Sam mi tradutor Espanhol
2,032 parallel translation
- Sam mi?
¿ Sam? No.
Sam mi?
¿ "Sam"?
Sam mi yoksa Honey mi?
Así pues, ¿ Sam o Honey?
Kaçırma olayı gibi mi geliyor, Sam?
¿ Luce como un secuestro, Sam?
İç güdülerim Bobby'i veya Sam'i yardım için aramamı söylüyor.
Mi instinto es llamar a Bobby y pedirle ayuda, o a Sam.
Evet Sam benim göbek adım.
Sé, eh... Sam es mi segundo nombre.
Gerçekten de Sam bu tarz heriflerden mi hoşlanıyor?
¿ Este es el realmente el tipo de pene que le gusta a Sam?
Sam, karım hakkında Violet'la konuşmamı istiyor.
Sam quiere que hable con Violet de mi esposa. Oh.
Evrenin kapıları açık olur falan. - Onu işe alamayız. - Bir dakika.
¿ Significa eso que lo tenemos que despedir porque él es "mi paciente"? Um, Sam, ¿ podrías no decir ese tipo de cosas por ahí?
Sonra Sam satdı. Bu doğru değil mi?
Y entonces Sam lo empeñó, ¿ no es cierto?
Kimse beni dövmedi, kimse bebeğimi çalmaya çalışmadı, kimse beni bıçaklamaya çalışmadı ama... yaralıyım Sam.
Nadie me golpeó, nadie trató de robar a mi bebé, nadie me apuñaló, pero... Estoy herido, Sam.
Tabii ki. Ağız tadıyla tartışamıyoruz bile.
Por supuesto, ni siquiera podemos discutir en mi horario.
Elbette benim istediğim zamanda bile tartışamıyoruz.
Por supuesto, ni siquiera podemos discutir en mi horario.
Ne, Sam oyuncu değil mi?
¿ Qué, Sam no es tan buen jugador?
Fark ettin mi bilmiyorum ; ama benim ve Sam'in aile olarak pek kimsesi kalmadı.
No sé si te has dado cuenta pero a Sam y a mí no nos queda demasiado.
Sam o adamlara bunun bizim soruşturmamız olduğunu söylemedi mi?
¿ Acaso Sam no les dijo claramente que ésta es nuestra investigación?
- Benim gerçek bedenim sensin Sam.
Tú eres el indicado, Sam. Eres mi verdadero contenedor.
Mikrofonu deniyorum Sam.
- Probando mi micrófono Sam.
Bu gece beni aramazsan Helen'ı arıyorum.
Si no me respondes esta noche, mi próxima llamada será a Helen. Alguien descubrió la doble vida de Sam.
Sam'in yalan söylediğini anlamış olabileceği hiç aklınıza geldi mi?
¿ No pensaron que tal vez era ella la que sabía que él estaba mintiendo?
Sam'e bundan bahsettiniz mi?
¿ Se lo dijo a Sam?
Sam'in dairesine çıktınız. Size, sonunda asıl şeye ulaştığını söyledi.
En mi historia usted sube al apartamento de Sam él le dice que finalmente descubrió el secreto.
Sam'in öldürüldüğü gece kızımın konserindeydim. Buna tanıklık edebilecek 20 kadar da aile büyüğü var.
Esa noche estuve en el recital de mi hija y hay unos 20 padres que pueden atestiguarlo.
Şu Sam biraz Erin Brockovich'lik yaptı, değil mi?
Ese Sam era todo un Erin Brockovich, ¿ no cree?
Beni sevmediğin için mi, bunu söylediğin için mi üzgünsün?
- Sabes qué, Sam? No tengo necesidad de agradar a todo el mundo.
- Bir şey diyeyim mi, Sam?
Dra. King.
Jake, arkadaşım Sam ile birlikte.
Jake está con mi amigo Sam.
Tedbiri elden bırakma, Sam.
Simples precauciones, Sam. Se fía de mi.
Sevgilimi göz altına almışsınız. Sam Baker'ı.
Estás reteniendo a mi novio, Sam Baker.
Sam hâlâ sevgilimdi.
y Sam sigue siendo mi novia.
"Yaşarken de ölürken de ebedi aşkım senindir. Sonsuza kadar, Sam."
" Mi amor eterno es tuyo en la vida y en la muerte.
"Sam, yukarıda seninle buluşup şehri ayaklarımın altında görmek hayatımı değiştirdi."
"Sam, reunirme contigo allá arriba, la ciudad revolcándose debajo de nosotros, cambió mi vida".
- Sam zehirli sütten mi içmiş?
- ¿ Sam Bebió la leche envenenada? - Sí.
Bana söyleyecek bir şeyin mi var, Sam?
¿ Tienes algo que decirme, Sam?
Sam, sen bir çığlık duyduğunu söylüyorsun, öyle mi?
Sam, tú dijiste que oíste gritos, ¿ no?
Benim Sam'im ve seni bu şekilde hatırlayacağım!
Eres mi Sam. Y no es así como te voy a recordar.
- Sam mi? Ona Sam mi diyorsun?
¿ "Sam"?
Sam, baban kayboluşundan iki gece önce evime geldi.
Dos noches antes de desaparecer, él vino a mi casa.
Adım Sam Flynn.
¡ Mi nombre es Sam Flynn!
Benim diskim çok önemli Sam.
Mi disco es todo.
Sam, gerçekten Zen öğretimin içine ediyorsun, dostum.
Sam, estás... Estás alborotando mi estado Zen.
Benim adım Sam Flynn.
Mi nombre es Sam Flynn.
Ama teslim etmediniz, değil mi, Sam?
Pero no lo hicieron, ¿ no, Sam?
Ev erkeğisin, öyle mi Sam?
Un verdadero amo de casa, ¿ no Sam?
Ev erkeğisin sen, değil mi Sam?
Es amo de casa, ¿ no, Sam?
Erkeklerin büyük bölümü korkaktır, doğru değil mi Sam?
La mayoría de los hombres son cobardes. ¿ No es así, Sam?
Sam, sen misin?
- Hola, mi amor. - ¿ Tú eres Sam?
Sam, hiç suşi yedin mi?
Sam ¿ Alguna vez has comido sushi?
Böylece, o da babasını ve oğlunun terörist olmadığını herkese duyurur.
Así, él se lo dirá a todos.. .. que mi Sam no era un terrorista o hijo de un padre terrorista.
Oğlum Sam, ve en sevdiği arkadaşı Reese, onlar... futbol oynamayı çok severlerdi.
Mi hijo Sam, y su mejor amigo Reese, aman jugar al fútbol.
Şam'da, Amman'da...
En Damasco, o en Ammán podía recibir cartas de mi hija.