşsız...
Y también Golo, el gigante : ... cobarde, estúpido, mimoso, patoso y falto de cariño.
Korkak olmayalım Ryker'ın istediği de bu.
No nos dejemos intimidar. Es lo que busca él.
Ben korkak bir adamım.
Físicamente soy un cobarde.
Ben korkak bir şıllığım.
Soy una fulana asustada
Ben "En iyi arkadaşımı içine atmaktan çekinmeyen," "Ama kendi başına gelince korkak, inatçı kesilen" cinsinden biriyim.
Soy tipo : "No me importa empujar a mi mejor amigo a que lo haga, pero me da un miedo de muerte hacerlo yo".
Bu adamı bana vermemeliydin. Sana korkak olmadığımı göstermeye çalışıyordum.
Solo quería probarme a mi mismo que no soy un cobarde.
Bir korkak olmamalıyım!
No debo ser cobarde!
Bu iğrenç yerden bıktım ve delirdim! Ama hiç olmazsa korkak değilim!
Loco de estar en este antro, pero al menos no soy un cobarde.
Korkak olmadığımı biliyorsun. Yani?
- Sabes que no soy un cobarde.
Korkak olup olmadığım anlaşılacak şimdi.
Bueno, aquí es dónde se verá si soy un cobarde.
"Alman meslektaşlarımızın korkak olduğumu düşünmelerini istemiyorum." dedi.
Yo no quiero que los valerosos alemanes me consideren... un cobarde.
Dedektiflerin içindeki adamlarımız onun yarı ölü, korkak, ve düşmanlığını haykırdığını söylediler.
La policía de Nueva York lo encontró moribundo, asustado y acusándote a ti.
Babalarımız korkak.
Nuestros padres son cobardes.
Kaç bakalım korkak, kaç.
Huye, ovejita, huye.
Akan kanından başka hiçbir şey hatırlamayan, korkak, yaşlı bir adam mı?
¿ A quién?