Orada dur tradutor Espanhol
2,877 parallel translation
- Orada dur bakalım.
Espera.
Sen, siyah ceketli. Orada dur!
Usted, en el abrigo negro. ¡ Alto ahí!
Hey, orada dur!
Oigan, ¡ alto ahí!
- Sen orada dur Kate.
- ¿ Brian? - Quédate ahí, Kate.
Orada dur.
Alto ahí.
Orada dur bakalım, hemen efelenme.
Oye, oye, no alteres tanto.
- Orada dur.
- Ni un paso más.
- Tamam, orada dur bakalım.
- Bien, sólo mantenerlo.
Orada dur.
Quédate ahí.
Bana çıkma teklif edeceksen orada dur bayım.
Si vas a pedirme una cita, será mejor que pares, señor.
- Orada dur sen. Çok boş durduk. - Tamam siz devam edin.
- No, él tiene que venir conmigo.
Orada dur, dostum.
No vayas por ahí, chico.
- Orada dur.
Para.
Hop, hop, orada dur bakalım.
Para ahí mismo.
Orada dur.
Detente ahí.
- Orada dur bakalım.
Espera un minuto.
- Orada dur.
No sigas.
Onu koru! Orada dur!
Tapalo, tapalo.
Orada dur bakalım. Bence şirkete fazlasıyla özel bir yetenek sunmaktayım.
Ahora, espera- - Creo que traigo una habilidad especial a la mesa.
Orada dur!
¡ Espera!
" Orada dur. Sağ elini sağ gözünün üstüne koy.
" De pié aquí, con la mano derecha tapando tu ojo derecho.
Orada dur, tamam mı?
Aguanta ahí, ¿ de acuerdo?
- Tamam, orada dur bakalım.
- Vale, se acabó. ¿ El qué se acabó?
Orada dur bakalım.
Detente.
Orada dur.
Espera.
Dur orada!
¡ Alto ahí!
Hop, dur bakalım orada.
Momento... momento.
Orada dur!
Deja de correr!
Orada otur ve uslu dur.
Sólo siéntate aquí y observa muy bien.
Hop hop dur orada.
Este no es tu caso.
Dur orada!
¡ Para allí!
Dur orada.
- Déjalo.
Dur bakalım orada Randall.
Espera un momento, Randall.
Dur bakalım orada, bizim elimizde senin düşündüğün kadar bir güç yok.
Un momento, nosotras no tenemos tanto poder como crees.
Dur, işte orada.
Espera, no. Ahí está.
Orada sıkı dur ve dikkat et ve daima silahını yanından ayırma ki görevdeyken başına bir şey gelmesin.
Detener las orejas tiesas y tener cuidado. Mirad que tú y el otro Chicos ocurre nada, ¿ de acuerdo? Mira, no lo han vuelto a salvo con nosotros llegar a casa, me prometo que
Hop, dur orada bakayım.
Espera un segundo.
Orada bir ekip hazır etsin. Olivia, dur!
Dile que envíe un equipo.
Dur orada. Yani bu şey şirkette bir takım dolapların döndüğünün kanıtı.
Espera... esto es la prueba de que pasa algo sospechoso en esta compañía.
Hayır, dur orada.
Un momento.
- Dur! Dur orada.
- ¡ No te acerques más!
- Sorun olmadığını... - Dur orada!
Pero él dice que esto...
Dur orada.
Quédate ahí.
Tamam, dur orada.
Bien.
- Linnea, dur, Simon orada.
- Linnea, detente, aquel es Simon.
* O bilir geleceğini, çünkü gördü geçmişini * * Bu nedenle diyebilir belki sana * * Dur bakalım orada *
* Sabe tu futuro * * porque ha visto tu pasado * * por lo que debería estar diciéndote * * no tan rápido *
Dur orada.
Espera.
Pekâlâ, bekle bakalım, dur orada.
Bueno, espera un minuto, para.
Dur orada.
Quédate.
Orada dur.
Mantente allí.
Dur orada. Ferrari'si olan adamdan mı bahsediyoruz?
Espera. ¿ Hablamos del tipo con la Ferrari?
orada duruyor 22
orada durun 51
orada durma 35
orada dur bakalım 60
duran 19
dürüst 86
durham 21
durum 69
duras 38
durango 26
orada durun 51
orada durma 35
orada dur bakalım 60
duran 19
dürüst 86
durham 21
durum 69
duras 38
durango 26
durumu 30
durma 704
durun 4322
dürüstçe 72
duruyor 34
dur bekle 38
dur bi dakika 17
dur bakalım 715
dürüstlük 41
durdu 87
durma 704
durun 4322
dürüstçe 72
duruyor 34
dur bekle 38
dur bi dakika 17
dur bakalım 715
dürüstlük 41
durdu 87
durdur 139
dur bi 18
durumlar nasıl 26
durum nedir 160
durumu ne 21
dürüst olmak gerekirse 240
dürüst ol 95
durduk 23
durumu iyi 83
durdum 42
dur bi 18
durumlar nasıl 26
durum nedir 160
durumu ne 21
dürüst olmak gerekirse 240
dürüst ol 95
durduk 23
durumu iyi 83
durdum 42