English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ K ] / Köpek mi

Köpek mi tradutor Espanhol

2,178 parallel translation
- Ve baban senle konuşan bi köpek mi yaptı?
¿ Entonces tu papa creo al perro que solo habla contigo?
- Köpek mi almak istiyorsun?
- ¿ Quieres un perro?
O bir köpek mi yoksa oyuncak ayı mı?
¿ Crees que es un Pomerania o un
Az önce burada bir köpek mi vardı?
Había un perro aquí justo ahora?
Köpek mi çiziyorsun Tommy?
¿ Es un perro, Tommy?
Bir çukurda köpek mi beceriyorum, yoksa Pakistanlı bir Rambo muyum?
¿ Se la estoy mamando a un perro o soy un Rambo paquistaní?
Hangisini isterdin bir ayı olmak mı, yoksa bir köpek mi?
¿ Qué preferirías? ¿ Ser oso o perro?
- Ne o köpek mi?
- ¿ Es un hombre o un perrito? Porque...
Evet. Onlar gerçek köpek mi?
Sí. ¿ Esos son perros de verdad?
Dilini köpek mi kaptı?
¿ El perro se comió tu lengua?
Biz, şimdi yemek için gidiyoruz köpek mi?
¿ Qué nos vamos a comer ahora, el perro?
Komutan ben miyim yoksa köpek mi?
¿ Yo soy el oficial o el perro?
- Köpek mi?
- ¿ Un perro? - Sí.
Köpek mi kocan mı kriz geçirdi? Yasal para kazanıyor, doğu yakası aksanını bırakıyor, sonra bizim de Trinny'nin değiştiğini düşünmemiz mi gerekiyor?
¿ El perro o tu marido? Hace algo de dinero legal, se deja caer por Eastside con su voz gangosa, y, de repente, ¿ se supone que tenemos que creer que Trinny es un hombre cambiado?
Köpek mi?
¿ Rinaldi?
Quinn, yavru köpek mi aldın?
Quinn, que tienes un cachorro?
Yani neden olmasın benim için kolay para orası için "köpek" demektir ve benim yüküm hareket için sizin "köpek yavrusu" a söyler.
Así que, dame mi dinero y dile a esos dos que muevan el culo y dejen cargado mi avión.
Yani bu Lewis denilen adamla bir köpek dövmeleri mi vardı?
¿ Estás diciéndome que ese tipo y Lewis tienen un tatuaje idéntico de poodle?
Tekrarlıyorum, genç sevimli bi çift ve ufak bi köpek geçti mi burdan?
Otra vez ¿ Ha visto a una encantadora joven pareja y a un lindisimo perrito pasar?
Köpek mutfağımdan uzak dur Buraya hayvan almıyoruz
Hey, perro, sal de mi cocina. Lo siento, pero no permitimos mascotas en el restaurante.
Tüm hayatını bir köpek gibi dövülerek geçirmek mi istiyorsun?
¿ Quieres vivir el resto de tu vida como un perro?
Hayır. Mastürbasyon yapan bir köpek adı vermem.
No le daré a mi hijo el nombre de un perro que se masturba.
Kardeşim ve ailesi için bir köpek evi inşa ediyorum.
Estoy haciendo una caseta para la familia de mi hermano.
"Dikkat köpek var."
"Cuidado con mi maldito perro".
Köpek yiyeceğime göz kulak olmasın
No me gusta que un perro mire mi comida...
Köpek lafı geçti mi?
¿ Ella habló de un perro?
Whippit mi? Köpek olan gibi mi?
¿ Whippet, como el perro?
Hatta anneme gerçek bir "Köpek Balığı Haftası" dulu diyebilirdiniz.
Supongo que podrían llamar a mi madre una verdadera viuda de "La semana del tiburón".
Köpek balığıma yumruk attı.
Golpeo a mi tiburón!
O halde bende tıpkı bir köpek gibi senin peşinden geleyim mi?
Entonces, como un perro... ¿ puedo seguir?
Yeni bir köpek kapısı yaptırsalar ölürler mi?
¿ Es tan difícil instalar una nueva puerta para mascotas?
Köpek kapısını fark ettiniz mi?
¿ Viste esa puerta para mascotas?
Patronunun köpek parkında buluşmak istemesi garip değil mi?
¡ Vámonos, Phil! ¿ No es extraño que tu jefe quiera verte en el parque de perros?
Cici bir köpek olmanı istiyorum, çok cici bir köpek.
Necesito impresionar a mi jefe. Necesito que te portes muy bien.
Söylemek istediğim, son haftalarda seninle takılmak ki, köpek yılıyla bana aylar gibi geldi, sanki hayatımda ilk defa kendimi bir yere ait hissediyorum.
Quería decirte que haber estado contigo estas últimas semanas, que en años de perro parecieron meses, me hicieron sentir por primera vez en mi vida que pertenecía a algo.
Bir köpek sürüsüne liderlik etmek için evden kaçtım.
Dejé mi hogar para dirigir la jauría.
Tamam, plaja gidelim. Köpek parkına da gidelim mi?
¿ La playa, el parque para perros?
Evimden defol, iğrenç köpek.
Sal de mi casa, sucio perro.
Birden gelecek ve küt, Köpek bir çırpıda onu yutacak.
Pasa por mi casa, y zap, el perro se la come.
Köpek psikoloğu gibi mi yani?
¿ Psicólogo para perros?
'Güvenilir köpek sever mi'?
¿ "Amante de los perros"?
Bütün gün köpek bakıcılığı yapıp, eski ortağıma soruşturma hakkında yalan söyledim. Bir de en yakın arkadaşımın kızının becerilirken çıkardığı sesleri dinlemek istemiyorum.
Me pasé el día secuestrando perros, le mentí a mi ex-compañero acerca de un homicidio y, realmente no quiero oír que la hija de un muy buen amigo ha sido descuartizada por el hijo favorito de la ciudad.
Köpek rozetimi yedi.
El perro se comió mi insignia.
Karım arabayı kullanıyordu ve bir köpek arabanın önüne aniden atladı.
Mi mujer iba conduciendo y un perro se le cruzó.
Evet. Ara sıra parka gidebilmek için bahane olsun diye oğluma köpek aldım.
Le regalé a mi hijo un perro para tener una excusa para ir al parque.
Üç kuruş için köpek gibi çalışıp sonra da bu çöplükte, ezik piçlerin arasında yaşayacağım öyle mi?
¿ Romperme el culo todos los días para nada? Y luego vivir en un barrio pobre rodeada de imbéciles patéticos.
Yani köpek pisliği gibi mi görünüyorum?
Así que me veo como la mierda de perro.
Ellerimin ve dizlerimin üstünde emeklemem ve köpek gibi havlamam yeterince büyük bir çaba değil mi?
¿ Gatear por todos lados... y ladrar como perro no es esforzarme?
İtaat et emirlerime dedim. Salak köpek.
He dicho que contemples mi poder, chucho estúpido.
Dilini köpek mi ısırdı?
Anda perdido.
Yani köpek balıkları yüzmeyi bıraktıklarında boğulurlar, değil mi?
Cuando los tiburones no nadan, se ahogan, ¿ verdad?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]