Onun için tradutor Espanhol
41,657 parallel translation
Dördüncü aşama kanser olduğunu öğrendi. Kadın onun için annesi gibi.
Descubrieron que tiene un cáncer en fase cuatro, y ella fue básicamente como su madre adoptiva.
Onun için elimizden geleni yapacağız.
Bueno, nosotros estamos haciendo todo lo que podemos por él.
Onun için ve senin için.
Por él y por ti.
- Onun için biraz geç Mike.
Un poquito tarde para eso, Mike.
Sonra da bize karşı parmak oynatmasına bile gerek kalmaz başkası onun için yapar.
Sí, y así no tendrá que hacernos nada porque alguien más lo hará.
Adamın bütün hayatı elinden gidiyor,... ve onun için hayatını geri almanın tek yolu sadece onu yeterince önemseyen birine sahip olması. ... ona zamanından sadece yarım saat ayırabilecek birilerine.
Toda su vida está pasando frente a él y la única manera de que empiece a recuperarla es tener a alguien a quien le importe lo suficiente como para darle media hora de su tiempo.
- Onun için doğru olduğumu nereden bilebilirim?
¿ Cómo puedo saber que soy el indicado para ella?
Ama eğer onun için savaşmazsan asla öğrenemezsin.
Pero nunca lo sabrás si no luchas por ella.
Onun için hapse girmeye de mi razı olur?
¿ Crees que está dispuesta a ir a la cárcel por él también?
O da aynısını onun için yapacağını söyledi.
Así que ella estaba dispuesta a hacer lo mismo por él.
- Çünkü onun için bir işe yarıyor.
Porque ella le sirve para un propósito.
Onun için, işe hazır olmalarını sağlıyor.
Él las está preparando para trabajar... para él.
Sadece onun için hırsızlık yapmanı istiyor.
Solo quiere que robes para él.
Ben onun için gelene kadar ayrılmaması için gözlem altında tutun.
Asegúrate de que no se vaya hasta que vaya por él.
Onun için buradayım.
Estoy aquí por él.
Onun için geri geldim!
- ¡ He vuelto por ella!
Oh... Onun için geri geldi.
¡ No! Oh... Volví por él.
Onun için yapabileceğimiz her şeyi yaptık ama o da senin gibi bizden yeteri kadar uzaklaşamadı.
Hicimos todo lo que pudimos por él, pero al igual que tú, parecía que no podía alejarse de nosotros lo suficientemente rápido.
Onun için yapabileceğimiz her şeyi yaptık ama o da senin gibi bizden yeteri kadar uzaklaşamadı.
Hicimos todo lo que pudimos, pero igual que tú... parecía que no podía alejarse lo suficientemente rápido de nosotros.
Senin için değil, onun için.
No por ti, por él.
Ajan Fitz'in onun için önemli olduğunu biliyorum.
Sé lo que el agente Fitz significa para ella.
Kadın, Nainsanlardan ve S.H.I.E.L.D.'dan nefret ediyor ama Simmons'ı onun için yeni bir Nainsanı incelesin diye gönderdi.
Odia a los inhumanos, odia a SHIELD, y aun así él manda fuera a Simmons para que examine un nuevo inhumano para ella.
Onun için ne planlıyorsunuz?
¿ Qué planes tiene para ella?
Onun için saddece en iyisini istiyoruz.
Solo queremos lo mejor para ella.
Onun için gelmedin mi?
¿ Acaso no?
Her seferinde onun için aynı.
Siempre es lo mismo con él.
Alnında kim olduğunu belli edecek bir izle dolaşacak, ve onun için en iyisini istiyorsan... bana geri döneceksin.
Llevará una marca por ser quien es y si quieres lo mejor para él... volverás a mí.
Onun için yardım istemeye dilim varmadı.
No podía llamarla, no para él.
- Aslında ben de onun için aramıştım.
- Bueno, en realidad, es por eso que estoy llamando.
