English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ S ] / Saçma mı

Saçma mı tradutor Espanhol

2,224 parallel translation
Bütün inançlar aynı ölçüde saçma mıdır?
¿ Todas las convicciones son igualmente de ridículas?
Şu an saçma geldiğini biliyorum ama düşüşe geçiyorsun ve geri gelmen lazım.
Sé que suena extraño en estos momentos, pero estás yendo para abajo... - y tienes que volver a subir.
Yoksa içinde kimbilir ne kadar saçma bilgiler olan mektubu ben mi aldım?
¿ O tengo en mi posesión ese misterioso sobre con solo Dios sabe qué pamplinas?
Eli kolu bağlı kalmak mı yoksa iglooda yaşayan tek kollu balıkçılarla ilgili o saçma hikayeyi dinlemek mi? - iglooda yaşayan tek kollu balıkçılarını?
¿ Un pescador manco en un iglú?
Ve kulağa saçma gelen kısım ise,
Aquí lo loco.
Böyle saçma iş mi olur amına koyayım!
Eso es gay.
Ýşte o zaman, tüm hayatımızı bu saçma maskaralıklarla geçirdiğimizi fark ettim.
Llevábamos toda la vida haciendo el mismo dramón.
Çocuklarımızın Noel arifesinde, onlar kalpleri umut akılları öksürük şurubunun yarattığı saçma sapan kâbuslarla dolu dolu uykularına dalarken aşağıda Noel Baba'nın onların çoraplarını eğlenceli şeylerle kendi karnını da onun için bıraktıkları bir dolu süt ve kurutulmuş beyaz balıkla doldurduğunu bilmelerini istemez misin?
¿ No quieres que nuestros hijos vayan a dormir en Nochebuena con los corazones llenos de esperanza, sus cabezas llenas de locas pesadillas de jarabe para la tos, sabiendo que abajo, Kris Kringle está rellenando sus medias de alegría, y llenando su estómago de la leche y de pescado que le dejaron?
Demeye çalıştığım şey ki belki de bazı şeyleri fazla basitleştiriyorum ama bence 9 Eylül saçma bir hareketti.
Lo que trato de decir, y quizá sea simplificarlo demasiado es que creo que el 9-11 fue una movida estúpida.
Gergin olduğumda saçma espriler yaparım.
Hago bromas de mierda cuando estoy nerviosa.
Saçma sapan perukların filan arasındayım.
Odio las pelucas y esas cosas.
Beysbol takımının saçma salak reklam işleri işte.
Ya sabes, solo estoy haciendo un poco de mierda de promoción para el equipo.
Endişeli ailelere, çocuklarının okullarında saçma bir cinayet araştırması yapığımızı söyleyebilirsiniz.
Bueno... puede decir a los preocupados padres que estamos investigando un triple homicidio en el instituto de sus hijos.
Tanrım neden bütün partilerde, herkes saçma yabancı marka biraya sarar ki?
¿ Por qué en esta fiesta se acaban las peores cervezas?
Aynı şeyi ben de Meksika'nın saçma sapan bir yerinde yaşamıştım.
Hubo un momento en el que estuve refundido en el puto culo de México.
Şimdi Umut'u geri verirseniz hindimizi güzellikle yeriz ve bu da yıllar sonra güldüğümüz saçma bir anımız olarak kalır.
Si devuelven a Hope, aún podemos comer ese fabuloso pavo de cena, y esto será una historia tonta de la que nos reiremos durante años.
Çünkü bu kulağa oldukça saçma geliyor. Hayatını yaşamak mı?
Porque suena bastante jodidamente ridículo para mí.
Babanı aradım ve gelip, beni aldı ama hastaneye gittiğimiz zaman, baban 10 dolarlık park ücretini çok saçma buldu.
Así que llamé a tu padre, que vino a casa y me recogió. Pero cuando llegamos al hospital, tu padre creía que era ridículo pagar 10 $ por aparcar.
Böyle saçma şeyler söyleme. Hoşuna mı gidiyor yoksa?
No hables así. ¿ Estás disfrutando esto?
Emin olun ki saçma sapan bir harekette bulunmayacağım.
Quédense tranquilos, no haré ninguna tontería de vigilante.
O saçma şeyi asla aklımdan çıkaramayacağım.
Nunca podré sacarme ese pobre verso de la cabeza.
! Hayatım boyunca bir demet saçma gerzekle tanışmadım!
Nunca había conocido tal partida de bobos en toda mi vida.
Bu çok saçma, tamam mı?
