English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ S ] / Salak mı

Salak mı tradutor Espanhol

2,316 parallel translation
Sence bunu tekrar yapacak kadar salak mıyım?
¿ Y sería tan estúpido como para repetirlo?
Nesiniz siz, salak mı?
¿ Qué eres, un idiota?
Gerçekten bu kadar salak mısın?
- ¿ Tan tonta eres?
Buna gerçekten inanıyor musun, gerçekten bu kadar salak mısın?
¿ realmente creen eso o sólo estás realmente estúpido?
- Salak mı?
- ¿ Un fenómeno?
Beni salak mı sandın? Öyle mi düşünüyorsun?
Crees que soy estúpido, ¿ no?
Salak mısın sen?
Eres un estúpido.
Hadi ama, dostum, beni salak mı sandın?
Vamos, muchacho, ¿ por qué clase de tonto me tomaste?
Beni gerçekten bu kadar salak mı sanıyorsun?
¿ Realmente crees que soy tan estúpida?
Gerçekten bu kadar salak mısın?
¿ Sabes lo tonto que suenas?
Haydi ama. Numuneler bu kadar değildi. Beni salak mı sandın?
Ambos sabemos que esto no es toda la muestra. ¿ Cree que soy estúpido?
Onlar gibi salak mı olmak istiyorsun?
Muerto del cuello para arriba como ellos?
Ailen salak mıydı yoksa sadece acımasız mı?
¿ Tus padres eran idiotas o solamente crueles?
Salak mı olduğumu söylüyorsun?
¿ Dices que soy estúpido?
Kes şunu, salak mısın!
¡ Basta con esto, idiota!
Salak mı?
¿ Imbécil?
Babanı salak mı sandın sen?
¿ Crees que tu padre es estúpido?
Aptal mısın, yoksa salak mısın?
¿ Eres estúpido o sordo?
Salak mısın nesin?
¿ Qué eres, estúpido?
Bu salak üniversiteye giriş makalesini yazmaya çalışıyorum ama nerden başlayacağımı bilemedim.
Estoy intentando escribir un estúpido ensayo para la Universidad.
Ne, şu salak Aşkın Şeması mı?
¿ Ese estúpido "Proyecto para el amor"?
Hey, gerçekten, adamım, şu salak şeyi açmak en korkunç olanıydı. "oh, aman tanrım." gibiydim.
Hey, en serio, tío, lo que ha dado más miedo fue intentar abrir esta maldita cosa.
Stella çok zeki, o yüzden onun yanındayken kendimi salak gibi hissetmeye başladım. Seni çok iyi anlıyorum.
Es solo que, Estela es tan inteligente, que estoy empezando a sentirme un idiota cuando estoy con ella.
Bak kızım, bir kağıttan çıkan bir sürü salak soruyu cevaplamak istemiyorum o yüzden neden beni yalnız bırakmıyorsun?
Escucha chica, no estoy interesado en responder al montón de idioteces que preguntáis sin venir a cuento, - ¿ por qué no me dejáis de una maldita vez? - Bien.
"O salak şapkayı mı giyiyorsun yine?"
"Usa un sombrero tonto".
Salak sözlüklere inanıyorsanız eğer orada : "sağlık onarımı ve hastalıktan korunma bilimi." diye geçer.
Bueno, si ustedes creyeran en el tonto diccionario, Dice que "es la ciencia que mantiene la salud y que previene las enfermedades."
O salak büyütece ihtiyacımız yok.
no necesitamos esa estupida lupa.
Sorunların senin çözeceğine inanmak için bir oda dolusu salak lazım ama.
Solo unos imbéciles pueden creer que los van a resolver.
Tam bir salak gibi davrandım.
Creo que soy un idiota.
Sanırım biraz stres altındayım üstelik bu salak partiyi de hiç istemedim ailesi baskı kurdu... Gerçi bu senin sorunun dahi değil.
Y después de todo este stress, no sé si esto es lo que quiero... y mis padres, no sé... disculpa, sé que no es tu problema
Bunu görmemen için kör hatta sağır ve salak olman lazım.
Tendrías que estar ciego para no notarlo ni que fuera estúpido.
Ne yani o salak seni ameliyat yaptı mı? Sen artık normale döndüğüne göre, sonunda sana gerçeği söyleyebiliriz.
- Entonces la operacion funciona
Bir yaşlı kadın benim girmeme izin verecek, etrafta salak salak dolaşacağım.
Una anciana me dejó entrar, me dejó deambular por la casa solo.
Miguel'in kızı dedi ki, dün arabada giderlerken yanlarından bir motosiklet son hızda, çılgın gibi geçip gitmiş. Miguel de "Umarım geberirsin seni salak!" diye bağırmış.
Lucía, la hija de Miguel, me dijo que ayer iban en el coche y que un tipo en una moto los adelantó a mil por hora, y que Miguel le gritó :
Nereden aldın bu salak aleti? Sakızdan mı çıktı?
¿ De donde sacaste este GPS, de una caja de cereales?
Şimdiye kadar tanıştığım en salak kız.
Esa es la chica más estupida que he conocido.
Kendimi bulmak için başımın üstünde dolaşan salak meleklerin yardımıyla ilgili olarak başka bir teori daha duymak istemiyorum.
No quiero oír otra de tus teorías sobre cómo me tengo que encontrar por la gracia de los ángeles estúpidos que me rodean.
Korkmuyorum salak, çok kızgınım.
No tengo miedo, idiota. Estoy enojado.
- Ne salak arkadaşlarım var.
- Mis amigos son ridículos.
Tanrım, Nomi, salak değil ki.
Quizás fue en otro contexto.
Telefondaki tekmemle randevusu olan salak mı?
Espera, que está buscando?
Kızı uzaklaştırmaya çalıştım, ama bu salak geri geldi hep, bunlar da onunla uğraşmaya devam ettiler.
Yo traté de llevármela, y los idiotas iban siguiéndonos, y los tipos seguían metiéndose con ella.
Beni salak gibi gösterebileceğini bile bile anlaşma yapar mıyım yani?
Quieren que vea que pueden manchar mi imagen.
Teşkilattan ayrıldığım için tam bir salak olduğumu düşünüyorsundur.
Hay que pensar que soy muy estúpido para rendirme ante la agencia.
Adım Eugenia, salak.
Es Eugenia, tonto.
Seninle birlikte yatırım yapan bir salak bul ve kaybettiğin parayı patronuma geri öde.
Desfalcar a un inversionista... para poder pagarle a mi jefa.
... yatırım yapacak bir salak buldum.
-... que invierta 32.000 millones.
Tanrım, bu kadar salak olduğuma inanamıyorum.
Jesús Cristo, yo no puedo creer Yo era lo suficientemente estúpido -
O tatlı şerbetlerin tümüne, döllenme denen salak şey yüzünden hayır mı diyeceğim sanıyorsun?
¿ Crees que no voy a beber el dulce néctar por una estupidez conocida como polinización?
Bu insanların salak olduğunu söylemiyorum çünkü ben salağım.
Y no estoy diciendo que esa gente sea estúpida. Porque soy estúpido.
Keşke daha salak olsaydım.
Cómo me gustaría que fuera más estúpido, porque entonces no podría...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]