O bir hediyeydi... onun için.
Era un regalo para ella.
Onun için izin verdiririm.
Yo la autorizaré.
Havai fişek onun için uygun kelimedir.
Tienes toda la razón.
Ben odama koştum bunu yaptım Onun için başka bir mektup yaz
Corrí a mi habitación así podía escribir otra carta para ella.
Aaron'ın üçüncü bölümde telefonda bağırdığına şahit oldum. Bu onun için çok tuhaf durumdu.
Escuché a Aaron en la sala tres gritando por teléfono, lo que es raro en él.
Bizim ve onun için adalet kismen yerini buldu.
Es un poco de justicia para ella.
Onun için yazdığım mini rolden bahsettin mi?
¿ Le contaste sobre el cameo que he escrito para él?
Onun için gereken bir izole bandı, değil mi?
¿ Dónde está la cinta adhesiva cuando se necesita, cierto?
Onun için sorun olmaz.
Ella estará bien.
- Onun için- -
- Y...
Yani, Wal-Mart'ın ALEC'in ileri sürdüğü bu kanundan faydalandığını düşünmek mantıklı. Trayvon'un katilinin tutuklanmasını önleyen bu kanun, onun tutuklanıp yargılanmasını ve hüküm giymesini önlemek için tasarlanmıştı.
Es razonable pensar que Wal-Mart se benefició con la ley Stand Your Ground que impulsó ALEC que inicialmente evitó el arresto del asesino de Trayvon, y se creó para evitar el arresto, juicio y condena del asesino de Trayvon.
Bu yüzden senden onun etrafında normal davramam için yardım istiyorum. Böylece ihtiyacım olanı elde edebilirim ve buradan kurtulabilirim.
Así que necesito que me ayudes a actuar con normalidad frente a él para poder conseguir lo que necesito y poder salir de aquí.
Benim için değil, çünkü onun elinde hiç bir şey yok.
Para mí no, porque él no tiene nada.
- Aynen onun için geldim.
Es exactamente lo que vine a decirte.
Kasap'ı ve onun ruhlarını sonsuza dek yok etmek için bir büyü biliyorum.
Conozco un hechizo que puede acabar con la Carnicera y sus espíritus para siempre.
Bir adam olmak için onun 15 yaşından daha büyük gelini olabilirdi.
No pasa nada porque un hombre sea 15 años mayor que su mujer.
Beni onun rakibini bulmam için hedef aldın.
Me pareces un hombre que no pierde de vista a su competencia.
- On ikinci bölümde Kitty, Take That turnesiyle dolaşmak için Lizbon'a doğru gidecektir onun yerine Simon'la kalmayı tercih eder birlikte bir gelecekleri olma ihtimali olmamasına rağmen.
En el capítulo 12, Kitty iba a ir a Lisboa para seguir la gira de Take That, pero, en cambio, se queda con Simon, aunque no tienen ningún futuro.
Eğer bu doğruysa, onun bedenini değiştirmek için kullanabiliriz.
Si es verdad, podemos usar su cuerpo para hacer el cambio.
Onun yıllardan beri verdiği hizmet için.
Por sus años de servicio.
Onun eve gitmek için.
.. para darle la bienvenida a casa.
Onun bir şekilde suçlu olmasını istedim sırf diğerleri ölürken sağ kaldığı için onu suçlayabilmek adına.
Yo quería que fuera culpable de algo ¡ por lo que entonces podría echarle la culpa de sobrevivir, cuando nadie más lo hizo!
onun için endişeleniyorum 35
onun için üzülüyorum 44
onun için endişelenme 37
onun için değil 32
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
onun için üzülüyorum 44
onun için endişelenme 37
onun için değil 32
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onun neyi var 30
onun yerine 89
onun da 23
onun adı 76
onun babası 21
onun gibi bir şey 154
içine gir 16
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onun neyi var 30
onun yerine 89
onun da 23
onun adı 76
onun babası 21
onun gibi bir şey 154