Esto es... esto es ridículo, ¿ vale?
Birbirimizin yanından geçmek, biraz saçma olmaz mı?
¿ No sería extraño si nos cruzáramos?
Çalışanımın böyle saçma tehditlere maruz kalmasının sebebini öğrenmek hakkım.
Pero si vengo a vivir aquí... tendré que hacer el trabajo de la casa.
Başımıza saçma bir olay geldiği için tersine çevirmek için saçma bir şey yapmalıyız.
Ya que algo tan increíble pasó, sólo estoy sugiriendo un remedio increíble.
Hızla giden bir arabadan atlamak birdenbire bir kamyon gelirken? O saçma, tehlikeli senaryodan mı bahsediyorsun?
¿ Quieres decir el guión terrorífico dónde saltas de un auto a velocidad... pero un tráiler se dirige hacia ti desde el otro lado?
Neden yaptım Allah bilir ve sen de yankesici gibi burada oturmuş bana saçma sapan sorular mı soruyorsun?
Quién sabe por qué, ¿ y ahora quieres sentarte aquí en Snatchers y preguntarme idioteces?
Saçma başka birşey daha yapmak istemiyorum Tamam mı?
- No quiero hacer nada más, mierda.
Çocuklarım sırf saçma oyuncaklara binip kötü ürünler alsınlar diye evimden vazgeçmek zorunda kalmaktan korkarım.
- Claro que no. No expondría a mis hijos a una fábrica de ganar dinero con productos de mierda y montañas rusas mediocres.
Saçma sapan konuşan birine gerekli cevabı vermek dallamalık ise o zaman dallamayım.
Si es un imbécil el que no se calla al oír esas burradas entonces soy un imbécil.
Ben..... öyle saçma sapan davrandığım için senden özür dilemek istiyordum.
Yo... Sólo quiero disculparme por ser un grano en el culo.
Pezevenklik etmeye başladığımız zaman, ucuz kahkahalar için saçma politik meseleleri ısındırdık.
Cuando empezamos a ser condescendientes, con esos chistes baratos... de tonterías trilladas y políticamente correctas.
Bu saçma takım da ne?
¿ Por qué el traje ridículo?
Evet, çok saçma, git kızı baştan çıkar, tamam mı?
Sí. Eso no tiene sentido. Sólo ve a seducirla, ¿ De acuerdo?
Neden bana saçma sapan sorular soruyorsun, kızım?
¿ Por qué me haces tantas preguntas?
Courtney, Bence bu saçma partide yeterince kaldım.
Courtney, creo que ya me cansé de esta asquerosa fiesta.
Biliyor musun? Senin saçma düşüncelerine ihtiyacım yok.
No necesito tus malditas acusaciones.
Saçma işi yapalım.
Asunto.
Saçma sapan konuştuğunun farkında mısın?
¡ Qué tonterías dice!
- Yaşımıza bak, çok saçma değil mi?
- A nuestra edad, es ridículo, ¿ no?
Sadece saçma sapan şeylerle uğraşıyordum bu yüzden sana ve "Ice Tigers" a patladım. - Özür dilerim.
Es sólo que... tenía muchos problemas... y arruiné las cosas... para ti y los Tigres de Hielo y lo siento mucho.
Sizi yazdığım saçma şeyler konusunda rahatlatmama izin verin.
Permítame tranquilizarlo respecto a todas las tonterías que le escribí.
'Saçma'derken anlattığım fenomenlerden değil kendi korkak tavrımdan bahsediyorum.
Dije "tonterías", pero me refiero a mi actitud temerosa antes que a mis descripciones de ciertos fenómenos.
Sanırım bu saçma olur
Supongo que pedir huevos hervidos están fuera de discusión
Tanrım. Çok saçma.
Dios, esto es ridículo.
Adama saçma sapan bir şekilde sarıldım...
Estoy abrazando a este hombre como yo soy una especie de idiota...
şunu diyorum, bu saçma müdahale olayını hazırladım ve sen kumar oynamıyormuşsun bile!
Quiero decir, organizaron todo este Lo ridículo de intervención y ni siquiera los juegos de azar!
Birkaç saçma balo süsünü yeniden yapmasına yardım edeceksin.
"Eran decoraciones tontas del baile". "Y tú la vas a ayudar".
- Saçma kovanlarını kullanalım. - Tamamdır.
- Usemos cartuchos disturbadores.
Saçma gelecektir kesin ama ona âşığım.
Y esto probablemente parece una locura pero la amo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]