English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ S ] / Sarıl bana

Sarıl bana tradutor Espanhol

1,430 parallel translation
Şimdi sarıl bana, hadi!
Ahora dame un abrazo.
- Hadi bir bahane bulup, sarıl bana.
Inventa una excusa para abrazarme.
Sıkı sarıl bana.
Abrázame.
Benim elimden bir şey gelir mi? Sarıl bana.
¿ Qué puedo hacer?
Gel, sarıl bana.
Dame un abrazo.
Sarıl bana, Max.
Abrázame, Max.
- Sarıl bana.
- Dame un abrazo.
Şimdi sarıl bana, yoksa hepsini geri alırım.
Ahora abrázame, o retiro lo dicho.
Sarıl bana.
Abrázame.
Sarıl bana.
iDéme un abrazo!
Sarıl bana.
Dame un abrazo.
Haydi sarıl bana, sarıl, sarıl.
Vamos. Vamos. Vamos.
- Ne oldu? - Sarıl bana.
- Abrázame.
Sıkı sıkı sarıl bana.
Abrázame fuerte.
Hadi sarıl bana, Tom.
Abrázame, Tom.
Sarıl bana!
Abrázame!
Sadece sarıl bana.
Solo créeme.
Sarıl bana, Liu-Bot.
Abrázame, Liu-Bot.
Hayır, buraya gel ve sarıl bana.
No, ven aquí y abrázame.
Sarıl bana Leo.
Abrazame, Leo.
Sarıl bana.
Abrazame.
Sarıl bana, Leo.
Abrazame, Leo.
- Sarıl bana.
- Abrazame.
Hadi, sarıl bana.
Ven. Dame un abrazo.
Sımsıkı sarıl bana.
Abrázame.
İşle ilgili bir sorun çıktı ve sarıl bana.
Es un tema de negocios. Surgió de repente y... dame un abrazo, estoy apurado.
İşle ilgili bir sorun çıktı ve sarıl bana.
Salió de repente y.......
Sarıl bana. Yakaladım seni!
No creo que debas quedarte sola en un día como hoy.
Derdi ki, "Sarıl bana Jackie" ben de sarılırdım.
Me decía : "Acurrúcate conmigo". Y yo lo hacía.
Pekala, gel bana bir sarıl!
Muy bien, tontarrón.
Bana sarılıyorlar ve diyorlarki " Dostum!
Y me abrazan y me dicen :
Sıkıca bana sarılıp, beni sevdiğini söylemeli.
Ella me abrazará con fuerza y ​ me dirá que me ama
Yanıma geliyorlar, bana sarılıyorlar ve "Dostum, gerçek olduğunu biliyordum." Diyorlar ve bana sarılıyorlar.
Y me abrazan y me dicen : "Viejo, sé que es verdad".
Bana sıkıca sarıl.
Abrázame.
Bana sarıl diyen sendin!
Tú eres quien... tú tú dijiste : "Abrázame".
Acaba... Acaba bana sarılır mısın?
¿ Quieres abrazarme?
Max, sarıl bana.
Max, abrázame.
Geçekte asıl istediği şey bana sarılıp öpmekmiş.
Cuando lo que quería era usar mi cara... como un depresor lengual.
Bana sarılırken, onun saatini çaldım.
Cuando me abrazaba, le robé el reloj.
Sarıl bakalım bana şimdi.
Así que dame un abrazo, y lo que sea será.
Sonra bana sarılıp
Y me agarró y dijo :
Bana sarılırsan, giderim ve o şirin esmerle konuşmaya devam edersin.
Abrázame, me iré y podrás regresar y hablar con esa linda trigueña.
Bana sıkıca sarılırsan her şey yoluna girer.
Mantente cerca de mí y estarás bien.
Sadece... Bana sıkıca sarılırsan her şey düzelir.
Sólo mantente cerca de mí y estarás bien.
Yabancı bir kadının üzerinden geçip az kalsın öldürüyordum ancak sonra o bana sarılıyor.
Casi mato a una mujer extraña y ella me abraza.
Çünkü sen bana sarılıyorsun.
- ¿ Qué? Incluso sus recuerdos todos los días son idealizada.
Çünkü sen bana sarılıyorsun.
AMBOS : Debido a que usted me abrazó con fuerza
Sarılın bana!
¡ Abrazenme!
Bana şimdi sarılır mısın?
Me abrazarias ahora?
Bana şimdi sarılırsan teslim olurum.
Me rendire si me abrazas ahora mismo.
- Bizi, bana sarılışını ve —..
Y pienso en que me abrazas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]